12

1.9K 199 106
                                    

Merhabalar!

Şuan otobüste bu bölümü yazıyorum. İnternet yok ve yayınlanmıyor bölümler. Çıldırmak üzereyim.

İyi okumalar<3
~~~~~~~

Felix uyandığında başının ağrıdığını fark etmişti. Bebeği ile konuşmaya çalışmıştı ama bebeği cevap vermemişti. Aşırı gergin hissediyordu. Midesinin bulanması ile koşarak lavaboya gitmiş ve kusmuştu.

Kusarken ağzından kan gelmesi ile panik yapıp aceleyle yüzünü yıkamış ve odasına geçmişti. Masanın üstündeki telefonunu alıp aceleyle Hyunjin'i aramıştı.

"Felix? Bir sorun mu var?"

"Hyunjin kusarken ağzımdan kan geldi. Bebeğime bir şey olmasından korkuyorum"

"Doktor böyle şeylerin normal olduğunu söylemişti. Normal bir canlı değil o Felix, endişelenmemeye çalış. İstersen yanına gelebilirim"

"Lütfen, korkuyorum"

"Biraz bekle geliyorum"

Felix, Hyunjin'in telefonu kapatması ile yatağa oturmuştu. Hyunjin'e bebeği ile iletişim kurduğunu söylemeyecekti. Sonuçta yaptığı şeylerin bir bedeli olacaktı.

Felix, bebeğinin kıkırtılarını duyunca rahat bir nefes aldı. Oyun mu oynuyordu bu bebek?

"Seninle oynamak eğlenceli baba. Bilerek sana cevap vermedim. Bu sadece beni ne kadar önemsediğini ölçmek içindi. Özür dilerim"

"Biraz daha konuşmasaydın öldüğünü düşünüyordum! Bir daha böyle bir şey yaparsan senin inadına istemediğin şeyleri yaparım!"

"Agresif kedi"

"Sende bir melez kedisin unutma bebeğim"

"Ne varmış bunda. Ben hem vampir, hem kediyim. Senden kat ve kat güçlüyüm"

"Şuna bak! Birde benden güçlüymüş! Hah!"

"Kafan dağılsın diye dedim be adam! Sen daha güçlüsün tamam"

"Büyümüşte küçülmüş, şuna bak! Benimle dıt(taşak) mı geçiyorsun"

"Tamam sustum. Kan içebilirmisin?"

"Ne kanı?"

"Canım babam, ben melezim"

"Nereden bulayım ben kanı? Her gün kan içmiyorum ya"

"Vampir babam geliyor ya"

"Sen bizi mi dinledin"

"Baba kan diyorum ben"

"Tamam, şimdi susarsan babanı arayacağım"

Felix bebeği susunca telefonunu bıraktığı yerden aldı ve oflayarak Hyunjin'i aradı.

"Hyunjin, nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama. Bana kan getirsene sanırım aşeriyorum"

"Kan aşereni ilk defa görüyorum. Neyse, ben senin için biraz getiririm"

"Görüşürüz"

Felix telefonu Hyunjin'in suratına kapattı ve ayağa kalkıp banyoya girdi. Duş aldıktan sonra odasına girdi ve üstünü giyindi.

Kapı kilidinin açılma sesi ile Felix odasından çıktı ve aşağı indi. Evin anahtarından 1'i Hyunjin deydi. Acil bir durum olursa diye vermişti Felix.

"Hoş geldin Hyunjin"

"Hoş buldum. Kanları al bakalım"

"Ben şimdi bunları içeceğim değil mi?"

"Evet, kan içeceksin"

Felix elindeki kanlara dikkatle bakarken cidden canının istediğini fark etti. Hamilelik garip bir şey olmalıydı.

Felix salona geçip oturduğunda Hyunjin mutfağa girmişti. Felix otururken aklından geçenler ile kıkırkamıştı.

"Çok yaramaz bir bebeksin. Bir kedi kan içer mi yahu!"

