Thanks For Everything | Jikook ✔

|11| Ol(m)az

Senin yanında canımın hiç bir kıymeti yok, seni gördüğümde gözlerin öldürüyor her seferinde zaten beni...

*

Jimin şirketten çıktıktan sonra evine gitmişti. Hiç oyalanmadan odasına gidip kendine kıyafet seçmeye başlamıştı bile. Ne giyeceği hakkında hiç bir fikri yoktu.

Konum hakkında da hiç bir şey bilmiyordu. O yüzden rahat bir şeyler seçmeye karar verdi. Üzerine de bir deri ceket alarak çıktı evden arabasına bindi ve telefonu açıp konuma tekrar baktı.

*

Jungkook Jimin için şehir dışındaki, ormanın içindeki villasını ayarlamıştı. Buraya ara sıra gelirdi. Ama Amerika'da olduğu için gelemiyordu uzun zamandır. Sabah şirketten erken çıkıp buraya gelmişti. Özlemişti.

Güzelce hazırlayıp düzenledi etrafı. İçecekler de almıştı. Her şey planladığı gibi gidiyordu. Buna hazır değildi gibi hissetse de gayet hazırdı. Bir saniyesinde bile pişman olmayacağı bir gece geçiyordu aklından

*
Jimin tam arabasını çalıştırmış yola koyulmaya hazırken bir mesaj geldi telefonuna. Mesaj bilinmeyen bir numaraydı..

Bilmiyen numara :
Jimin lütfen her nereye gidiyorsan gitme oraya.

Jimin:
Sen kimsin ve bir yere gittiğimi nereden biliyorsun?

Bilinmeyen numara:
Ben Lisa Jungkook'un kuzeni. Tanışmıştık hatta seninle. Lütfen bizim şirketin yanımdaki Cafe ye gel burada bekliyorum seni. Anlatacaklarım var sana

Jimin :
Tamam geliyorum.
*

Nereden çıkmıştı şimdi bu Lisa. Ne konuşacak ki benimle?

Aklımda bu sorularla sürdü Jimin Cafe ye. Lisa el işareti yaptı ve Jimin de farkedip yanına gitti.
"Eee ne konuşacaksın benimle bu saatte"

"Jimin bak konuyu daha fazla uzatmayacağım."

"Ne konusu,anlamıyorum"

"Kuzenim Jungkook. Jimin Jungkook seninle oyun oynuyor asla güvenme ona"

Jimin ilk duyduğunda gülmüştü. İnanmamıştı. Ama Lisa devam ettikçe hak vermeye başladı.

"Neden seninle kavga ederken bir anda sevgili olalım dedi hiç merak etmedin mi"

Gözümden bir damla yaş aktı Jimin'in. Simdiremedi duyduklarını. Gözlerini kapattı ve aklından geçirdi. 1 gün önce kavgalı olduğu adam ertesi gün sevgili olalım demişti.

Jimin hızla çıkıp gitmişti
cafeden. Arabaya binip hızla sürmeye başlamıştı. Gidecekti.

Gidip hesap soracaktı o Jungkook'tan. Sürekli kendiyle oynamasına bıkmıştı. Demek her şey bir oyundu öyle mi? Neden inanıyordu ki Lisa 'ya?
Kanıt yoktu sonuçta elinde. Kahretsin ki anlattığı her şey birbiriyle uyuşuyordu.

*
Jungkook telefonuna gelen bildirime bakmıştı. Taehyung mesaj atmıştı. Çok uzundu. Başta açıp okumak istemedi. Ama daha sonra dayanamadı ve okumaya başladı gayet uzun bir yazıydı.

~Merhaba Jungkook. Jimin her ne kadar bunu sana söylemememi istese de ben artık dayanamıyorum. Jimin'e fazla yüklenmeni de kaldıramıyorum artık.
Ve seninde ne iddiasından bahsettiğini biliyorum. O gün Kai ben ve Jimin beraberdik senin geldiğin gün Jimin görür görmez sana aşık olmuştu. Ama kabullenmek istemiyordu sonuçta daha önce hiç bir erkek arkadaşı olmamıştı. Haklı olarak da korktu. Yada kendine yediremedi ne dersen de. Kai de Jimin'i zorladı sırf ses kaydını alabilmek için. Neden yaptı diye sorarsan sende biliyordun ki Kai Jimin'e takıntılıydı ve sevdiğini sanıyordu. Jimin sana aşık olduğunu kabullendiğinde soluğu benim yanımda almıştı. Hatta ağlamıştı biliyor musun. Bu ses kaydı olayını senin duymaman için her şeyi verirdi. Çünkü senin yanlış anlayacağından korktu. Büyük bi ihtimalle bunları şuan benden ilk defa duyuyorsun ama artık Jimin'e böyle kötü davranmayı bırak yoksa seni fena yaparım bunu bil. Bunlar da aramızda kalsın. Sakın Jimin'e bahsetme. Senin bilmeni istemiyor. Dediğim gibi bende artık dayanamadığım için yazdım. Okuyunca da sil bu mesajı. Görüşürüz Jeon