𝘔ü𝘦𝘴𝘴𝘪𝘳

29. Bölüm

İyi okumalar

Tabi nasipte varsa :)

Elyas & Taha - İncinmesin kanatların

Zakkum - Seni rastgele sevmedim

....

Üzerimde olan kırmızı elbisenin eteklerine terleyen ellerimi silip yerlerini atmaya çalıştım.

Heyecanlanmıştım.

Şuan herkes bahçede toplanmıştı. Birazdan yerlerine oturduklarında kahve yapıcaktım.

Stresten tırnaklarımı yememek için zor tutuyordum kendimi, içimde kötü bir his vardı. Kötü bir şey olucaktı.

Her hissim genelde doğru çıkardı ama umarım bu his beni yanıltırdı.

Omzuma dokunulmasıyla irkilerek arkama döndüm. Sınıf arkadaşlarımdan çağırdıklarımın hepsi gelmişti.

"Cidden gelmişsiniz. Hoşgeldiniz çocuklar"

"Tabi geleceğiz lan bir tane arkadaşımız nişanlanıyor" Ensar'ın konuşması ile ona baktım.

"Geçin buyrun ayakta kaldınız"

"Ne zaman takılacak yüzükler" durum analizi yapmak için arkama döndüm. Hemen hemen herkes yerleşmişti.

"Ben şimdi kahve yapmaya geçiceğim. Ondan sonra yavaş yavaş takılır"

Melike ve Aleyna koluma girince beraber içeriye girdik. Bizi masa da oturarak bekleyen Laçin ayaklandı.

Dolaptan fincanları çıkarttım. "Laçin Kıraç kahveyi nasıl içiyor normalde"

"Abim kahveyi sade şekersiz içiyor. Genelde kahveye su yerine süt kattırır bilginde olsun" Gözlerimi devirdim.

Sanki bilmiyordum. Sırf sormak için sormuştum. Yoksa nasıl içtiğini biliyordum. Hem sormamın bir anlamı yoktu ona damat kahvesi yapacaktım.

Herkesin kahvesini yapıp Melike ve Laçin'e verip onları gönderdim. Aleyna yanımda duruyordu.

"Kıraç enişte mi zehirlemeyi düşünmüyorsun değil mi?" Dediğinde gülümseyerek ona baktım. "Hayır ya ne alakası var!"

Kıraç'ın kahvesini yapıp ona özel aldığım fincan takımını kenardan alıp içine bir çimdik tuz ve biraz bal koydum. Onları karıştırarak kahveyi döktüm.

Kenarında ki su bardağına limonlu gazoz koyup minik tabağına bir lokum ve bir tane çikolata koydum.

Ocağı kapatıp tepsiyle beraber bahçeye çıkıp kahveyi biraz eğilip Kıraç'a uzattım. Dekoltemi fark edip dudaklarını oynatıp 'fazla eğilme' dedi.

Tebessüm edip yanında ki boşluğa oturdum.

"Umarım tuzu azdır" bilemiyorum dercesine omuz silktim.

Herkesin bakışı Kıraç'ta iken o tek dikişte kahveyi bitirdi. Yüzünün kızardığını görüyordum.

İnşallah alerjisi filan yoktur.

Gerçi sofrada balları en çok o götürüyordu ama şüpheye düşmüştüm.

Su bardağın da ki gazozu da tek dikişte içti.

Herkes kahkaha atarken ben ona bakıyordum. Elleri ile yüzüne rüzgar yapıyordu. 

"Alerjin mi vardı?"

"Alerji değil ama fazla tatlıydı"

"Su ister misin? Getireyim mi?"

"Gerek yok güzelim yüzükler takılınca gider içerim" diyip bileğimi okşadı.