0.04

35K 1.2K 403
                                    

10.8 bin için teşekkür ederiim <3

Oy verip yorum yapmayı unutmayııınn

🌹🌹🌹

"Yaygara çıkardım birazcık ama istemeden oldu, kendime hakim olamadım."

Telefonun diğer ucundan gelen arkadaşımın sesiyle gülümsedim.

"Şaşırmadım." dediğimde bıkkınlıkla soludu Eflan.

"Bilerek olmadı valla."

Sırtımı koltuğu yaslarken "Halbuki adam uslu uslu ödevini yapıyormuş." dedim.

"Açelya! Tamam suçluyum ama artık yeter yani." diyen arkadaşımla gülümsedim.

"Aaa! Ne söylecektim?" diye heyecanla konuşmasıyla merakla söyleyeceği şeyi beklemeye başladım.

"Çağatay Amerika'dan dönmüş."

Bedenim onun ismini duymamla kasılırken yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Okula burada devam edecekmiş." diye devam etti Eflan.

Zorlukla yutkunurken, "Neden dönmüş?" diye sormuştum zorlukla.

"Seni özlemiştir Açelya." diyince kaşlarımı çatmıştım.

"Bana tek kelime bile etmeden Amerika'ya giden çocuk mu beni özleyecek?" güldüm. "Güldürme beni Eflan."

"Babası yüzünden gittiğini biliyorsun. O adam aşk katili. Eğitim diye diye ölecek. Çağatay, okulunu bitirdikten sonra şirketin başına geçecekmiş."

Çağatay. Çağatay benim kanayan yaram. İlk aşkım. Benden iki yaş büyüktü. Buraya geldiğim ilk sene Fatih sayesinde onunla tanışmıştım. Ve ne olduğunu anlamadan bir anda ona aşık olarak bulmuştum kendimi. Her şey güzeldi iyiydi, ta ki 3 ay önce beni terkedip gidene kadar.

"Açelya?"

Yerimde dikleşirken konuştum. "Efendim?"

Kapı zilinin sesi kulaklarıma dolarken ayağa kalktım.

"Açelya, yanına falan gelirse sakin ol tamam mı?"

Eflan konuşurken çoktan kapıyı açmıştım.

Görüş açıma giren yüzle yüzüm kasılırken gözlerim büyümüştü.

"Ben seni sonra arayacağım." diyip telefonu kulağımdan çekip kapattıktan sonra karşımdaki kişiye döndüm.

Yüzünde o eski gülümsemesinden vardı. "Hala güzelsin."

Çağatay, aylar sonra karşımdaydı.

Kollarımı göğsümde birleştirirken ona baktım.

"Aylar sonra kapıma gelmenin sebebi nedir?"

Gülümsedi ve gözlerime baktı. "Sebebi açık ve net." yüzü durgunlaştı. "Sebebi sensin." diye devam etti.

Ona göz devirip kollarımı çözdüm.

"Konuşmak istemiyorum. Gider misin?"

Kafasını aşağı yukarı salladı. "Tamam gideyim." diyip duraksadı ve bana gülümsedi. "Seni tekrar görmek güzel hissettirdi, Açelya."

Ona bir şey söyleyeceğim esnada, arkasında gördüğüm kişiyle duraksadım.

Doruk, kulağında telefonla arabadan inip elindeki anahtarı sallaya sallaya buraya doğru yürürken, kafasını kaldırıp buraya bakınca benimle göz göze gelmişti.

Gözlerimi ondan çekip Çağatay'a döndüğümde meraklı bakışlarıyla karşılaşmıştım.

"Konuşmak istemediğimi söyledim değil mi?"

Dişlerimin arasından konuşurken, Doruk yanımıza kadar gelmişti.

Çağatay'ın gözleri ona dönerken kaşları çatılmıştı. Doruk onun bakışlarını umursamadan bana baktı.

"Kuzey evde mi?"

Kafamı aşağı yukarı salladım. Bunu görünce yanımdaki boş alandan geçip eve girdi.

"Daha sonra görüşelim Açelya. Seni özledim." dedi Çağatay.

Ona boş boş baktığımda bana göz kırpıp olduğu yerden uzaklaştı.

İçeri girip kapıyı kapattım. Salona girdiğimde Doruk'un az önce oturduğum koltukta yayık bir şekilde otururken Rafadan Tayfa izlediğini görmüştüm.

"Abim uyuyor." dedim.

Gözlerini bana çevirmedi. "Uyanınca konuşuruz." dedi.

"Çok yorgun. Hemen uyanmaz diye düşünüyorum."

Gözleri televizyondayken konuştu tekrar. "Sorun değil, bekleyebilirim."

Ona göz devirdim.

"Evimden çıkar mısın?" dediğimde gözleri bana döndü.

Sessiz kalıp öylece bana bakmaya devam etmesiyle, bıkkınlıkla nefesimi dışarıya bıraktım.

"İyi kal burada." diyip arkamı döndüğümde söylediği şeyle duraksadım.

"Kimdi o dallama?"

Kaşlarım çatılırken ona döndüm. Gözleri etrafta dolaşıyordu.

"Neden merak ettin anlamadım?" dediğimde gözlerini devirdi.

"Merak etmedim."

İtiraf et işte merak ettim de.

Duraksayıp devam etti. "Pek tekin birine benzemiyordu, ondan öyle sordum." dedi çenesini sıvazlarken.

Yüzümde alaylı bir ifade oluşurken karşısındaki koltuğa bedenimi bıraktım.

"Öyle bir tipi mi var gerçekten?"

Alaylı konuşmamla gözleri gözlerime değdi.

"Evet."

Ona alayla bakmaya devam ederken, "Kiminle görüşüp görüşmeyeceğim beni ilgilendirir." dedim.

Yüzü kasıldı. "Görüştüğün?" alayla güldü. "Görüşüyorsun yani..?"

Sessiz kalıp ona bakmaya devam ettiğimde, ayağa kalktı.

"Gideyim ben, Kuzey'e geldiğimi söylersin." diyip bana göz ucuyla baktıktan sonra salondan çıktı.

Arkasından sesli bir nefes verdim.

"Düzenbaz."

O gerçekten düzenbazın tekiydi.

Bölüm Sonu.

Bölümler kısa biliyorum ama kitabın bir kısmını önceden yazdığım için bölümleri değiştiremiyorum öyle atıyorum bebeklerim ve bence yerinde oluyor biraz merak edinxşeğxlğsld

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Çağatay ne ayak?

Doruk ne zaman sürünmeye başlar?

İsterseniz bana yazabilirsiniz sohbet edebiliriz ^^

Öptüm çok çok sizi seviyorum <3

ŞOFÖR-yarı texting. +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin