0.21

11.2K 556 144
                                    

280 bin✨

Oy ve yorumlarda çok düşüş var gören herkes en az 5 yorum yapsa ve oy verse çok mutlu olurum <3

Bölüm sonuna bıraktığım soruları yanıtlamayı atlamayıınn^^

Oy verip yorum yapmayı unutmayın<3

🌹🌹🌹

Araba, Doruk'un evinin önünde durdu. Arabadan inip, arka koltuktaki karpuz poşetini alan Doruk'u beklemeye başladım.

Gerçekten karpuz aldı. Bir de en büyüğünü.

Seçerken baya oyalandığı için, ona nasıl seçtiğini sordum. Bana böyle söyledi.

"Göt tokatlar gibi 2-3 kez vururum, sesi en akustik geleni alırım. Bir de yamuk olacak, şekilli değil yamuk."

Evet bana bunu söyledi.

Poşeti aldı ve anahtarla kapıları kilitleyip bana döndü. "Karpuz iyi çıkmazsa şerefsizim." diyince gülmüştüm. "Şerefini iki paralık etme bence."

Bana kaşlarını çatıp baktı. "Aşk olsun, sen sevgiline güvenmiyor musun?"

"Güveniyorum." ardından ona yaklaştım ve koluna girdim. "Acayip merak ediyorum. Bir an önce keselim şu karpuzu."

Bana hak verir gibi kafasını salladı. "Haklısın, eve geçelim." diyip yürümeye başlayınca onunla birlikte yürümeye başladım.

Evin kapının önüne geldiğimizde bana döndü. Gözlerini kapatıp açınca bu bakışı anladığım için kafamı iki yana salladım.

"O bir kere olur, Doruk." dedim kolundan çıkarken. Göz devirdi. "Ne var yani cebimden alıp açsan." diye mırıldandı.

Ardından kapı ziline basınca, onunla birlikte kapının açılmasını bekledim.

Kapı açıldı ve Dilay'ın yüzü görüş açımıza girdi. Bizi görünce hoşnutsuz bir ifade oluştu yüzünde.

"Bu gece uyku yok anlaşılan." diyip uzaklaşınca, ima ettiği şey ile kaşlarımı çatıldı.

"Bu kız benden de arsız." dedi arkasından içeri girerken Doruk.

Peşinden bende içeri girip kapıyı kapattım. Topuklu ayakkabılarımı çıkarıp kenara koyduktan sonra terlik giyip yerimde dikleştim.

Doruk poşeti alıp salona doğru yürümeye başlayınca peşinden gittim. Salona vardığımızda Dilay'ın televizyon izlediğini görmüştüm.

Çantamı koltuğun üzerine bırakırken konuştum. "Sana da merhaba." dedim Dilay'a.

Kafasını bana çevirdi. "Merhaba." diyip kafasını televizyona çevirdi.

Onu orada bırakıp amerikan mutfakta karpuzu kesmeye hazırlanan Doruk'un yanına gittim.

"Üzerini değiştirsene." dediğimde dilini damağına vurdu. "Önemli olan kısım bu." dedi, çekmeceden bıçak alırken.

Tam yanında durup onu izlemeye başladım. Elindeki bıçağı, karpuzun ortasına sapladı ve yavaş yavaş kesmeye başladı. İyice kesip, bıçağı kenara bıraktı ve elleriyle karpuzu ortadan ikiye ayırdı.

"Hassiktir!" dedi yüksek bir sesle.

Karpuz kıpkırmızıydı.

Yüzümde büyük bir tebessüm oluşurken onun bu haline gülmüştüm. Kendi bile bunu seçtiğine inanmamış gibiydi.

ŞOFÖR-yarı texting. +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin