Thanks For Everything | Jikook ✔

|38| Her Anım Seninle

*

"Jimiin, Jimin hadi aç gözünü güzelim hadi lütfen"

Jimin tam yarım saattir baygındı ve asla hiç bir şekilde uyanmıyordu. Jungkook endişelenmeye başlamıştı. Tae ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Tae Jimin uyanmıyor ne yapacağım ben?"

"E normal olarak Jungkook. Neler yaşattın miniğime bayılmak az bile kalır."

"Tae sus artık. Uyanıyor"

Jimin yavaş yavaş gözlerini aralamaya başlamıştı. Gözlerini tam açtığında ise karşısında üstü başı pislenmiş, saçları hep birbirine karışmış ama yinede umutla bakan bir Jungkook görmüştü.

Az önce neler yaşadığını hatırlamaya çalışmıştı. Jungkook evlilik teklifi etmişti. JUNGKOOK RESMEN EVLİLİK TEKLİFİ ETMİŞTİ!

Jimin bir anda ayağa kalkıp sevinçle Jungkook'a sarılmıştı.

Jungkook da aynı şekilde sımsıkı sarılmıştı sevdiğine. Tae ikisinin bir fotoğrafını hemen çekivermişti.

Bu fotoğraflar ilerde lazım olacaktı ne de olsa...

"Hey Jimin, güzelim ağlama, neden ağlıyorsun?"

Jimin'i sebebi bilinmez bir ağlama tutmuştu. Belki de hiç bu kadar mutlu olmamıştı bu yaşına kadar. Hiç bu kadar sevinmemişti, bunları yapan, ona yaşatan ise tabii ki biricik sevdiği adamdı, Jungkook...

"Ben bilmiyorum Jungkook, ç-çok mutluyum sadece. Bu anı hiç böyle hayal etmemiştim"

"Bende böyle hayal etmemiştim. Bizimki de farklı olsun be sevgilim"

"Olsun be sevgilim"

Bu romantizmi bölen ise Tae'nin ağlama hıçkırıklarıydı. Onları izlerken elinde olmadan yine aynı şey oluyordu. Dayanamıyordu bu kadar güzelliğe...

"Hadi artık lütfen eve gidebilir miyiz? Bu kadar macera yeter bize"

Herkes gülüşüp girmeye karar verince topluca arabalara binip yola koyulmuşlardı.

*

-  Jimin selam. Beni unutmadın umarım. Çünkü ben unutmadım neler yaşadığını biliyorum. Bende sana 1 ay önce imzaladığımız sözleşmenin bir maddesini hatırlatmak isterim. MADDELERİN GEÇERLİLİĞİNİ KORUDUĞU SÜRECE TARAFTARLAR EVLİLİK NİŞAN YA DA BENZERİ HİÇ BİR MÜNASEBETTE BULUNAMAZ...

Jimin'in yüzü Daniel'den gelen bu mesajla tamamen düşmüştü. Yanına oturan Jungkook farketmişti bu durgunluğu.

"Ne oldu Jimin iyi misin? Bembeyaz olsun bir anda"

Jimin ısrarla cevap vermiyordu. Çünkü donup kalmıştı. Jungkook daha fazla dayanamayıp Telefonu Jimin'in elinden alıp gelen mesajı okumuştu.

Okuduğu an ise yumruğunu sıkıp koltuğa vurmuştu. Sinirlerine hakim olamıyordu. Lanet kuzeni her delikten çıkıyordu.

"Jimin ne demek bu? Ne sözleşmesi"

"J-Jungkook ben... Daniel'e anlaşma imzalamıştık iş için ama yemin ederim böyle bir madde olduğunu okumadım inan bana"

Jungkook hiç bir şey söyleyemiyordu. Ne diyeceğini de bilmiyordu açıkcası.

"Jimin hemen yarın gidiyorsun fes ediyorsun o anlaşmayı"

"Tamam. Konuşacağım"

*

Yol boyu sessizce sadece yolu izleyen iki beden de birbirine hiç bir şey söyleyemiyordu.