"Ben istiyorsam içilecektir canım babam"

"Yat uyu orada, ben canımın istediğini yer içerim sanane"

"Hormonların ters tepti baba"

"Sanada hormonlarada çakarım. Ben duygusal biri değilim, hayır bebeğim benimle konuştuğu için ağlamayacağım"

Felix ağlamamak için kendini tutarken Hyunjin, mutfaktan bardak ile çıkmıştı. Felix'in yanına geldiğinde bardağı ona vermek yerine yanına oturdu.

Felix bardağı almaya çalıştığında Hyunjin Felix'in burnunu sıktı ve bardağı ağzına yaklaştırdı.

"Ne yapıyorsun be! Bırak burnumu nefes alamıyorum!"

"Bu bardaktaki kan. Kusmadan içmen gerekiyormuş. Bebek için gerekli bir şey bu o yüzden rahat dur, sana içireceğim"

Hyunjin, Felix'in konuşmasını beklemeden bardaktaki kanı içirmeye başladı. Felix kurtulmak için çabalarken bardaktaki kan bittiği için Hyunjin, bardağı Felix'in ağzından çekti ve burnunu bıraktı.

Hyunjin, Felix kusmaması için elini ağzına koydu ve beklemeye başladı. Kusmayacağından emin olduğunda elini çekti ve dikkatle izledi.

"Bi kusturmadın!"

"Kusmadan içmen gerekiyor demiştim"

"Senin sayende 1 ton demir yemiş gibi hissediyorum"

"Abartma Felix"

"Helal be diğer babama. Nasıl da içirdi"

Felix bebeği ile tartışmamak için kendini sıkarken Hyunjin hala dikkatle Felix'i izliyordu. Bebeği kıkırdarken sinirden kızaran Felix kollarını göğsünde sabitledi ve kaşlarını çattı.

"Hıh! Al bebeğini git evimden! İkinizde beni zorluyorsunuz!"

"Bebeğin ne suçu var onu anlamadım"

"Sus aptal gerizekalısı vampir! Seni kazığa oturtup yakmadığıma şükret!"

"Parmağını gözüme sokarak salladığında korkunç değil sevimli duruyorsun"

"Sen, bana, sevimli dedin? Kork şimdi benden vampir!"

Hyunjin kahkaha atarken Felix ayağındaki kedili terliğinin birini eline aldı ve Hyunjin'e fırlattı. Hyunjin yüzüne yapışan terlik ile çığlık atmıştı.

"Yüzümü söktün! Eminim buna! Yüzümü hissetmiyorum!"

"Abartma, bu türk annelerin kullandığı yöntem. Çok beğendim ben bunu"

"Yüzüm yerli yerinde duruyor değil mi?"

"Duruyor tabiki"

Felix, Hyunjin kendini yere attığında kahkaha atmaya başladı. Hyunjin ise yüzünde hissettiği acı ile yerde yuvarlanıyordu.

Felix, Hyunjin'i yerden kaldırmak için elini uzattığında Hyunjin'in onu yere çekmesi ile yere düşmüştü. Felix yüzünde terlik izi ile kendine bakan Hyunjin ile kalçasının sızlamasını unutmuştu.

Felix kahkaha atarken Hyunjin dayanamayarak kahkaha atmaya başladı. İkili gülmekten kızardığında yerden kalkmayı akıl etmişlerdi.

Hyunjin ayağa kalktığında Felix zar zor yerden kalkmıştı. Felix yeniden gördüğü yüz ile gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"İkinizde delisiniz baba. Ben doğmamaya karar verdim. Şimdi sen sinirlenirsin terlik atarsın felan"
_____

Geçiş bölümü gibi oldu. Sadece felaketten önce soft yazmak istedim. Geç geldiği için özür dilerim. Zar zor yazdım bu bölümü.

İyi günler!

Special Kitty/Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin