"Gelecek misin?" Dedikten sonra başımla camdan gözüken evimi işaret ettim.
"Tamam yalvarma." Dediğinde kıkırdadım, asla şaşırtmıyordu.Bu arabada ve aynı yerdeki anılar istemsizce gözlerimin önünden geçiyordu. Gözlerimi hızlıca kırpıştırdım. Şu an ben ve o, sadece ikimiz vardık. Ben de buna odaklandım.
Arabadan indiğimizde tek katlı eve doğru giden yolun etrafındaki çiçeklerde gözümü gezdirdim. Boş zamanlarımda bahçeye inip çiçeklerle ilgilenirdim ama son bir kaç haftadır vaktim olmamıştı.
Evin girişinde terliklerden bir çifti rastgele ayağıma geçirdikten sonra Hyunjin'e de bir çift uzattım.
Mutfağa geçerken beni izledi. Bir süre gözleri etrafta gezindi ve ardından tezgaha yaslandı.
"Bana ne hazırlıyorsun gayet açım çünkü."
Tek kaşımı kaldırıp ona döndüm. "Eh, kendi kendine pişmeyecek bu pizzalar." Dedim az önce buzluktan çıkardığım hazır pizzaları göstererek."Alt tarafı fırına atacaksın Lix."
Yumuşak şekilde gülümsedi. "Bu sıfır mutfak bilgisiyle nasıl hayatta kalıyorsun?"Kalamıyordum aslında ama bunu ona söyleyecek değildim. Sahi, o yapabiliyor muydu zaten?
"Gayet de yemek yaparım ben sadece canım pizza çekti." Ben bir şeyler saçmalarken o pizzaları çoktan tepsiye yerleştirmişti ve fırının kapağını açmıştı. Tepsiyi fırına verdikten sonra tekrar bana döndü.
"İçecek?" Dediğinde muzipçe gülümsedim ve diğerlerinden farklı tarafta olan dolabı açtım. "Bakalım burda neler varmış."
İki büyük sayılabilecek şişeyi mutfak tezgahına çıkardığımda Hyunjin birini alıp incelemeye başladı. "Hm, bu senin için ağır olma-"
"şş..." diyerek işaret parmağımı dudaklarına götürdüm. Gözlerimin doğruca içine bakıyordu. İşte şimdi çok yakındık.
"Bana güven, bu ikimizin kafasını da darmaduman edecek."Geri çekilmesini veya gözlerini başka yöne çevirmesini bekledim ama o çekilmedi.
Bir süre aramızda santimler varken mutfağın ortasında öylece durduk. Elim dudağında hazır bekliyordu hala.
Fırının çalan zilini duyunca girdiğimiz transtan sıyrılmamız birkaç saniye aldı. O fırına bakmaya gidince ben de iki tane kadeh çıkardım cam koleksiyonumun durduğu dolaptan.
Bir yandan da az önceki pozisyonumuzu düşünüyordum. Bir an kendime neden o kadar yakınına girdiğimi sordum.
Şeyy... aslında birkaç saat önce tüm okulun önünde öpüşmüştük ve artık böyle şeyleri dert etmeyecektim. Aslında şu an evde yalnızdık ve belk-
İkinci bardağa boşaltmakta olduğum şarap dikkatsizliğim yüzünden taşmıştı.Dudaklarımı bardağın üstüne götürüp kenarına akmış fazlalığı aldıktan sonra devam edip şaraba bulanmış parmaklarımı tek tek yalıyordum.
Bunu yaparken pizzaları tabaklara yerleştiren Hyunjin'le göz göze gelmiştik. Beni izlemesinden de zevk almıştım.
Biraz sonra elimin üzerindeki kırmızı lekelerlerden iz kalmamıştı. Ellerimi yıkayıp balkona çıktım. Arkamdan gelen Hyunjin'le masayı hazırlayıp oturduk.
"Bugün hava epey soğukmuş." Dedi. pizzasından bir ısırık alırken. Sanırım konu falan açmaya çalışıyordu ama pek de başarılı olduğu söylenemezdi. Ben de o sırada düşüncelere dalmıştım. Sahnedeki şey hakkında... Of acaba o da düşünüyor muydu bu kadar, benim kadar özel miydi onun için?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
deal | hyunlix. 🖇
Fanfiction[✔️] hyunjin ve felix, aileleri arasında yapılan bir anlaşma yüzünden birbirlerine aşıkmış gibi davranmak zorundadır. 210622, 150722