0.23

9.2K 498 138
                                    

337 bin✨

Şoför için hazırladığım çalma listesini hesabımdaki linle tıklayarak dinleyebilirsiniz. <3

Oy ve yorumlarda çok düşüş olduğunu görünce yazma hevesim de kalmıyor, gerçekten. 11. sınıf olduğum için de derslerden kafamı kaldırıp yazmaya vakit de bulamıyorum ama vakit buldukça elimden geldiğince yazdım. <3

Oy verip yorum yapmayı unutmayıınn <3

İyi okumalaar <3

🌸🌸🌸

Ambulans geldikten sonra Doruk'u hastaneye getirmiştik. Ve şuan onu az önce soktukları odanın kapısındaki sandalyelerden birine oturmuş bir vaziyette telaş ve korkuyla ondan gelecek haberi bekliyordum.

Ailesini aramamıştım. Biliyordum, Doruk aramamı istemezdi.

Ayak sesleri gelince kafamı kaldırıp odanım kapısına baktım. Bir hemşire elinde kağıtlarla içeri girdi ve kapıyı kapattı. Açılmasını bekledim ama açılmadı. Sıkıntıyla nefesimi dışarı verdim ve kafamı geriye yasladım.

"Beyin tomografisi çekiliyormuş."

Bize yardım eden adamın, bedenini karşımdaki boş sandalyeye atıp, kollarını göğsünde birleştirirken konuşmasıyla gözlerimi ona diktim.

"Neden?"

Sorumla kaşları çatılır gibi oldu ardından, dudaklarını konuşmak için araladı.

"Kafasını vurmuş olabilir, kontrol amaçlı."

Gözlerimi ondan çekerken, ağlamamak için kendimi sıktım. "Kafasını vurmadı."

Adam, aynı vaziyette dururken tekrar konuştu.

"Sürekli böyle ayılıp bayılır mı?"

Soruyu sorma şekli kaşlarımı çatmama neden oldu. "Ne biçim bir soru sorma biçimi bu." dedim kaşlarımı çatık bir biçimde ona bakarken.

Dudağını büzüp omuz silkti. "Her zaman olan bir şey gibi bahsedince..."

"Sürekli olmaz, bugün ilk defa bayıldı."

Bilmediğim bir şey yoksa tabii.

"Peki daha önce bunu benzer bir şey yaşadı mı?"

Çatık kaşlarımla ona baktım. "Polis misin sen?"

Sorumla kafasını iki yana salladı. "Buna benzer gibi bir şey, bir yakınımda da oldu. Yani sonucu umarım onun gibi olmaz da."

Çarık kaşlarım düzeldi. "Sonuç ne?"

Gözleri etrafta dolaşırken dilini alt dudağında gezdirdi.

"Tümör." duraksadı ve devam etti. "İlk önce uzun süreli baş ağrısı, sonra bulantı kusma ve hep uykucu bir hal. Daha sonra unutkanlık ve bayılma."

Söylediği şeylerin hepsini Doruk'un yaşadığını farkedince, dolu olan gözlerimden yine yaşlar akmaya başladı.

"Bu tepkine bakılırsa hepsi onda var."

Sessiz kaldım. Ağlamamı durdurmaya çalışırken, onun ayağa kalktığını göz ucuyla görmüştüm.

"Benden bu kadar. Yeterli bence. Gereğinden fazla iyilik yaptım bugün." sessiz kaldığımda, yürümeye başladı.

Oda kapısının açılma sesiyle hızla yerimden kalkıp içeriden çıkan doktorlara baktım.

50'li yaşlarda olan beyaz saçlı adam konuştu.

ŞOFÖR-yarı texting. +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin