Medya: Arin Dila Piran.
~~
Bu sabah diğer sabahlardan daha farklı bir şekilde gözlerimi güne açmıştım. Sırma beni zorla uyandırmıştı. Evet ilk kez o beni uyandırmıştı.
Sırmanın odasında pijamalarımla yarı uykulu bir şekilde ayakta duruyordum. Sırma ise bir ileri bir geri gidiyordu. Bu kızın besbelli ki bir karın ağrısı vardı.
"Neden sabahın köründe burdayım sırma ve sen neden uyanıksın?"
Sırma kehribar gözlerini gözlerime dikti ve tam karşımda durdu.
"Arin sana bir şey söyleyeceğim."
Tahmin ettiğim gibi birşey vardı.
"Sırma korkutuyorsun beni birşey mi oldu?"
"Hayır hayır öyle bişey değil. Sanırım be- ben aşık oldum."
"Ne?"
Şaşkınlıkla sesim biraz yüksek çıkmıştı, neredeyse çığlık atmıştım.
Sırma elleriyle ağzımı kapattı.
"Ya neden bağırıyorsun anamları mı toplayacaksın üstümüze?"
Sırma ellerini ağzımdan çektikten sonra onu yatağa oturtup karşısında ki yerimi aldım.
"Sen ne dersin sırma. Ne zamandan beridir, kim neyin nesi?"
"Dur telaş yapma anlatacağım."
"Anlatasın o halde ne durursun?"
"Hani bir kaç kez anamla misafirliğe gitmiştim. Gül ablaların evine."
"Evet?"
"İşte gül ablanın oğlu varya Sidar hani en küçük okul okuyan İstanbul'da, işte onu kaç kez orda gördüm oda beni. Sonra bana gelip beni sevdiğini söyledi. Neden bilmem bende sevdim Arin hemde çok sevdim."
"İki ay önce gitmiştiniz değil?"
"Evet o zamandan beri."
"Ah benim güzelim aşık mı oldun sen?"
Gözlerim şefkatle sırmanın üzerinde dolaştı. Daha sonra dayanamayıp kucakladım onu.
"Oldum arin hemde çok. Bu yıl okulunu bitirip gelip isteyecek beni."
"Çok sevindim adına sırma ama kızdım da. Neden daha önce söylemedin?"
"Emin değildim arin güvenemiyordum ama iki ayda beni sevgisine inandırdı. Çok seviyor beni, bende onu. Şimdi ilk sana söyledim yalnızca sen biliyorsun."
"Güzelim benim hep çok mutlu ol olur mu?"
"Olurum arin olurum. Darısı başına olsun canım kardeşim."
"Olmasın olmasın ben böyle iyiyim."
"Şu güzelliğini bir kere gören meftun oluyor be Arin hala ne diyorsun sen?"
"Abartma sırma hadi ben avluya iniyorum sende in kahvaltı hazırlayalım."
"Tamam canım benim geliyorum hemen."
Sırmayla beraber aşağı indik ve kahvaltıyı el birliğiyle hazırladık. Daha sonra herkesi uyandırdık. Şimdi de kahvaltı sofrasına oturmuştuk. Bir haftadır olduğu gibi diyar abim yine yoktu. Onu gerçekten çok merak ediyordum. Umarım derdi ve sıkıntısı neyse hemen hallederdi. İçimden bir ses gönül işleri diyordu ama böyle şeyler de diyar abim çok ağır bir insandı. Bizle konuşmazdı ki böyle şeyleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİN
Romance"Gözlerine bin defa bakmamaya yemin etsem de, her seferinde yeminimi bozacak kadar güzel baktın jina min." -Baran Cihanbeyli Doğudan, Mezopotamyanın tam kalbine kadar uzanan bir aşk hikayesi. Zor ama etkileyici, bir o kadar da sevginin gücünü göster...