Special Kitty/Hyunlix✓

8

Merhabalar!

Sonunda bütün bölümleri yayınlayacağım amk.

İyi okumalar<3
~~~~~~~~
1 gün sonra~

Felix öğlen saatlerinde hastaneden çıktıktan sonra evine gitti. Telefonunu eline aldı ve Hyunjin'i aradı. Hattı kapatmıştı vampir. Felix'in morali bozulmuştu. Malikane aklına gelince hızlıca ayağa kalktı ve evden çıktı.

Koşarak malikaneye geldiğinde kapıyı tıklattı. Kısa süre sonra Minho kapıyı açmıştı. Minho şaşkınca Felix'e bakıyordu. Hastaneden çıktığı gün vampirlerin malikanesine geliyordu, delimiydi bu çocuk!

"Felix sen bu gün hastaneden çıkmadınmı! Kendine dikkat etmen gerekiyor, hala iyileşmedin"

"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum. Nerede o korkak kardeşin? Ölmemi bekliyordu galiba"

"Felix o burada değil. Sakin olurmusun"

"Ne sakini olacağım. Onun yüzünden zarar gördüm ama o koca kıçını kaldırıp gelmeye zahmet etmedi!"

"Felix bak beni dinl-"

"Bari sen gelseydin be! Ben sizin düşmanınız yüzünden yaralandım ama ikiniz de gelme zahmetinde bulunmadınız! Şimdi ya kardeşinin yerini söylersin, yada seni bayılatana kadar döverim"

"Sakin ol şampiyon. Ben ölümsüzüm, bir işe yaramaz dövm-"

Minho yediği yumruk ile yeri boylerken Felix eğilip yakasına yapıştı.

"İnce görünebilirim ama elim serttir. Şimdi söyle o piç kurusu nerede!"

"Sakin ol be! Çenemi kırıyordun!"

2. yumruk ile Minho çığlık atmıştı. Felix bunu sadece korkutmak için yapıyordu ama canının yanması hiç hoşuna gitmemişti.

"Senden korkmaya başladım. Bana zarar verme, sana o gerizekalının yerini söylerim"

"Adam ol. Bu arada şunu söylemek istiyorum, abi kardeş piçsiniz"

"Tamam şimdi yakamı bırak"

Felix, Minho'nun yakasını bıraktı ve ayağa kalktı. Minho yerden destek alarak ayağa kalktı ve Felix'e baktı. Sinirli olduğu çok belli oluyordu.

Minho biraz düşününce ispiyonlamanın kötü olmayacağını düşündü. Ama Felix o evi bulmamalıydı. O yüzden Hyunjin'i kendisi gelecekmiş gibi bir bara çağıracaktı ve Felix'i oraya gönderecekti.

Felix ile beraber koltuğa geçtiler. Minho biraz toparlandıktan sonra konuşmaya başladı.

"Hyunjin'in tam olarak yerini bilmiyorum. İstersen yarın beraber bir barda buluşursunuz"

"Peki, ama o gelmezse seninle çok işimiz var"

"Tamam bak şimdi ben sana yazarım nerede buluşacağınızı oldu mu?"

"Oldu, ben gidiyorum şimdi. Sakın unutma ama yatın bana adresi atacaksın"

Minho yarın dolunay olduğunu unutmuştu.

Felix hızla malikaneden çıktı ve evine doğru yürümeye başladı. Zafer gülümsemesi ile eve girdi ve koltuğa uzandı.

Bu gün bayağı yorulmuştu. Yaklaşık 1 saat telefonu ile uğraştıktan sonra ayağa kalktı ve mutfağa girdi. Yemeğini pişirdikten sonra masaya oturdu ve yemeye başladı. Yemeği bittikten sonra etrafı topladı ve odasına çıktı.

Odasına girdiğinde masasından bir kitap aldı ve okumaya başladı. Sıkıldığında saate baktı. Saat akşam 12 olmuştu. Uyuması gerektiği için pijamalarını giyinip yatağına girdi.