0.24

5K 244 110
                                    

Elinde anasının saçı olan bebeği,
bisküvisini çocuklarına veremeyen babayı,
ölen kızının o soğukta elini bırakmayan babayı,
birbirine sarılarak ölen çiftleri.
Gelinligiyle ölen gelini,
evladı kurtulması için kolunu kesilmesine izin veren ve hayatını kaybeden babayı unutmayacak🎗️

Oy verip yorum yapmayı unutmayın<3

İyi okumalar. <3

🎗️🎗️🎗️

Ne  ara uyuduğumu bilmiyorum. Muhtemelen annemle konuştuktan sonra uyuyakalmıştım.

Telefonum sesi beni uyandırırken, yüzüm buruşurken gözlerimi açtım. Komidin üzerinde elimi gezdirdim orada telefonumun olmadığını anlayınca yerimde dikleştim.

Yastığımın altındaki telefonumun varlığını hissedince göz devirirken, arayan bakmadan gözlerimi yarı açık açıp geri yerime yattım.

"Açelya?"

Doruk'un sesi kulaklarıma dolunca, gözlerimi açıp yerimde dikleştim.

"Doruk?" diye mırıldandım.

"Nasılsın?"

Sesindeki yorgunluk ve halsizlik dikkatimi çekmişti.

Asıl sen nasılsın Doruk?

"Ben iyiyim,"

sahiden iyi misin Açelya?

"Konuşmamız lazım Açelya." diyince gözlerim sanki bunu demesini bekliyormuş gibi dolmuştu. "Konuşalım, Doruk."

Derin bir nefes çekti içine. Nefesinde ölmek istedim.

"Ben... Özür dilerim, ben çok özür dillerim." dedi sol gözümden bir damla yaş akarken, gözlerimi kapattım.

"Hastalığın senin elinde değildi Doruk."

"Ama doktora gidip gitmemek, benim elimdeydi Açelya."

Duraksadığımda o konuşmaya devam etti.

"Ben.. Ben böyle büyük bir şey çıkacağını bilmiyordum. Hasta olduğumu hissediyordum ama beynimde bir tümör olduğunu bilemedim." duraksadı. "Seni ağlattım. Açelya, benim hasta olmam umurumda bile değil ama senin ağlaman canımı çok yaktı."

Gözlerimden yaşlar akarken, kalbimin acıdığını hissettim.

Konuşmaya devam etti.

"Doruk Açelya'sız yaşayamaz."

Açelya, Doruk'suz yaşayamaz.

"Seni görmek istiyorum." dedim.

"Bende. Bende seni görmek istiyorum." dedi.

"Neredesin?"

"Kapında." dedi.

Duraksarken, ayağa kalktım ve pencereye doğru yürüdüm. Arabasını görünce, gözyaşlarımı silip, kapıya doğru yürümeye başladım.

"İyi ki Eflan sarhoş oldu..."

Merdivenlerden inerken o konuşuyordu.

"O sarhoş olup Fatih yüzünden ağlamasaydı nasıl böyle olurduk ki biz?" duraksadı. "Biz, biz olur muyduk ki Açelya?"

Sorusu ile dış kapıyı açmam aynı anda olmuştu. Yutkunduğum esnada, kapıyı hafifçe aralık bırakırken o arabadan iniyordu.

Ona baktığımda bana bakıyor olduğunu gördüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞOFÖR-yarı texting. +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin