Trafiğin ilerlemesiyle tekrardan direksiyona geçti. Evime yaklaşmıştık. Bir süre sonra sağa yanaşıp inmem için durduğunda elimi arabanın kapı koluna attım.
"Geliyor musun?"Gülümsedi. "Doğru teklif yanlış zaman." Dedi ve ekledi: "Yapmam gereken işler var."
Düşünür gibi elimi çeneme götürdüm. "Ne çeşit işler? Kızları kendine düşürmek ilklerdendir herhalde. Bazen buna özel çaba harcadığını düşünüyorum."
Bunu bir çırpıda dediğimde nefesim bitmişti. Ben derin bir nefes aldıktan sonra o konuşmaya başladı. "Özel bir çaba göstermediğimin sen de gayet farkındasın Felix.
Ayrıca bundan hiç hoşlanıyormuşsun gibi gözükmüyor." dedi ve bana göz kırptı.Gözlerimi devirdiğimde bakışları altında eziliyordum. Ne zamandır böyle hissettiriyordu gözlerinin üstümde gezinmesi? Çantamı arka koltuktan hızlıca aldıktan sonra arkamı dönüp yürümeye başladım. Arkamdan ufak çaplı kahkasını duydum ve "Sana da görüşürüz Lix." diye seslendi.
•
"Bahsettiğim konuyu düşündün mü?"
Küçük, dağınık bir ofis odasında iki kız oturmuş anlaşmaya varmaya çalışıyordu.
"Evet, düşündüm. Ama bundan benim ne çıkarım olacak anlamadım."
Kız çantasını karıştırıp bir kağıt çıkartmıştı. Yanındaki masaya koyup üzerini imzaladı ve diğerine uzattı.
"Bu kadar para yeterli mi?"
Diğeri elinden sertçe kağıdı aldı ve çeki inceledi. Kabul etse miydi?"Sanırım bu reddedemeyeceğim bir teklif."
•
Sabah olduğunda doğruca aşağı inmiştim. Durağın yanındaki büfeden yiyecek bir şeyler aldıktan sonra otobüsü beklemeye başladım. Demek bir hafta Hyunjin olmayacaktı. Kaossuz geçecek olan bir haftanın habercisiydi bu ve belki de biraz sıkıcı geçecek bir haftanın.
Otobüse bindiğimde okula varmam kısa sürmüştü. Sınıfa girdim ve her zamanki yerime oturdum. Saat daha erken olmasına rağmen herkes bir şeyler fısıldaşıyordu, biraz kulak kesildiğimde bunun dünki kavgayla ilgili olduğunu duydum. İnsanların konuşacak daha iyi şeyleri yok muydu gerçekten?
Öğle arasında kafeteryada sıra beklerken Jisung ile karşılaştım.
"Dostum tüm okul dün olanları konuşuyor." Dedi heyecanla.Anlaşılan bu konudaki düşüncelerimi merak ediyordu.
"Fark etmez miyim? Herkes beni izliyormuş gibi hissediyorum.""Yanılmıyorsun izliyorlar zaten. Kavganın neden başladığı ile ilgili bir sürü söylenti var ve neredeyse hepsi seni de barındırıyor."
Tepsilerimizi aldık ve oturmak için kapıya en uzak masaya geçtik. Kafeteryanın en tenha kısmı burasıydı.
"Eee anlat bakalım. Ne diyorlarmış benimle ilgili?""İddiaya göre Hyunjin'le onun parası için çıkıyormuşsun. Tabii ben buna inanmıyorum."
Elindeki ekmekten büyük bir ısırık aldı ve devam etti.
"Bana kalırsa bu teoriler artık iyice saçmalaşmaya başladı. Rol icabı sevgili olduğunuzu söyleyen bile var."Son dediğiyle birlikte attığım kahkahayı gizleyememiştim. Jisung'un saçma diye tanımlandırdığı teorinin aslında tek gerçek olan teori olması ironikti.
"Niye güldün ki öyle?"
"Hiç. Komik geldi sadece."-
Son ders zilinin de çalmasıyla eve gitmek için hazırlandım ama çıkışta beni bekleyen başka bir sürpriz vardı. Tabii buna ne kadar sürpriz denebilirse.
"Niye buradasın Hyunjin uzaklaştırma almamış mıydın sen?"Elindeki telefonla ilgilendiği için beni takmamıştı ve ben de ekranından tutup bana bakması için aşağı indirdim.
"Daha ilk günden okulu mu özledin?"Telefonunu kapatıp cebine koyduktan sonra işaret parmağıyla hafifçe alnıma vurdu.
"Müzik sınıfı için geldim Felix. Akşamları hala gitar çalışmam gerekiyor ve uzaklaştırma almış olmam da bir şeyi değiştirmiyor."Bana daha yakından bakabilmek için eğildi.
"Benden yine kurtulamadın demek oluyor bu." Dedi ve muzipçe gülümsedi.'Kurtulmak isteyen kim ki' diye mırıldandım. Gülümsemesi tüm yüzüne yayıldı. Duyduğunu fark etmemle dudağımı ısırdım. "Gidiyorum, görüşürüz."
Az sonra arkamdan seslendi. "Kaç bakalım, görüşürüz Lix."•
kurgunun simdiye kadarki kismiyla ilgili fikirleriniz nelerdir yazdiginiz her seyi umursuyorum ^^

ŞİMDİ OKUDUĞUN
deal | hyunlix. 🖇
Fanfiction[✔️] hyunjin ve felix, aileleri arasında yapılan bir anlaşma yüzünden birbirlerine aşıkmış gibi davranmak zorundadır. 210622, 150722