Birkaç saattir çizimlerle uğraştığım odamdan çıkıp kapıyı arkamdan kapattığımda Hyunjin'e birkaç defa seslenmiştim. Ama ses alamayınca öğlen saatlerinde olduğumuz için muhtemelen uyuyordur düşüncesiyle adımlarımı odamıza yönlendirmiştim.
Yarın arkadaşlarım geleceği için uzun zaman sonra ilk kez sadece pazar değil cumartesi de tatil yapmaya karar verdiğimden dolayı evdeydim. Gerçi buna pek tatil denilemezdi. Çünkü birazdan etrafı toplamaya başlamam gerekiyordu. Sonra da muhtemelen yarın için bir şeyler almaya alış verişe çıkacaktım.
Merdivenleri bitirip üst kata ulaştığımda yavaş adımlarla koridorda ilerlemeye başlamıştım. Hyunjin muhtemelen uyuyor olduğu için ev fazlasıyla sessizdi. Ama odamızın önüne geldiğimde burada eve hakim olan sessizlik yoktu. Aksine odamızdan sesler geliyordu, garip sesler...
Hyunjin uyuyor diye düşünerek çıktığım odamızda onun sanki acı çekiyormuşçasına gelen seslerini duymak acaba bir yerini mi yaraladı konulu bir panik dalgasının beni sarmasına sebep olmuştu. Bunun üzerine de hızlıca odaya girmiştim.
Girmiştim girmesine ama bu görüntüyle bir kez daha karşılaşabileceğimi hiç düşünmemiştim.
Hyunjin yatağın ucuna oturmuş, sabah giydiği eşofmanla iç çamaşırını dizlerine kadar indirmiş, üzerindeki bol tişörtü yukarı kıvırmış ve yüzündeki şaşırmış ifadeyle bana bakıyordu...
Muhtemelen onun da beni görmeyi beklemediğini anlamama yardımcı olan yüz ifadesi üzerine Hyunjin'i incelemeyi bırakmış ve içeriye girmek için açtığım kapıdan çıkmak üzere bir hamle yapmıştım.
Fakat geriye doğru sadece bir adım attıktan sonra bu kararımdan vazgeçmiştim. Çünkü en son Hyunjin'i böyle gördüğümde odadan apar topar çıkmıştım ve sonra ki birkaç saat Hyunjin'le nasıl konuşmam gerektiği konusunda kafayı yemiştim. Artı olarak bir de aramıza anlamsız bir soğukluk girmişti ve ben aynı şeyleri tekrar yaşamamızı istemiyordum.
Bu yüzden de birkaç saniye önce utanıp üzerindeki uzun tişörtle kendini kapatmaya çalışan ve gözlerini benden kaçıran Hyunjin'e hitaben her ne kadar sonradan pişman olabileceğim ihtimali aklımda dolaşıyor olsa da bunu boşverip "Yardımcı olabilir miyim?" diye konuşmuştum.
Konuşmam üzerine az önce gözlerini utanarak kaçıran Hyunjin şaşkın bakışlarını bana dikmiş ve kafasını yan yatırarak ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışırcasına bana bakmaya başlamıştı.
Benim ciddi ifademi kısa bir süre inceledikten sonra da kısık bir sesle "Evet, lütfen." demiş ardından da kızaran yanakları eşliğinde gözlerini tekrar benden kaçırmıştı. Bunun üzerine ben de vakit kaybetmeden odaya girmiş ve kapıyı arkamdan kapatarak yatakta oturan Hyunjin'in yanına doğru ilerlemeye başlamıştım.
Yapacağım şeyin doğruluğundan her ne kadar emin olamasam da kendimi sakinleştirmeye çalıştığım sırada Hyunjin'in yanına ulaştığımda bacaklarının hemen önüne, yere, oturmuştum. Böylece bakışları yerde olan Hunjin'le gözlerimiz tekrar kesiştiğinde kendini kapatmak için elleriyle sıkıca tuttuğu tişörtünün eteklerine uzanmıştım.
Hyunjin'in de izin vermesiyle tişörtü kaldırdığımda Hyunjin'in erekte olan penisiyle kısa süreli bir bakışma yaşamış ardından da içimdeki panikle çığlık atan yanımı bastırmaya çalışarak ellerimi Hyunjin'in dizlerindeki eşofmanı ve çamaşırına götürmüştüm.
Onları çıkartıp kenara koyduktan sonraysa elimi üst bacaklarına koymuştum. Hyunjin itiraz etmeden ellerimi koyduğum bacaklarını iki yana doğru açtığında da zaman kaybetmeden iki bacağı arasında oluşan boşluğa girmiştim. Sonra da Hyunjin'e daha fazla acı çektirmemek için elimi hızlıca penisine götürmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catboy ↦ hyunin ✔
FanfictionJeongin sadece sıradan bir kedi almak istemişti. 13.03.22 - 07.01.23