Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
126 beğenme, 5 yorum
@asenakrtn: 🌞
@lacinaykt: of bu ne güzelliktir yarabbim
@emrekrtan: 🔥🔥
@tameraykn: 😍
@kiracaykt: 🖤🖤
yorum yapmak için tıklayınız...
Güzel güzel bir şeyler yazdım varsayın ve bölüme geçelim iyi okumalar...
İrem Derici - sevgi olsun taştan olsun
.....
Telefonumun sesi ile gözlerimi araladım. Kim olduğunu bakmadan açtım.
"Efendim" karşı taraf uykulu sesimden ne anlar bilmiyorum ama bir şekilde anlaşıcaz heralde. "Yavrum hadi kalk. Sen görmedin ama dekan işi var diye dersi önce çekti hadi kalkta hazırlan"
Tamer'in sesi ile telefonu kulağımdan uzaklaştırıp saate baktım.
05.30
"Tamam da ne bu acelen ya?" Diye sitem ettim. "Ders yedi buçukta anca hazırlanır da gelirsin diye haber vereyim dedim"
"Tamam teşekkür ederim" diyip telefonu yüzüne kapatıp gruba baktım. Gerçekten gruba dersin yedi buçuğa alındığı hakkında mesaj atılmıştı.
Hızlıca duş alıp saçlarımı kuruttum. Değişiklik olsun diye beyaz bir crop giydim üzerine de tulum eteğimi giydim.
Sırt çantama gerekli şeyleri koyup hızlıca sessiz adımlarla dış kapıya ilerledim. Spor ayakkabılarımı giyip kapıyı sessiz bir şekilde kapatıp koşar adımlarla kampüse ilerledim.
"Asena" kampüs binasının kapısından girecekken Tamer'in sesi ile duraksadım.
Nefes nefese bir şekilde yanıma geldi. "Kardeşimi dershaneye bıraktım. Geç kaldım o yüzden." Başımı tamam anlamında salladım.
Benim evim yürüme uzak kaldığı için geç kaldığımı zaten biliyordu. Söylememe gerek yoktu.
İkimiz dekanı görmemiz ile koştura koştura amfiye girdik.
Nefes nefese kalmıştık. Gerçi ben koşturunca çok çabuk tıkanıyordum.
Bir buçuk saatin ardından dekan amfiden çıkınca derin bir nefes verdim. Artık o kadar kafam allak bullaktı ki!
Artık bir ara derse kafamı veremeyince telefondan ses kaydı almıştım.
Uykudan geberdiğim için kantine kahve almak için inmiştim.
Kahvemi alıp boş masalara göz gezdirdim. Bana kolu koparcasına el sallayan Laçini fark ettim. Gidip yanına oturdum. "Kurdum sen hayırdır bu saatte senin dersine daha var"
"Dekan işi var diye dersi iki saat geri aldı. Sadece on bir de olan dersim kaldı ve ben bir de beş buçukta kalktım bu yüzden" dediğimde anlamışça başını salladı.
"Uyu istersen daha var ben kaldırırım. O zamana kadar dersim yok zaten" başımı tamam anlamında sallayıp kollarımı sarıp başımı koydum.
Laçinden
Karşımda uyuyan Asenaya baktım. İşkence çektiriyorlar valla sabahın yedi buçuğunca İspanyol Dili ve edebiyatı gibi bir bölüme maruz bırakıyorlardı.
Tekrar etmek için metnimi çıkartayım dedim. Çantama baktım ama orada göremedim. Yapma! Evde unutmuş olamam.
Derin bir nefes verip abimi beklemeye başladım. Asena huzursuz gibi kıpırdanınca istemsizce bakışlarım ona kaydı. Üşümüş olabileceği aklıma gelmişti ama üzerine atacak bir şeyim olmayınca bir şey yapamadım.
Ne kadar bekledim bilmiyorum ama abimin heybetli bedeninin bana doğru gelişini fark ettim.
Defteri masaya fırlatır gibi bırakınca ters bir şekilde ona baktım.
"Abi ne yapıyorsun kız zaten uykusuz zoraki uyudu. Gel uyandır ya"
İrkilerek Asena'ya baktı. Onun yanında boş olan sandalye'ye oturup Asenanın yüzünü kapatan saçları geriye atıp yüzüne baktı.
Sırtında ki ceketi çıkartıp Asenanın üzerine örtüp yanağını okşadı. Abi yapıyorsun sen!
"Bir de öp tam olsun" şaşkına dönmüş bir şekilde başını bana çevirdi. "Ha? Ne diyon kızım sen?"
"Bir çok güzelsin diyip öpmediğin kaldı çünkü abicim ondan diyorum"
"Bu etekle üşümez değil mi?" Diyince anlamayarak ona baktım. Başımı hayır anlamında salladım. Bütün bakışlarını benden çekip olan ilgisini Asena'ya çevirdi.
Çok ship anacım çokça ship
Asena'nın yanağını bir iki defa daha okşayıp ayağa kalktı. "Benim askeriye'ye gitmem lazım abisinin ne zaman geleceğim belli olmaz "
Omzumu sıkıp yanımızdan ayrıldı. Metini hızlı bir şekilde açıp tekrar ezber yapmaya başladım.
