ŞOFÖR-yarı texting. +18

0.11

106 bin✨

Fındık bitti sayılır, şükür, ^_^

Şoför için hazırladığım (profilimde) çalma listesini dinlemeyi unutmayın. <3

Oy verip yorum yapmayı unutmayın?

🌹🌹🌹

Eflan'ın söylediklerini daha anlamadan masamıza gölge gibi düşen Çağatay'ın sesiyle dişlerimi sıktım.

"Afiyet olsun, bayanlar!" dedi neşeli bir sesle.

Sessiz kalıp yüzüne bakmaya devam ederken Eflan konuştu.

"Teşekkürler Çağatay."

Çağatay'ın gözleri bana döndü. "Şoförün gittiğin her yere böyle geliyor mu?" diye sorunca alayla güldüm. "Evet, gelebilir." dedim.

Çağatay'ın morali bozulurken gülüşünü bozmadı. "Seni rahatsız etmiyorsa benim içinde bir sorun yok." diyince alayla gülerken ayağa kalktım.

"Aman ne hoş ne hoş." Çantamı avucuma alırken Eflan'a baktım. "Tuvalete gidip geliyorum." kafasını salladı.

Çağatay önümü kesince sinirle karışık alayla güldüm. "Ben götürebilirim istersen."

"Açelya, bebek değil Çağatay. Lütfen gider misin artık." diyen Eflan ile Çağatay önümden çekildi ve ellerini iki yana kaldırdı. "Peki, öyle olsun." diyip yanınızdan uzaklaşınca arkasından sinirle göz devirdim.

"Gerçekten tuvalete gitmem gerekiyor. Bir daha yanına gelirse yanıma gel." dedim Eflan'a. Kafasını sallayınca arkamı döndüm.

Doruk'un bize olan bakışları kaşlarımı çatmama neden olurken bahçe kapısından çıkıp restorana girdim. Uzun uğraşlar sonucu tuvaleti bulduğumda rahat bir nefes alıp tuvaletin kapısından içeriye girdim.

Kapı kapanmadan tekrar açıldı ve içeriye giren Doruk ile şaşırırken kaşlarım çatıldı.

"Manyak mısın sen? Burası kızlar tuvaleti." dedim sinirle.

Sırtını tuvalet kapısına yasladı ve bana dümdüz baktı. "Evet manyağım, manyak ettin beni" dedi.

Kaşlarım daha da çatıldı. "Saçma sapan konuşma, çık dışarı!"

Yüksek çıkan sesimle yüzünü buruşturdu. "O deyyusla yemek mi yiyeceksin?" diye sordu gözlerini gözlerime değdirirken.

"Pardon da, sanane?" sinirle devam ettim. "Sen kendini ne sanıyorsun ya? Ne hakla hesap soruyorsun bana? İstifa ettin muhabbetimiz bitti. Kiminle buluştuğum seni hiç ilgilendirmez."

Üst dudağı yukarı kıvrıldı. "Gerçekten çok konuşuyorsun." diyince ona bir adım atıp göğsüne vurdum. "Beni ciddiye bile almıyorsun. Nasıl bir insansın sen ya? Bipolar falan mısın nesin sen?"

Geri adım atıp ondan uzaklaşacağım esnada ellerini belime sardı ve beni kapıya yasladı. Yutkunurken onu iteklemeye çalıştım ama yerinden bile oynamamıştı.

Gözleri yüzümde gezinirken ben sinirle konuşmaya devam ediyordum.

"Dengesiz pislik! Bırak beni! Tacize giriyor bu! Bırak."

"Eğer böyle konuşmaya devam edersen, seni öperim." diyince alayla güldüm. "Tehditlerine boyun eğmeyeceğim. Bırak beni!" diyip sinirle onu itekledim.

Yine yerinden bile oynamadı.

Gözlerini kapatıp konuşmaya başladı. "Sikerler Kuzey'i." diye mırıldandı. Kendi kendine konuşuyormuş gibi görünüyordu ama ben duymuştum.