Medya: Arin Dilanın söylediği şarkı dinlemenizi tavsiye ederim.~~
Sabah gözlerimi erken bir saatte aralamıştım. Baran'a baktığımda hala mışıl mışıl uyuduğunu gördüm. Kıyamam nasılda güzel uyuyordu! Yataktan kalktım ve banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra, tekrar odaya girdim. Biraz ortalığı toplamaya karar vermiştim. Telefonu dolduran melodi sesiyle yaptığım işi bırakmıştım. Baranın telefonu çalıyordu. Baran uyanmasın diye telefonu elime aldım, şirketten arıyorlardı. Telefonu kapatayım derken Baranın sesiyle ona döndüm.
"Kim ya sabah sabah!"
"Şirketten sanırım."
Baran elimde ki telefonu aldı ve iş hakkında arayan kişiyle konuşmaya başladı, bu sırada bende yarım kalan işlerimi tamamlamak için harekete geçtim. İşim şimdi bitmişti işte. Barana baktığım da telefon konuşmasının sonlandığını görünce yanına ilerledi.
"Sana kahvaltı getirmemi ister misin?"
"Ondan önce duş alsam daha iyi olur."
"Tamam o zaman gel bakalım." diyerek Baranın kolundan tutarak ona destek oldum. Beraber banyoya doğru ilerledik. Baran yarasından dolayı hala biraz aksıyordu, tam iyileşmiş sayılmazdı.
Banyoya girdiğimizde duş kabininde ki suyu ayarladım ve tekrar barana doğru ilerledim, bu sırada baran üzerinde ki tişörtü çıkarmıştı bile. Sert ve spor yaptığı belli olan bedenine baktım, herşeyiyle mükemmeldi bu adam! Kusursuz bedeninde ki tek kusur ise göğsünde olan kurşun iziydi... Bu iz bana hayatımın dersini verişti.
"Dikizlemek yerine dokunadabilirsin karıcım yabancılık çekmene gerek yok."
"Dikizlemiyordum Baran! Yara izine bakıyordum sadece."
"Eminim öyledir."
"Öyle. Sen belli zaten tam iyileşmişsin, ben çıkayım da duşunu al sen." diyerek yanından ayrılmak için bir iki adım attım. Yanından geçip kapıyı açmıştım ki daha ben çıkmadan kapının güçlü bir kol ile kapanmasıyla burada kalmıştım. Arkamı döndüğüm de baran tam dibimdeydi.
"N-napıyorsun Baran?"
"Gitme."
"Niye ki?"
Baranın bir eli yüzüme tırmandı ve baş parmağıyla dudağımın kenarını okşadı, daha sonra eğildi ve tam okşadığı yeri öpüp geri çekildi.
"Beni böyle yalnız bırakmazsın diye düşünüyorum."
"Sinirimi bozacak cümleler kullanmazsan yalnız bırakmam Baran."
"Sadece sana karşı koyamıyorum Dila."
Şimdi karşımda durmuş bana küçük çocuk gibi bakan Baran ile gülümsedim. Küçüklük fotoğrafında ki hali aklıma gelmişti.
"Hadi seni yıkayalım artık."
Gülüşü büyüdü ve alnımdan öptükten sonra duş kabinine doğru ilerleyip, içerisine girdi. Ardından vakit kaybetmeden içeri girdim. Gözlerime öyle yoğun bakıyordu ki, bu sefer diğerleri gibi yapıp bakışlarından kaçmadım. Aynı bakışlarla ona karşılık verdim. Baran üzerinde kalan pantolonu çıkardı ve altında sadece boxeri ile kalmıştı. Ondan çektim bakışlarımı ve suyu ayarlayıp açtım. Şu an baran duş başlığının altında ıslanıyordu. Arkamı döndüm ve orada bulunan lifi köpürterek barana döndüm. Göğsünden başlayarak liflemeye başladım. Ben ona bunu yaparken onun ise pür dikkat beni izlediğinden elbette ki haberdardım. Üzerimde ki gecelik azda olsa ıslanmıştı ama umrumda değildi doğrusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARİN
Romance"Gözlerine bin defa bakmamaya yemin etsem de, her seferinde yeminimi bozacak kadar güzel baktın jina min." -Baran Cihanbeyli Doğudan, Mezopotamyanın tam kalbine kadar uzanan bir aşk hikayesi. Zor ama etkileyici, bir o kadar da sevginin gücünü göster...