7-Beni Affet

1.7K 131 169
                                    

_____

Minho, öğrendiklerinden sonra kendine yeni bir yol seçmeliydi. Bir yandan babası olduğunu öğrendiği adamın işlerini yapmaya devam ediyordu. İçi içini yese de, onu öldürmek istese de kendini tutuyordu. Dongseok'tan öğrendiği şeylerden biri de duygu kontrolüydü. 
En iyi olduğu şeylerden biriydi. Tabi kendini tutmak istediği sürece...

Bir hafta boyunca Jisung ile olan planına devam edip etmeyeceğini düşündü. Gözüne girmek istediği bir patronu yoktu artık. Peki ne yapmalıydı? En mantıklı şey Dongseok ile başka bir ülkeye kaçıp yeni bir hayat kurmaktı belki de. Minho ise mantığı bir kenara bırakıp kalbini dinleyeek, akışına bırakacaktı.

Annesini bulması gerekiyordu, para kazanmalıydı ve babasından kendisinden çaldığı 24 yılın hesabını sormalıydı. 

Peki neden Jisung ile bir hafta öncesinden haberleştikleri bara gelmişti? Ne yararı olacaktı? Tehdit edip parasını alırım belki diye düşündü Minho. Ya da oyunuma devam eder, gereksiz zenginliklerine son veririm dedi içinden. Saçlarını karıştırdı. Kafası çok karışıktı. Bara gelme sebebi yalnızca yapacak başka bir işi olmamasındandı aslında. 

"Bir viski daha alabilir miyim? Tek buzlu olsun."

Barmen başı ile onayladığında arkadan bir ses geldi.

"Daha ben gelmeden sarhoş olmuş gibisin."

Minho sese dönüp, başını kaldırdı.

"Gelmişsin."

Jisung da ellerini iki yana açtı.

"Evet. Burdayım."

Minho içkisinden büyükçe bir yudum aldı. Başı dönmeye başlamıştı bile.

"Peki neden buradasın Jisung?"

Jisung'un kaşları çatıldı.

"Aslında arkadaşlarımla sözleştim. Senin geleceğini düşünmüyordum."

Bu dediği doğruydu. Tanımadığı bir yabancının sözünde duracağına emin olamamıştı. Ayrıca hafta içinde üç kez gelmiş, üçünde de yabancıyı görmemişti. Şimdi ise tam sözleştikleri gün ve saatte ortaya çıkmıştı. Karşısındaki adamda bir şeyler sezmişti.

"Zor bir gün mü?"

Minho ona bakıp başını eğdi ve salladı.

"Zor bir dönem diyelim."

Jisung iç çekti.

"O zaman bir içki de bana lazım. Malt viski alabilir miyim?"

Tabureye oturduktan sonra barmene dönüp sipariş verdiğinde Minho ona döndü ve gülümsedi.

"Merhaba."

Jisung da ona gülümsedi. Önceki seferki konuşmaları gelmişti aklına.

"Merhaba Dongseok-ssi."

Minho dudaklarını birbirine bastırıp yüzünü buruşturdu.

"Sana bir sır vereyim mi?"

Jisung'a eğildiğinde yakınlıklarından dolayı gerilmişti Jisung.

"E evet?"

"Adım Dongseok değil."

Minho kıkırdayarak geri çekildiğinde Jisung da kaşları çatık olsa da onun bu haline gülmüştü.

"Bir kez daha tanışalım mı o zaman?"

Minho'nun burnunun direği sızlıyordu. Boğazına bir yumru oturmuştu bile.

UNKNOWN / Minsung ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin