"Bu köyde bu gece canını yakacak tek bir insan bile bırakmayacağım Yongbok.."
- 🦇 -
Hyunjin Yongbok'u kucağına alıp onu içeri taşıdı ve üzerini yırtık bir perdeyle örtüp ekledi. "Beni bekle burada, sana hemen doktor getireceğim."
Yongbok'un cevap vermeye hali yoktu. Bir cevap beklemeden onun alnını öptü ve evden çıkmaya hazırlandı. O sırada Seungmin önünde belirdi ve konuştu. "Köyü yakıyormuşsun."
"Evet, çekil de senin de küllerin karışmasın aralarına." Hyunjin hiç geri adım atmadan konuşmuştu ancak Seungmin onu tekrar durdurdu. "Yavaş yak. Bu kadar çabuk gaza gelme Hyunjin, bitkinsin şuan."
Seungmin'in dediği şey ile onu kolundan tutup içeri sürükledi Hyunjin ardından Yongbok'u gösterdi. "Ona bak! İki gün içinde ona yaşattıklarına bak! Yalnızca öldürmem ceza değil, ödül onlara."
"Hiç bir şey yapmamanı söylemiyorum sana, ama en azından şimdilik dur. Köye Jaehwan adında yeni bir infazcı gelmiş, elinden en güçlü vampirleri kaçırmamış şimdiye kadar. Plansız hareket edemezsin. Üstelik neden bu kadar umursuyorsun? Ondan hoşlanmadığını söylemiştin."
"Hoşlanmıyorum. Ben onu seviyorum Seungmin. Benden tüm bu köyü yakmamı mı istedi? Yakacağım. Kim bana engel olursa onu da yakacağım. Bu kişi sen olsan bile."
"Sen.. kimseyi yakmıyorsun Hwang Hyunjin." Daha cümlesini bitirmeden arka kapıdan gelen ses ile duraksadı Hyunjin. Bu tanıdık ses Chris'indi.
Chris salona ilerledi ve Hyunjin'i karşısına alıp konuştu. "Şimdi ben gidip doktoru ve kardeşimi alacağım. Eğer çok seviyorsan onu burada koruyabilirsin. Bu süre zarfında hem sevgilin iyileşir, hem de bir plan yapabilirsin. Öylece gidip köylülere yem olmana izin veremem."
Hyunjin bir süre sessizce düşündü. Tam itiraz etmek için lafa gireceği sırada Chris'in girdiği yerden Yeji'nin de gelip kafasına vurmasıyla durdu. "Söz dinle biraz."
"Yeji Yongbok'a bakmana yardım eder. Şimdi ben gidip gelene kadar bekle." Dedi Chris ve ormana doğru ilerledi. Seungmin farketmeden onun peşine düşmüştü. Onu ilk kez insan formunda görüyordu ve bir süre daha bakmak istemişti.
Arkasından sessizce adımlarken, Chris'in adımlarını durdurmasıyla onun sırtına toslamıştı. "Ah..." başını ovarken söylendi sessizce.
Chris arkasını dönüp. "Neden beni takip ediyorsun."
Seungmin. "Etmiyorum."
"Direkt adımlarımın üzerine basarak ne yapıyorsun o zaman Kim Seungmin?"
Chris'in biraz eğilerek konuşmasıyla bir adım gerilemişti Seungmin. "O-oh öyle mi yapmışım? O zamann.. ups..."
"Suratıma böyle bakıp ufak bir 'ups' demekle beni geçiştirebileceğini mi düşünüyorsun?" Dedi Chris ve Seungmin'in üzerine yürüyüp sırtını geniş gövdeli bir ağaca çarpmasını sağladı.
"N-ne yapıyorsun?" Seungmin'in sorusuyla biraz daha yaklaştı. "Ups. Çok mu yaklaştım? Söyle, neden beni takip edip duruyorsun?"
"Söyleyemem."
"Neden? Söylemeden uzaklaşmayacağım Seungmin."