|20| Ağlama Artık

294 25 5
                                    

-Neden diye sordu ;
Her şeyin daha iyi olabilmesi için...
*

Jungkook Jimin Tae üçlüsü ertesi gün bilet alıp hemen Kore'ye dönmüşlerdi.

Tae'nin ısrarları üzerine Jimin Tae'nin evinde kalıyordu. Arada Jin'de yanlarına geliyordu. Eğleniyorlardı. Jin ise Jungkook'un çocukluk arkadaşıydı. Jungkook Seoul'e Jingilin ailesiyle beraber gelmişlerdi. Babaları yakın arkadaştı. Jin hemen geldikleri gün üniversiteye başlamıştı. Jungkook ise 2 hafta sonra gelmişti.

Jimin'in Jin'i hatırlayıp Jungkook'u hatırlayamama sebebi buydu belki de...

Jungkook Kore'ye gelir gelmez hemen Lisa'yı aramış ve durumları öğrenmişti. Lisa'nın söylediği şeyler ise hiç de iç açıcı değildi.

Görünüşe göre babasının hastalığı baya ilerlemiş ve ölümcülmüş. Tedavi içinse oldukça geç kalınmış.

Jungkook telefonun öbür ucundan gelen babasıyla ilgili bilgileri aldıkça içini bir sıkıntı kaplıyordu. Her şey bir anda Jungkook için tersine dönmüştü. Resmen her şey 1 ay içinde olmuştu.

Gözünü kapattı ve bir damla süzüldü gözlerinden. Ne yapacağını gerçekten bilmiyordu.

~

"Tae, Jungkook nerede buraya geldiğimizden beri yanımıza gelmedi?"

Jimin'e Jungkook'u göremeyince ister istemez meraklanmıştı. Sonuçta geçmişte o kadar anıları vardı anlatılanlara göre.

Ve galiba artık Jimin yavaş yavaş bir şeyler hatırlamaya başlıyordu. Belli belirsiz şeyler geliyordu aklına, Jungkook'la geçirdiği bir kaç belli belirsiz an...

"Bilmiyorum ki Jimin. Gelir sen merak etme. İşi çıkmıştır onun"

Tae Jungkook'un babasıyla olan durumlarını bildiği için pek de bir şey söylemek istemiyordu.

"Hem boşver sen onu da iyi misin? Ağrın falan yok değil mi? Biliyorsun yarın doktor randevumuz var"

"İyiyim iyiyim Tae merak etme" elindeki kitapla ilgilenir gibi yapıp kapağını kapattıktan sonra konuşmuştu.

İçinde garip bir huzursuzluk vardı 2 gündür Jungkook'u görmüyordu. Boşluk vardı sanki içinde onu görmeyince.
*

Belki akşam olunca gelir diye uyumayıp beklemişti Jungkook'u Jimin. Bilmiyordu belki de özlemişti. Kendi ismini bile koyamadığı duygular vardı içinde.

Su içmek için mutfağa gittiğinde başı döndü bir anda ve kenardaki masaya tutunmuştu. Kafasını kaldırdığında ise buzdolabında Jungkook'la ikisinin sarılmış bir fotoğrafı vardı. Parti gibi bir yerdi belki de kutlama. Jimin eline aldığında fotoğrafı gerçekten bir şeyler canlanmıştı zihninde. Hatırlamıştı galiba az da olsa. Jin'in doğum gününden bir fotoğraftı.

O gün canlandı bir anda. Fazlaca eğlenmişlerdi. Dans etmişlerdi beraber.

Ama bu hatırladığı şey Jungkook'la alakalı değildi. Onu hatırlayamıyordu. Böyle olunca sinirlendi istemeden dişlerini sıkıyordu. Hatırlayamadıkça Jungkook'un gözündeki çaresizliği görüyordu. Böyle olunca kendini suçluyordu. Canı daha da fazla yanıyordu.

Bir anda ağlamaya başladı. Dayanamadı yere çöktü ve sesli bir şekilde ağlamaya başladı. Aynı zamanda kafasına da vuruyordu. Kendini suçluyordu. Neden hatırlayamıyordu? Sürekli kendini suçluyordu. Sürekli Aptal Aptal Aptal diye sayıklıyordu.

Bir anda salonun kapısı açıldı ve girer girmez Jungkook'un kızarmış ve sulu gözleri kocaman açıldı.

Jimin ağlıyor muydu? Jungkook hemen Jimin'i nerede olduğunu bulmaya çalıştı. Bulmuştu da. Küçüğü yere çökmüş deli gibi ağlıyordu. Hemde kendine vuruyordu, Aptal diye sayıklıyordu.

Thanks For Everything | Jikook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin