14- Güvenmek İstiyorum

1K 92 97
                                    


_______

Jisung'un annesi ve babası buradayken doktorlar gelmiş, ikisi hakkında bilgi vermişlerdi. Jisung aç kaldığı için kan şekeri düşük çıkmıştı yalnızca. kaşına pansuman yapıp kapatmışlardı. Minho'nun ise iki kaburgasında çatlak ve bir çok kemiğinde ezilmeler mevcuttu. İç kanaması olmadığı için şanslı olduğunu söylemişti doktor ve bir de kırık kemiği olmadı için. Kemiklerinin sağlamlığı hakkında övünüp havayı yumuşatmaya çalışmıştı Minho. Jisung'un ailesi, oğullarının hayatını kurtardığını öğrendikleri için onun halini gördükçe üzülüyorlardı. Yediği dayağın oğulları ile alakası bile yoktu halbuki. Minho, Mr. Han hakkında Jisung'a olan tavrı yüzünden kendince cephe almış olsa da oğluna ne kadar değer verdiğini görmüştü gözlerinde. Annesini ise çok sevmişti. Dongseok ile konuşmuş, çok iyi bir çocuk yetiştirmişsiniz tarzı cümleler sıralamıştı. 

Odada yalnız kaldıklarında Jisung, Minho'ya dönmüştü. Minho'nun gözleri kapalıydı. Uyuyup uyumadığını merak etti Jisung. 

"Minho?"

Minho sağ tarafında yatan Jisung'a dönse de hala açılmayan sağ gözü yüzünden onu görememişti. 

"Efendim?"

"Uyuyup uyumadığını merak etmiştim."

"Uyumuyordum. Senin uyuduğunu sanmıştım."

Jisung ayağa kalktı ve serum demirini alıp, Minho'nun sol tarafına geldi. Artık rahatça görüyordu yüzünü.

"Konuşmalıyız sanırım."

Minho onu onayladı. Canı yanıyor olsa da yatakta kenara kayıp, Jisung'a yer açtı. Jisung da yüzü ona dönük olacak şekilde oturdu  yatağa.

"O adam için çalıştığını ve o adamın emri ile doğum günümde beni kaçırdığını öğrendim."

Minho onu onayladı hafif bir baş hareketiyle. 

"Dediler ki sen silahmışsın."

Minho tekrar onayladı. Jisung derin bir nefes aldı.

"Ve ona ihanet ettin?"

"Sayılır."

"Ne yaptın?"

"Jisung. Bunu henüz birine anlatamam."

Jisung dudaklarını birbirine bastırdı. 

"Haklısın.  Ben kimim ki?"

Tam kalkacakken Minho onu durdurdu. 

"Bak! Sana her şeyi anlatamasam da anlamanı sağlayacağım. Ama inan bana Jisung.  Onca şeyden sonra birine güvenmem çok zor."

Jisung'un gözleri dolmuştu. Yaşadıkları şeylerden dolayı duyguları karmakarışıktı. Minho bu haldeyken bir de trip atıyordu ona. 

"Üzgünüm."

Jisung tekrar oturdu yerine.

"Üzülme. Sen de haklısın. Bir çok şeyi merak ediyor olmalısın."

Jisung,  Minho'nun kolunu tutan elini elleri arasına aldı.  Sargı içinde olsa da parmakları hala dışarıdaydı. Bir kaç saniye inceledi. 

"Jisung-ah... Benden nefret etme n'olur."

"Sen benim hayatımı kurtardın. Nasıl nefret edebilirim ki?"

Minho gözlerini tavana sabitledi.

"Sorun da bu.  Benim yüzümden kaçırıldın."

"Neden senin yüzünden olsun ki? Önceki işini yapamadığını düşündükleri için mi?"

Minho onun yüzüne baktı.

UNKNOWN / Minsung ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin