"Aldırmayacaksın çünkü o bizim bebeğimiz Yongbok.. o bebek benden."
- 🦇 -
"Hatırlıyor musun evimize taşınmadan önce bir gece çok içmiştik? O gece tüm travmalarını unutana kadar içeceğini söylemiştin. Ben de sana katıldım. İçtikçe daha sıcak olduğunu söylemiştin. İkimiz de çok içtiğimizden hatırlamıyorduk sanırım. Şimdi hatırlıyorum. O gece aramızda bir şeyler geçmiş olmalı. Muhtemelen alkol diye ilave ettiğimiz şişedeki istek arttırıcı damlaymış. Doktor bebeğin benden olabilme ihtimalini söyleyince Jeongin'e şişeyi bulmasını söyledim ve ona verdim. Eminim artık, o bebek o geceden. Tecavüz sırasında olma imkanı yokmuş çünkü o sırada bebeğin yeni alındığından hamile kalma ihtimalin çok düşükmüş." Dedi Hyunjin kendine dehşetle bakan sevgilisine karşı. Ardından öksürmeye başladı.
Yongbok bir süre düşününce aklına gelmeye başlamıştı o geceye dair anılar.
"Burası hep bu kadar sıcak mıydı?" Diye sordu Yongbok gözlerini Hyunjin'in dudaklarına dikerek. Ardından farkında olmadan onun dizlerinin üzerine oturup dudaklarını öptü sertçe.
Dudaklarını ayırıp boynunu tuttu Hyunjin ve kendi içi de tırmalanırken ekledi. "Sürtünüyorsun Yongbok. Durmazsan kontrolümü kaybedebilirim."
"D-durma lütfen.."
"Emin misin? Daha yeni çok ağır şeyler yaşadın. İyi olacak mısın?" Diye sordu Hyunjin ellerini onun beline götürerek. Buna karşılık Yongbok "acele et." Dedi ve tekrar dudaklarını öptü ve sevişmeye başladılar. İkisine de yeterli gelene kadar saatlerce birbirlerinin vücutlarının ve bu zevkin tadına varmışlardı. Korumasız ve sonrasını düşünmeden.
"Ahh o gece.." dedi Yongbok yavaş yavaş hatırlamasıyla. Ardından Hyunjin'in gözlerinin kapandığını farketti. "Hayır önemli değil. Nazikçe emersen sorun olmayacaktır!"
Hyunjin bir şey dememişti. Tepki vermiyordu dediklerine. Yongbok panike onu sertçe dürttü ama ses yoktu. Kulağını onun burnuna yaklaştırdı. Nefes almıyordu. "H-hayır. Şimdi yapma bunu.."
Hyunjin bir kez daha hiç bir tepki vermeyince sıkıca sarılıp bağırdı Yongbok kontrolsüzce. "Hayır lütfen, özür dilerim özür dilerim... yalvarırım şimdi olmaz! Yapamazsın bunu bana..."
Changbin yaklaşıp onun omzuna dokunduğunda Hyunjin'e daha sıkı sarılıp ağlamaya başladı. "Hyung benim yüzümden.. yetişmiştim... yetiştiğim halde neden nefes almıyor? Ondan özür dileyecektim hyung.."
"Yapma Yongbok, bebeğe bir şey olacak." Dedi Changbin. O sırada Jeongin'in burada olmadığını farketti. "Kolye buradaysa Jeongin nerede?"
Chris bunun üzerine etrafta gözlerini gezdirdi ve ayağına çarpan kolyeyi eline aldı. "O burada değil. Hayatta kolyesini çıkarmaz. Başına bir şey mi geldi?" Paniklemişti. Seungmin elini onun omzuna koydu ve ekledi. "Başına ne gelebilir ki?"
"Onları ambarda bıraktım ama Hyunjin'i burada bulduk. Jeongin onu buraya getirseydi o da burada olurdu. Eğer onları birisi getirdiyse bu evimin yerini bilen biri olmalı. Yoksa.. Jaehwan'ın dediği gibi Hongbin hyung mu yaptı?" Dedi Changbin. Bu sırada bulundukları yere bir meşale ışığı yaklaştı. "Evet onları ben getirdim."
Bu Hongbin'di. Chris sinirle onun yakasını kavrarken çöktüğü yerde hala Hyunjin'e sarılan Yongbok bağırdı. "Neden yaptın bunu?! Bu kadar mı nefret ettin benden?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAMPIRE IS A THIEF/ HYUNLİX
Ma cà rồng"Bana güzelliğini ver infazcı.." -Angst ~Milly