0.03

37.4K 1.3K 509
                                    

Merhabaaaa!

3 bin okunma için çok çook teşekkür ederiimm ✨♥️

Bölüm günlerini düzene oturtmaya karar verdim canlarıım.

Bölüm günleri; Pazartesi-Çarşamba-Cuma

Böyle olacak ama ben size kıyamayıp atarım yine bölüm ^^

Oy verip yorum yapmayı unutmayııınn. Satır arası yorumları okumak beni sevindiriyor.

🌹🌹🌹

Son dersim de bitince gergince yerimden kalkarken, yavaş yavaş sıfıftan çıkmaya gayret ettim. Eflan bir anda önüme çıkınca şaşırırken yerimde sıçramıştım.

"Korkuttun beni." dedim elimi kalbimden çekerken.

Bana gülümsedi. "Özür dilerim, bir şey söylemek için geldim öyle dan diye." diyince merakla ona baktım.

Gözleri kısılırken omuzları düştü. "Fatih 2 gecedir eve gelmiyor, bu ne demek oluyor Açelya?"

"Toplantısı vardır. Her zamanki olan bir şey bu." demiştim gözlerine bakarken.

Dudağını ısırdı. "Bilmiyorum, arıyorum açmıyor bile." demişti endişeli gözlerle bana bakarken.

"Çalıştığı yere gittin mi?" kafasını iki yana salladı. "Hayır."

"Bugün git ve ona bul." duraksayıp devam ettim. "Gelmemi ister misin?" kafasını iki yana sallarken omuzlarını dikleştirdi. "Yok ben gidip hesap sormalıyım."

Ona gülümserken yürümeye devam ettim. "Fazla tepki verme, dinle adamı." dediğimde kaşları çatılmıştı. "Yerinde konuşacağım." demişti.

Üniversitenin bahçesine vardığımızda, Eflan beni durdurdu. "Neden herkes şoförüne bakıyor?"

Baktığı yere baktığımda ileride arabaya yaslı bir biçimde duran Doruk abiyi görmüştüm. Gözlerimi ondan çekerken Eflan konuştu.

"Adam da bakılmayacak gibi değil de yani." diyince ona dönüp kaşlarımı çattım. Bakışlarımı görünce bana döndü. "Öyle ama Açelya, hadi itiraf et."

Kaşlarım daha da çatıldı. "Sevgilisi var Eflan, saçmalama." dedim kesin ve net bir dille.

Gözleri kısılırken ona baktı. "Sap olma düşüncesi saçmalıktı."

Ona göz devirdim. "Gidiyorum ben." dediğimde gözleri bana çevrildi "Tamam, görüşürüz."

Onu ardımda bırakıp yürürken konuştum. "Bana haber verirsin." demiştim.

Doruk'un yanına giderken gözleri bana çevrilmişti. Mesajına bakmamıştım. Gözlerimi ondan çekip arabaya doğru yürürken kolumu tutup beni durdurdu.

Gözlerimi ona çevirdiğimde kaşları çatık bir halde yüzüme baktığını görmüştüm.

"Konuşmamız lazım."

Kolumu ondan çekip arka kapıyı açarken, "Konuşacak bir şey yok, Doruk abi. Yorgunum eve gidebilir miyiz?"

Bir şey söylemeyip öylece bana bakmaya devam edince, derin bir nefes alıp arabaya bindim. Kapıyı ardımdan kapatırken o ensesine sıvazlarken arabaya bindi.

Arabayı çalıştırmadan önce dikiz aynasından bana bakmayı ihmal etmemişti.

Gözlerimi camdan dışarıya çevirirken, o arabayı sürüyordu.

Sessiz geçen yolculuğumuzu arabayı durdurması bozmuştu.

Şaşkınlıkla yerimde dikleşirken o arabadan indi ve diğer tarafımdaki kapıyı açıp yanıma oturduktan sonra ardından kapıyı kapattı.

Şaşkınlıkla ona bakarken bana döndü.

"Konuşacağız Açelya. O gece ne oldu konuşacağız."

