13. bölüm

1.5K 167 325
                                    

❗hassas sahneler var

"Yoksa.. Yongbok'a bir şey mi oldu?"

- 🦇 -
- 1 hafta sonra -


Hyunjin gece yarısı evden çıktı ve bir kaç eve girip karnını doyurdu. Canı sıkkındı. Ormanda gezinirken kendini tekrar Yongbok'un evinin hemen karşısında, ağaçların arkasında bulmuştu. "Onu özledim.." dedi kendi kendine ve ağaçların arasından çıkmaya hazırlandı. O sırada bir elin bileğinden tutmasıyla duraksadı. Bu Jeongin'di. "Nereye gidiyorsun?"

"Sevgilime." Hyunjin'in verdiği yanıtla daha sıkı tuttu onu ve önüne geçti. "Tanrım her gece aynı şeyi yapıyorsun hyung. Ortalıkta insanlar gezinirken içeri giremezsin, Seo Changbin içeride ona bakıyor."

"1 haftadır nasıl olduğunu bilmiyorum! O hamile Jeongin, komada olduğunu söylediniz ve yüzünü görmeme bile müsade etmediniz. Çıldırmak üzereyim burada. Özlediğimi söylüyorum anlamıyor musunuz?" Jeongin Hyunjin'in dedikleriyle başını onaylarca salladı ve elini bu defa onun omzuna koydu. "Anlıyorum ama gidemezsin işte. En azından kontrol etmek için beni oraya gönderdin ya, ne ağabeyim ne de Seo Changbin bu durumdan hoşnut değil ama onlar bile en azından senin için kabul ettiler. Biraz sabretsen olmaz mı sen de? Gidip doktoruna nasıl olduğunu soracağım, bekle beni burada."

Jeongin hızlıca klubeye girdi ve Koltukta uyuklayan Changbin'in üzerine bir battaniye örtüp bir süre onun kızarık, kapalı gözlerini izledi. Çok yorgun görünüyordu. O dalmışken mutfaktan gelen ses ile odağını o tarafa çevirdi. "Bir sorun mu var Jeongin?"

"Ahh ben onun durumunu soracaktım. Hala aynı mı?" Diye sordu Jeongin. Beyaz kıyafetleri olan adam Yongbok'un yanına adımladı ve ateşini kontrol edip ekledi. "Ne gerileme, ne de ilerleme var ama hamile olduğu ortaya çıkınca köylüler iyice şüphelendi. Minho'yu Jisung'la bir gördüklerinde hemen ona da hesap soracaklardı. Yanii önde gelenler kontrol için şehre götürecekler onu."

"Hongbin Hyung biliyorsun ki Yongbok bir vampir tarafından hamile kaldı. Şehirde karnındaki bebeğin bir melez olduğunu kesinlikle anlarlar. Onun gitmesine izin veremezsin." Dedi Jeongin panik ifadesiyle. Hongbin rahatsız görünüyordu. "Biliyorum ama reddedersek daha kötü olacak. Tanrım Minho bunca şeyi bana bırakıp gitmek zorunda mıydın?"

"Söylenip duracak mısın sen? Akraba diye yardım istedik senden. Yaptığın tek şey Yongbok'un ateşini kontrol etmek." Bir süredir gözleri kapalı olan Changbin girdi lafa. Hongbin göz devirmişti. "Söylendiğimi nereden çıkardın? Kolay mı sanıyorsun, her şey olağandışı şuan. Yas tutmadan bunca şeyle uğraşıyoruz."

Changbin sinirlenmişti, ayağa kalktı ve sinirle konuştu. "Gözlerime bak! Aynı şeyleri yaşayan tek sen değilsin! Ben de kuzenimi kaybettim ve ben de Yongbok için endişeleniyorum! Söylenerek düzelmeyecek hiç bir şey." Ardından hızlıca dışarı çıkıp merdivene oturdu.

Jeongin onun arkasından koşmuştu. Onun yanına oturdu ve sordu. "İyi misin?"

"Pek öyle görünmüyorum sanki." Dedi Changbin çileli bir tebessümle. Farketmediği yaşları gözlerinden süzülüyordu. Jeongin onun gözyaşlarını sildi ve ekledi. "Uyuyamıyorsan.. Sana yardım edebilirim."

Changbin Jeongin'in bileğini tuttu. "Nasıl olacak o?" Jeongin gülümsedi ve Changbin'in başını kendi omzuna koydu. "Uyanana kadar hiç kıpırdamam ve kimsenin seni uyandırmasına izin izin vermem."

VAMPIRE IS A THIEF/ HYUNLİX Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin