Joy
"Sözünde durmalıydın." Fazla rahat ses tonumla kulisin en dibindeki kilitli odaya doğru konuşturken bir yandan da elimdeki anahtarı çeviriyordum.
"Çıkar beni buradan!" diye cırlayan kıza çok sakin şekilde yanıt verdim."Anlaşmaya uymadın Giselle.
Hmm neydi anlaşma?
Tek bir madde: Hyunjin'den uzak dur ve Felix'le ilişkilerine zarar verme."
Devam ettim.
"Sana bunun için para ödedim hayatım. Çok para."
Kız yardım çığlıkları atarken onu duymazdan geldim. Bu sahneye Felix çıkacaktı, o kadar.•
Felix
Bugün okul her zamankinden hareketliydi. Birkaç aydır çoğu kişinin beklediği şarkı yarışması başlıyordu. Hyunjin ve Giselle yarışmaya birlikte katılmışlardı. Aslında iyi hissetmiyordum, normalde olsa gitmezdim ama Hyunjin'e söz vermiştim ve şimdi buradaydım.
Otobüs durağından inip okulun yanına vardığımda önümdeki insanları takip ederek okulun devasa konferans salonuna gittim.
Ortam etkinliğe uygun dekore edilmişti. İnsanlar çok şıktı. Okulun son günleri olduğundan herkes rahattı ve eğleniyordu. Sandalyeler kaldırılmış yerlerine yüksek masalar konulmuştu. Okulu daha önce hiç böyle görmemiştim.
Masaların arasında gezen garsondan birkaç farklı içecekten birini aldıktan sonra açılan sahneye dikkat kesildim.
İlk parça Blue Jeans. Eh, hadi bunu da açıklasın biri bana.Hyunjin'in ne zaman çıkacağını bilmiyordum. Onunla sahneden önce konuşmak isterdim aslında. Kim bilir şu an neredeydi.
Yarışmacılar sırayla sahneye çıkıyor, hepsi elinden geldiğince söyleyip bir yandan müziğini çalıyordu. Etrafımı saran insanlar telefonlarının flaşını açmış ritme göre sallıyorlardı.
Yanımdaki bir kızdan öğrendiğime göre bu şarkıdan sonra sahneye Hyunjin çıkacaktı.
Telefonumun arka cebimde titremesiyle cebimden çıkarıp ekrana gelen bildirime baktım. Joy'dan bir mesajdı.Mesajın tamamını görmek için Instagram'a girdim. Ve gördüğüm mesajla anlam veremez şekilde ekrana bakakaldım. Hızlıca kafamı sahneye çevirdiğimde perde henüz açılmamıştı.
Neler oluyordu? Oysaki birkaç dakika önce açılmış olmalıydı. Bir yandan kulise doğru koşarken bir yandan da başka bir mesaj bekleyerek ekrana bakmaya devam ediyordum. Ekranda hala tek bir mesaj parlıyordu.
"Sahne sende."
•
Merdivenleri hızlıca tırmanıp perdeleri kapalı sahnenin ortasında duran boş sandalyeye kendimi attığımda yanımdaki Hyunjin bana bakıyordu. Şaşırmış gözüktüğü belliydi ama birazdan yaşayacağım şokun yanından geçemezdi.
Sahnenin perdeleri açılmaya başladığında şu an burda olmamam gerektiğini söyleyen aklım çok ağır basıyordu.
Evet, Joy sahne sende derken Giselle'in burda olmayacağını biliyordu ve sanırım şimdi benim söylemem gerekiyordu.
Perdeler tamamen açıldığında Hyunjine gerginlikle baktım. O ise bana gülümsedi. 'Sana güveniyorum.' diye fısıldadı ve gitarı çalmaya başladı.
Bu o şarkıydı. Aramızı düzelten şarkı ve bir nevi her şeyi başlatan şarkıydı. Tuvaletteki şarkıydı ve müzik odasındaki.
Tamam, bunu yapabilirdim. Şarkının nakaratında Hyunjin de söze giriyordu ve salonda gözlerini ayırmadan bizi izleyen insanlar, ritimle sallanıyorlardı. Çok özel bi andı. Onunla bu şarkıyı söyleyebilmek. Şarkımızı.
"I said save your tears for another day."
(Göz yaşlarını başka güne saklamanı söyledim.)Bu kısmı o söylediğinde anılar aklıma hücum etmişti.
Bunu bana birkaç kere dediğini hatırladım.
"Gözyaşlarını başka güne sakla Lix. İhtiyacın olacak."*Son nakaratı beraber tekrarlarken birbirimizin gözlerine doğru dalmıştık.
"Save. Your. Tears. For another day."Son kısmı uzatarak bitirişi yaptığımızda salondan insanlar ıslık çalıyor ve etrafta hiç olmadığı kadar alkış sesleri duyuluyordu.
Ayağa kalkıp bana uzattığı elini tuttuğumda beni kendine çekti. Sarıldığımızda ellerini belime koydu ve insanların alkışları ritmik hal alırken çenemden tutup yüzümü ona doğru kaldırdı.
Gözlerimin doğruca içine bakarken yüzüme doğru eğildi. "Seni seviyorum Lee Felix. Seni sevmeme izin verdiğin için teşekkürler. İkinci kere."
Ellerimi onun boynuna doladım ve parmaklarımın ucunda yükselip ben de onun yüzüne yaklaştırdım yüzümü. "Seni seviyorum Hyun."
Üstüme eğilirken gözlerimi sıkıca kapadım. Dudaklarımız birleştiğinde en son ne zaman bu kadar mutlu olduğumu düşündüm. Uzun zaman olmuştu, ki hatırlamıyordum.
Salondaki gürültü ve tezahüratlar kulaklarımda uğulduyordu. Ayrıldığımızda bu sefer de ellerimizi birleştirip kalabalığa doğru selam verdik.
Sahnenin arkasına geçtiğimizde Joy bizi orada bekliyordu. Bizi sarmaş dolaş görünce sırıttı ve "Çok yakıştığınızı söylemiş miydim?" diye sordu.
Söylemişti. Her şeyin bittiği ve aynı zamanda başladığı o günün gecesinde. Kıkırdadığımda Hyunjin beni kucağına aldı. "Yok artık, indirsene!"
"Hayır, arabaya kadar böyle gideceksin." dedi gülerek.
Her ne kadar itiraz etsem de onun kucağında olmaktan mutluydum, onun olmaktan mutluydum.•
merhabalar ey ahali
bolum nasildi sizceveee siz bu bolumu okudugunuzda ben bahsettigim iki kitaptan birini yayinlamis olacagim
konusu basitce,
bir sir yuzunden okul degistiren felixin sans eseri yeni okulundaki ponpon kizlara katilmasi ve hyunjinin kaptani oldugu basketbol takiminin macindaki olacak bir gosteri icin hazirlanmaya baslamasi.tabi icinde daha cok sey olacak buraya yazmadigim ve cerezlik fic olsun istiyorum kisa tutacagim o yuzden
neyse cok konustum ve burdan sonra oraya ucun lutfen
oylar icin tesekkurler muck😽😽

ŞİMDİ OKUDUĞUN
deal | hyunlix. 🖇
Fanfiction[✔️] hyunjin ve felix, aileleri arasında yapılan bir anlaşma yüzünden birbirlerine aşıkmış gibi davranmak zorundadır. 210622, 150722