Yutkunurken gözlerimi ondan kaçırdım. "Bir şey olmadığını söylemiştim."

Kaşları çatıldı. "Sana isteğin dışında dokunmadığımı söyledin?"

Mesajlaşmamızdan bahsedince, derince yutkunmuştum.

"Evet, öyle." dediğimde bana çatık kaşlarıyla bakmayı sürdürdü.

"Ne olduğunu anlatmalısın."

"Hatırlamanı söylemiştim." dedim gözlerine bakarken.

Kaşları gevşerken gözlerini önüne çevirdi. "Hatırlamıyorum anasını satayım. Ne bok yedim ben o gece bir bok hatırlamıyorum."

Gözlerimi gözlerine değirmeye çalışırken, "O gece sevgilini benimle aldattın." dedim.

Duyduklarıyla bakışları bana dönerken hafifçe yutkunmuştu.

İfadesi yüzümde alaylı bir ifade oluşturdu. "Bunu söylememi mi bekliyorsun?"

Doruk zort.

Yüzünde rahatlamış bir ifade oluşurken yüzüme bakıyordu. "Sana dokunduğumu söylemiştin."

Söylediği şeyle yutkunma sırası bendeydi. Gözlerimi gözlerinde tutmaya çalışırken konuştum.

"Evet, bana dokundun. Ama bunu senin hatırlamanı söylemiştim."

"İşler karmaşık bir hal alıyor, Açelya. Neler olduğun anlat bana."

Bana yaklaşırken konuşmasıyla yutkunurken ondan uzaklaştım. Dibime kadar girip kolumu tuttu ve beni kendine çekti.

Yüzünün yüzüme oldukça yakın bir halde durduğunu farkedince, onu iteklemeye çalışacağım esnada diğer eliyle de boşta kalan elimi elinin içine aldı.

Ellerimdeki ellerinin üstünde olan bakışlarımı ona çıkardığımda bana ifadesiz bir biçimde baktığını görmüştüm.

"Açelya," duraksadı. Gözlerimi dudaklarıma düşürdü. "Seni öptüm mü?"

Sorusu ile yutkunmamak için kendimi zor tutarken gözlerime hakim olamamıştım.

"Ne farkeder?" diye sordum, gözlerimi dudaklarından çekip gözlerine çevirirken.

Gözleri gözlerime çıkarken, "Ne değişecek beni öpmüş olsan?"

Gözleri kısıldı. "Tuzak soru." ardından ellerimi serbest bırakınca derin bir nefes aldığımda, elleri bu sefer belimde yer edinince gözlerim kocaman olurken, o beni rahatlıkla kucağına almıştı.

Yan biçimde kucağında dururken ona şaşkınlıkla bakıyordum.

"Ne yapıyorsun Doruk abi?"

Şaşkın çıkan sesimle üst dudağı yukarı kıvrıldı. "Bence şu öpüşme işini ayıkken de yapalım. Hem hatırlamama da yardımcı olur."

Söyledikleri kaşlarımı çatmama neden oldu. "Saçmalama bırak beni."

Kucağından kalkıp arabının kapısını açtım ve dışarı çıktım. Hızlı adımlarla ondan uzağa yürürken araba kapısının kapanma sesini adından peşimden gelen adım seslerini duymuştum.

Ona dönmeyip hızla yürümeye devam ederken, kolumdan tutulup çekilmemle duraksadım.

Yüzüm onun sert göğsüne çarparken yüzüm buruşmuştu. Yüzümü çekerken o konuştu.

"Çantanı unuttun."

Al bunu -

Elindeki çantayı gözümün içine sokarken söylediği şeyle kaşlarım çatılırken sinirle elinden çantamı alıp omzuma taktım.

Ona son kez sinirle bakıp arkamı dönüp yürümeye başladığımda beni durdursun istedim. Gitmememi konuşmamız gerektiğini söylesin istedim, ama yapmadı.

Doruk Alim bana hiç gitme demezdi ki.

Bölüm Sonu.

Ahahah

Doruk yaktın bizi yaktııınn!!!

Kendinize çok çook cici bakın.

ŞOFÖR-yarı texting. +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin