15- Yeni Bir Aile Hayali

976 86 143
                                    


_______

Minho, iki günün ardından Seungmin'i görmeye gitmek istediğini söylemişti Jisung'a. Odasının kapısında duraklamıştı. elini göğsüne sarıp derin bir nefes aldı. Kaburgaları hala ağrıyordu. En az bir ay çekecekti bu ağrıyı. En azından bacağım kırılmadı diye düşünüyordu Minho. Tekerlekli sandalyeden nefret etmişti. Bir de kendi başına tuvalete bile gidememişti ilk gün. Ertesi gün ise acı çekse de yalnız gideceğini söylemişti. Bugün daha iyi hissettiği için Dongseok'a gitmesini söylemişti. Chan onun dinlenebilmesi için de bir oda ayarlamıştı ama Minho onun rahat olmadığını, sürekli diken üstünde olduğunu biliyordu. Jisung ailesini ilk akşam göndermişti zaten. Gündüz annesi gelip yanında kalıyor, geceleri evine dönüyordu. Seungmin'in ise annesi de babası da gelmemişti. Chan yanında kalıyordu. Ara sıra diğer arkadaşları da geliyordu ziyaret etmek için fakat Seungmin onlarla konuşurken mahcup hissediyordu. Jisung'dan kaç kez özür dilese de kendini rahat hissetmiyordu. Arkadaşlarının nasıl hala kendi yüzüne baktıklarını anlamıyordu. Chan ona bu davranışının çok saçma olduğunu defalarca söylese de kendi babasından utanıyordu. 

Jisung kapıyı tıklattığında, Seungmin bunları düşünüyordu hala. Kapı arasından başını uzatıp sırıtarak içeri bakmıştı.

"Müsait misiniz?"

Chan ayağa kalkıp gülümsedi. 

"Gel Kuzen gel."

 Jisung, kapıyı biraz daha açıp, vücudunun yarısını içeri soktu. 

"Misafir getirdim."

Seungmin kim olduğunu görebilmek için başını uzattı. Jisung kapıyı tamamen açıp Minho'yu görmelerini sağlamıştı. Minho da mahcupça gülümseyip başını hafifçe eğerek selamladı onları.

"Hoş geldin Minho. Bugün daha iyi gördüm seni."

"Hoş buldum. Gözüm daha iyi bugün."

"Muayene ettiler mi?"

Minho başını salladı.

"Görüşümde bir sıkıntı yokmuş."

"Görünüşünün aksine."

Chan'ın dediğine gülümsedi Minho. 

"Seungmin..."

Minho Seungmin'e bakarken gerilmişti. İkisi de babası yüzünden bu hastanede yatıyordu. Tabi bunu bir tek Minho biliyordu. 

"Nasılsın diye görmek istedim."

Seungmin gülümsedi. Gülüşündeki burukluğu görmek için Seungmin'i tanımanıza gerek yoktu.

"İyiyim teşekkürler. Sen nasılsın?"

Seungmin, Minho'nun yanına gidip onu bulmalarını sağlayacak adresi verdiği için teşekkür edip, nasıl olduğunu sormak istemişti ama Jisung ile konuştuğunda Minho'nun, babasının adamı olduğu için kendisi ile belki konuşmak istemediğini düşündüğünü söylemişti. Seungmin de üstelememişti. 

Sessizleştiklerinde Chan araya girmişti.

"Daha önce birbirinizi görmemiştiniz değil mi?"

Seungmin başını iki yana salladı.

"Jisung'un evinde..."

Seungmin, o gün Chan ile Jisung'un odasında yaşadıkları anı hatırladı. Gözlerini büyütüp kaçırmıştı. Chan neden durakladığını anladığında, gamzesini ortaya çıkaracak şekilde gülmüştü. Hiç bir şeyden haberi olmayan Jisung konuşmaya devam etti.

"Aynen o gün tanışmıştınız zaten. Barda da vardı Seungmin. Görmüş müydün Minho?"

Minho başı ile onayladı. Chan'ın sorusu daha farklıydı ama. O babası vasıtasıyla karşılaşıp karşılaşmadıklarını merak ediyordu. 

UNKNOWN / Minsung ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin