Special Kitty/Hyunlix✓

2

Merhabalar!

Ben bu fici hangi kafayla yazdım bilmiyorum. Önceki hali bilenler bu kadar cringelik için özür dilerim. Ve bu fic teknolojik bir zamanda geçiyor.

İyi okumalar<3
~~~~~~~~

Sabah uyanıp işlerimi hallettikten sonra markete gitmiştim. İhtiyacım olan şeyleri ve biraz abur cubur aldıktan sonra eve gitmiştim.

2 gün sonra yaşadığım bir olaydan dolayı 2. kızgınlığıma giricektim. Yarın ise doğum günümdü ve 18 yaşına girecektim. Biraz heyecan vericiydi.

Evime girdikten sonra aldıklarımı yerleştirmiş ve biraz salonda televizyon izlemiştim. Evde biraz zaman geçirdikten sonra bir kaç eşya alıp tek başıma ormana gitmiştim.

Ormanda huzurlu bir şekilde oturup resim çizmeye çalışmıştım. Ama iste sadece çalıştım.

Bir sürü resim çizmiş ve süt içmiştim. Bir kaç yavru kedi bulmuş ve sevmiştim.

"BÖÖ!"

Bir anda arkamdan gelen ses ile irkilip kediye dönüşmüştüm. Çok siktir!

_____
Hyunjin~

Önümdeki minik kediye baktım. Kuyruğunu kabartarak bana döndü ve beni görünce sakince yanıma geldi.

"Miyav!"

"Neden dönüşmedin?"

Felix kendi etrafında dönüp duruyordu.

"Dönüşemiyormusun?"

Sorum ile kafasını olumlu anlamda salladı. Felix'e doğru eğildim. Eğilmemle Felix kucağıma çıktı.

"Dönüşene kadar evimde kalmaya ne dersin?"

Felix bana bakarak kafasını olumlu anlamda salladığında kucağıma alıp eve götürmüştüm.

Eve geldiğimde salona girdim ve kanepeye oturup Felix'i yere indirdim. Abim bana garip garip bakıyordu.

"Bune Hyunjin?"

"Kedi abicim."

"Tamam kedi ama sen kedileri sevmezsin?"

"O Felix abi. Onu korkuttuğum için kedi bedeninde sıkıştı."

"İyi bok yedin kardeşim. Kedi insanlar kedi bedeninde sıkıştığında kızgınlığa girene kadar insana dönüşemezler."

"Off"

"Miyav~"

Felix bana doğru koşup kucağıma çıkmıştı. Kedileri sevmezdim ama o bu hali ile çok şirin duruyordu.

"Miyav."

Ne demeye çalıştığını anlamıyordum. Vampirlerin her boktan gücü vardı da bu mu yoktu yani?

Kucağımdan inip abimle benim ortama oturduğunda ne yapacağını izlemeye başlamıştım. Abim Felix'i tutmak için elini uzattığında abimin eline pati atmıştı.

Ben tutmak için elimi uzattığımda ise hızla koltuktan inip yerde yuvarlanmaya başlamıştı.

"Galiba oyun istiyor."

"Nasıl oynatacağım ki?"

"Gerizekalı kardeşim bir tane ip bulup peşinde sürükleyeceksin"

Abimin dediği ile kalkıp ip aramıştım evde. Uzun uğraşlar sonucu bulduğum ipi hemen Felix'in yanına getirmiştim. Akşama kadar oynamıştık o iple.

Şuan yorgundum ve Felix'in uyuması gerekiyordu. Felix'i kucağıma alıp odama götürdükten sonra yatağa koymuştum.

Normalde geceleri hep dışarda olurdum ama şimdi yanımda bu şirin kedi varken bu imkansızdı. O yüzden dolabımdan giyiceklerimi aldıktan sonra banyoya girip üstümü değiştirmiştim.

Ben odaya girdiğimde çoktan köşeye kıvrılmış şekilde uyuyordu Felix. Onu uyandırmamaya dikkat ederek yatağın kenarına uzanmıştım.

Felix'in üstünü örttükten sonra ise telefonum ile ilgilenmeye başlamıştım.

_____

Sabah olduğundan beri Felix'i izliyordum. Hala uyuyordu. Telefonuma gelen bildirim sesi ile Felix'e bakmayı kestim ve telefonumu elime aldım. Bilinmeyen bir numara mesaj atıyordu.

+82 *******
Hey Hyunjin ben Jisung Felix nerede? Dünden beri bulamıyorum onu. Bir kaç haftalığına yurtdışına çıktığımı söyleyecektim yanında ise söylermisin?

Siz,
Merak etme yanımda ama şuan uyuyor.
Bu arada Felix'in kızgınlığına kaç gün var?

'+82 ******* numarasını Jisung olarak kaydettiniz'

Jisung
Neden soruyorsun?

Siz,
Ben onu dün ormanda iken korkuttum ve korkup kediye dönüştü ama şuan kedi bedeninde sıkışmış bir durumda.

Jisung
Oh. Felix'in bu gün doğum günü kızgınlığının ne zaman olduğunu bilmiyorum.
Bu arada ona doğum gününü kutladığımı söylerseniz mutlu olurum.

Siz,
Teşekkürler Jisung.
Felix'e uyandığında iletirim.

Telefonumu kapattıktan sonra yataktan kalkmış ve kıyafetlerimi aldıktan sonra lavaboya girmiştim. İşlerimi hallettikten sonra lavabodan çıkmıştım.

Tuvaletten çıktıktan sonra odaya girdiğimde Felix çoktan uyanmış ve yanıma gelmişti.

"Tuvalete mi gireceksin?"

Felix kafasını olumlu anlamda salladı. Bende Felix'i tuvaletin önüne getirip kapıyı açtım. Felix içeri girmişti.

"Dikkatli ol klozete düşme!"

"MİYAV!"

Felix'in bu haline gülüp kapıyı kapattım ve kapının önde onu bekledim. Sifon sesi geliyordu. Vay be küçücük kedi sifon çekebiliyor.

Kapının arkasından miyavlama sesi geldiğinde kapıyı açtım.

"Miyav~"

Felix bacağıma kafasını sürtüyordu. Bende Felix'i ezmemeye çalışarak yürümeye başladım. İkimizde odadan çıkıp aşağı indik. Salona geçtiğimizde abim oturmuş televizyona bakıyordu.

"Kızgınlığına ne zaman gireceğini bilmiyoruz ama bu ufaklığın bu gün doğum günü o yüzden pasta ve süt alacağım. Birde arkadaşın bana yazdı doğum gününü kutluyormuş"

"Miyav~"

Felix salonun içinde koşmaya başlamıştı. Sanırım doğum gününü kutlayacağımız için sevinmişti.

"Hadi kucağıma gelde gidelim"

__________

Tuvalet mevzusunu değiştirmem. O VLC'nin iconic bir sahnesi. Birde biraz yorum patlaması alabilir miyim?