9- 14 Eylül

1.1K 92 165
                                    


____

Minho geldiğinden beri herkes gergin bir şekilde sohbet ortamı kurmaya çalışıyordu fakat Minho'ya bir şey soruyorlar, Minho cevaplıyor ve sessizliğe gömülüyorlardı. Minho ise, babasından almak istediği intikam planı içinde olan Seungmin'i kaçırma seçeneğini kafasında eliyordu. Jisung'un arkadaşıydı sonuçta. 

"Nasıl tanışmıştınız?"

"Bunu bizim sormamız gerekmiyor mu?"

Chan hala yumuşamamıştı.

"Bizim nasıl tanıştığımız sanırım herkes biliyor."

Doğruydu. Biliyorlardı.

"Kreşten beri beraberiz dördümüz. Chanbin Hyung ve Jeongin'le de ailelerimizin sıkıcı toplantılarında birlikte takıla takıla yakınlaştık işte."

Minho, eğer normal bir şekilde büyümüş olsa, bu arkadaş grubunda olup olmayacağını düşündü o an.

"Ben de kuzeniyim."

Chan gözlerini bir an bile Minho'dan çekmiyordu. Seungmin ayağa kalkıp Chan'ın kolundan tuttu ve kalkmasını işaret etti.

"Hyung bir gelsene."

Chan ona sessizce bir şeyler mırıldansa da yerinden kalktı. Birlikte Jisung'un odasına gittiler ve Seungmin kapıyı kapattı içeri girdikten sonra. Chan yatağa oturmuş, bacağını sallarken Seungmin'e bakıyordu. Seungmin de yanına gidip elini salladığı bacağının üstüne koydu ve konuştu. 

"Niye bu kadar gerginsin Hyung?"

"Sence?"

"Ama hani önce tanıyacaktık? Geldiğinden beri sadece surat asıyorsun."

Chan, dirseklerini dizlerine dayadı ve öne eğildi.

"Seungmin, Jisung için endişeleniyorum."

Seungmin ona döndü anlayışla.

"Minho ile alakası yok değil mi?"

Chan başını iki yana salladı.

"Akrabaların neler dediğini bir duysan."

"Jisung'a bir şey demedin değil mi?"

"Hayır. Duysa çok üzülür."

"Ama şimdi de sen üzüyorsun. Baksana, tıpkı eskisi gibi gülüyor, konuşuyor..."

Chan derin bir nefes alıp doğruldu.

"Sorun da bu belki de. Belki bir kızla görüntülense ya da ne bileyim sevgili haberi çıksa..."

"Jisung'un mutluluğu umurunda mı gerçekten?"

Chan ona inanamıyormuşçasına bakıyordu.

"Tabii ki de umurumda."

"Homofobik biri olduğunu bilmiyordum Hyung."

"Saçmalama! Herkesten önce fark ettim onun yönelimini."

Seungmin omuz silkti.

"Fark etmekle desteklemek aynı şey değil ki."

"Beni tanıyorsun Seungmin-ah."

Seungmin başını iki yana salladı.

"Şu anki seni tanıdığıma emin değilim. Az önce söylediğin cümle, hiç senlik değildi."

"Ben sadece etraftakileri susturmak için bir şeyler düşündüm o kadar. Bunu söylemem Jisung'un ya da diğer çocukların yönelimlerini yok saydığım anlamına gelmiyor."

UNKNOWN / Minsung ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin