Special Kitty/Hyunlix✓

22

Merhabalar!

Beklettiğim için özür dilerim yaa. Annem yüzünden 3 gün teyzemlerde kaldım tabletide yanıma almamışım.

İyi okumalar<3
~~~~~~~~

Felix uyandığında ağrıyan başı ile yüzünü buruşturmuştu. Neden başı bu kadar ağrıyordu ki?

Felix bir anda yataktan kalkmıştı ama sanki başka birisi tarafından kontrol ediliyor gibiydi. Felix kimsenin olmadığı boş koridorda ilerliyordu.

Merdivenleri bulduğunda gördüğü görüntü ile gülümsemişti. Gece olmasına rağmen net bir şekilde görebiliyordu. Merdivenleri indiğinde koşarak hastaneden çıkmıştı.

Felix koşarak hastaneye yakın olan malikaneye gidiyordu. Malikaneye yaklaştığında daha fazla hızlanmıştı. Arka bahçeden girmişti Felix çünkü bayan Jennie hariç herkes ön bahçedeydi.

Hyunjin'e teselli vermelerini bile umursamamıştı Felix. Malikaneye girdiğinde yavaşça yukarı çıkmıştı. Bayan Jennie ve bayan Jisoo'nun kaldığı odaya geldiğinde hiç ses çıkarmadan girmişti.

Yatakta uyuyan Jennie'yi görünce sinsice gülümsemiş ve yaklaşmaya başlamıştı. Jennie'ye yaklaştığında aklına kendisine yaptıkları gelmişti.

"Babamızın bedenini boşuna ele geçirmedik bayan Jennie. Sana bu yaptıklarını ödeteceğiz. Sen aldığın her nefeste ölmeyi dileyeceksin!"

Jennie sesleri duyunca gözlerini açmış ve etrafına bakınmaya başlamıştı. Kimseyi görmeyince gözlerini kapatacaktı ama gördüğü surat ile korkmuştu.

Jennie hiç bir şekilde kıpırdayamıyordu. Önünde kırmızı ve siyah gözlü bir Felix vardı. Felix ne zamandır vampirlere benziyordu? Ne zaman hastaneden çıkmıştı?

"Oh bayan Jennie, sonunda uyandın. Yoksa torunlarını bekletmekten öldürecektin. Ama bu imkansız değil mi? Çünkü biz asla ölmeyecek olan canlılarız. Sizin gibi üst seviyedeki canlılara ölecek kadar güçsüz değiliz"

Jennie önünden bir anda kaybolan Felix ile şaşırmıştı. Neden kıpırdayamıyordu? Neden konuşamıyordu?

"Boom! Bak tekrardan önündeyiz!"

Jennie önde beliren Felix ile korkmaya başlamıştı. Bu nasıl rüyaydı ya!

"Rüya değil! Bak biz gerçeğiz, birazdan senin bütün gücünü yok edecek kadar hemde"

-

Jisoo ağlayan oğlunu sakinleştirmeye çalışıyordu. Jisung ve Minho da Jisoo'ya yardım ediyordu. Hyunjin, Felix'in durumunun ağır olduğunu duyunca kötü olmuştu. Her şey iyi giderken neden böyle olmuştu ki?

"Eminim Felix oğlum güçlü biri. Bak söylemedi deme, yarın Felix çıkıp gelicek o hastaneden"

"Anne neden her şey iyi giderken böyle oldu? Ben sadece ailem ile mutlu olmak istemiştim. 2. kez oldu bu, bu sefer Felix giderse bende giderim"

"Kardeşim sen malmısın! Eşin dünyanın en güçlü safkan kedisi! Annemin dediği gibi 1 güne iyileşir ve gelir!"

"Minho! Sen sussana! Hyunjin hyung ağlıyor ve sen ona kızıyorsun! Bu gün git kanepede yat!"

"Hey ailevi meselelerinizi niye konuşuyorsunuz! Minho oğlum sende sus yoksa terlik atarım!"

Hyunjin çalan telefonu ile göz yaşlarını silmiş ve telefonunu almıştı. Hastaneden aradıklarını görünce sevinmişti Hyunjin.

"Bay Hyunjin, eşiniz hastaneden kaçmış. Nasıl olduğunu bilmiyo-"

"Sus! Nasıl bilemiyorsun! Aptal!"

Hyunjin sinirle telefonunu yere fırlatmıştı. Nasıl kaçabilirdi Felix? Daha bu gün durumunun ağır olduğu söylenmişti.

"Oğlum, ne oldu?"

"Felix hastaneden kaçmış ve görevlilerin haberi yokmuş. Felix'e bir şey olursa kaçacak yer arasınlar!"

"Sakin ol, belki buraya geliyordur? Hem burası hastaneye yakın"

"Ben onu aramaya gidiyoru-"

Herkes malikaneden gelen çığlık sesi ile susmuştu. Bu Jennie'nin sesine benziyordu. Herkes ne olduğunu sorgularken yeniden duyulan çığlık ile koşarak malikaneye girmişti.

Jennie'nin odasına koşarak çıkmışlardı. Kapıyı açtıklarında yerde yatan Jennie'yi görmüşlerdi. Jennie kendi başına bir şeyler söyleniyordu.

"Yemin ederim her şey en güçlü olmak içindi! Felix'in ailesini öldürdüğüm için pişmanım! Felix ve Hyunjin'in 3 yıl önce hafızasını sildiğim için pişmanım! Hyunjin ve Felix'i birbirine aşık oldukları için 3 yıl önce ayırdım, yemin ederim pişmanım!"

_______

Abooov Jennie sen neler diyorsun. Aa ne diyor bu.