Elimdeki defterin sayfasına çizikler attığım kalemin çıkarttığı ses dışında pek de ses olmayan salonda üzerimdeki ısrarlı bakışlar yüzünden sonunda pes edip gözlerimi defterimden çekmiş ve bakışların sahibine çevirmiştim.
Hyunjin'le sevgili olmayı kabul ettikten yaklaşık üç saat sonra eve gelmiştim ve Hyunjin'le bir şeyler atışırmış ardından da çizim yapmam gerektiğini söyleyip odama yönelmiştim. Fakat yemek boyunca sevgili oluşumuzla ilgili konuşan Hyunjin peşime takılmış ve çalışma odam yerine salonda çizim yapmamı istemiş, böylece bu sırada kendisinin de yanımda yatabileceğini söylemişti. Tabi öyle deyince ben de kıyamamış ve kabul etmiştim.
Ama olaylar hiç de söylediği gibi gelişmemişti...
Ben çizim yapmaya başladıktan sadece bir dakika kadar sonra Hyunjin yanımda bitmiş ve mesajlaşırken başladığı benimle öpüşmek istediğiyle ilgili konuşmasını devam ettirmişti. Bunun üzerine bende tıpkı mesajlaşırken onu reddettiğim gibi tekrar reddettiğimdeyse sanki beni duymamışçasına aynı şeyleri söyleyip durmuştu.
Ben de bir süre sonra onu duymuyormuş gibi yapmaya başlamış ve konuşmalarına cevap vermemeye başlamıştım. Bunun üzerinden çok geçmeden de Hyunjin pes edip susmuştu.
Fakat sustuğundan beri de gözlerini üzerime dikmiş ve sinirli sinirli nefes almaya başlamıştı ki bence bu hali fazlasıyla tatlıydı. Ama bunu şu anda Hyunjin'e söylersem muhtemelen beni döverdi...
Üzerimdeki inatçı bakışların sahibiyle gözlerim buluştuğunda çatık kaşlarını daha da çok çatarak kollarını önünde bağlamış ve bana bakmaya devam etmişti.
"Gerçekten de öpüşmeyecek miyiz?"
Hyunjin'le mesajlaşırken bu konuyu açtığında ciddi olduğunu düşünmüyor olsam da eve geldiğimde bu konuyu tekrar açınca ciddiyetini kavramıştım ve o zamandan beri de onu reddediyordum. Çünkü öncesindeki öpüşmemizde işin duygular kısmını düşünmediğimden rahat olsam da şu anda Hyunjin'in benden hoşlandığını bildiğim ve ben henüz bazı şeyleri kafamda oturtturamadığım için şu an Hyunjin'le öpüşsem onu kullanıyor gibi hissedeceğime emindim.
Bu yüzden de Hyunjin'in sorusunu "Onun yerine başka bir şey yapsak?" diye bir soruyla yanıtlamış ve bunun hemen ardından da Hyunjin'in heyecanlı yüz ifadesiyle kafasını olumlu anlamda sallayışını izlemiştim.
Bu hali bana tatlı geldiği için gülümsediğim sırada da "Sana çizimlerimi ilk gösterdiğimde bana hiç insan çizdin mi diye sormuştun, hatırlıyor musun?" diye konuşmuştum.
"Evet, hatta sen de bana arkadaşlarını çizdiğin defterini göstermiştin."
Hyunjin de tıpkı benim gibi gülümseyerek konuştuktan sonra "O zaman sen seni kimsenin çizmediğini söylemiştin. Ben de sana senin resmini çizeceğime dair bir söz vermiştim." demiştim.
Bunun üzerineyse Hyunjin oturduğumuz koltuktan heyecanla kalkp "Sözünü mü gerçekleştireceksin?" diye sormuştu. Sesine yansıyan heyecan ve bu heyecanla koltuktan kalkması yine bana çok tatlı geldiği için gülümsedikten sonra kafamı olumlu anlamda sallayıp "Eğer sen de istersen, evet seni çizmek istiyorum." demiştim.
Bunun üzerine koltuğun önünde ayakta duran Hyunjin hiç vakit kaybetmeden üzerime atlamıştı. Evet, gerçekten de tam olarak üzerime atlamıştı.
Hyunjin tam anlamıyla üzerime atladığı için birkaç acı inleme çıkarttığım sırada Hyunjin kollarını sıkı sıkı boynuma sarmış ve çok mutlu olduğuyla ilgili bazı kısımlarını kafasını boynuma gömdüğü için anlayamadığım birkaç cümle kurmuş ardından da birkaç kez teşekkür etmişti. Bunun üzerine ben de koltukta öylece duran kollarımı Hyunjin'e sarmış ve sırtını pat patladığım sırada "Daha çizmedim. Çizdikten sonra sarılır, teşekkür edersin." demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catboy ↦ hyunin ✔
FanfictionJeongin sadece sıradan bir kedi almak istemişti. 13.03.22 - 07.01.23