İyi okumalarKıraç - Kan ve gül
Ayna - Sen unutma beni
Ayşenur kolivar - getma
.....
Kıraçtan
Asena ağlayarak bahçeye çıkınca peşinden baktım. Bu kızda bir haller vardı.
Tam yanına gidecekken Asenanın timinden olan Orkun kolumu tuttu. "Gitme peşinden sen gidersen ağlaması duracak ve sana da anlatmayacak. İçine atacak, biraz zaman tanı ona inan şu kadar zamana kadar kolay şeyler yaşamadı"
Öylece olduğumda yerde kaşlarımı çatıp ona baktım. Ne demek istiyordu.
Korkut ile beraber dinlenme odasına geçtik. "Asena nerede?"
"Bahçede ağlıyor, bırakın kendi haline takılsın biraz"
Boş yere oturup sıkıntı ile ayağımı titrettim. Telefonumun çalması ile dikkatimi toparlayıp aramayı cevapladım.
"Efendim annem"
"Oğlum buraya gelmen lazım kardeşini bulduk" ona geleceğimi söyleyip telefonu kapattım.
Bahçeye çıkıp Asena'ya bakındım. Ağacın dibinde oturuyordu. Kararsız bir şekilde yanına gittim.
"Asena benimle gelmen lazım" hızlıca başını kaldırıp bana baktı. Tedirgin olmuştu.
"Bir sorun mu var?" Başımı kaşıyarak ona baktım. "Bir süredir Laçin kayıptı. Bulunmuş belki görmek istersin diye sormak istedim."
Başını salladı. " Hazırlanıp geleyim" diyerek içeriye koştu. Uzun zaman gelmeyince odasına gittim. Kapıyı çaldım.
Gel diye seslenince içeriye girdim. Kazağını üzerine geçiriyordu. Sırtında gördüğüm izler ile gözlerim büyüdü.
"Hazır mısın?" Montunu ve çantasını alınca bana doğru ilerledi. "Evet hazırım"
Birlikte odadan çıktık. Neden bilmiyorum ama içimden bir ses onu affetmem gerektiğini söylüyordu.
Asena'dan
Kıraçla toparlanıp hastaneye gelmiştik. Laçin'i ziyaret etmiştik ama o benimle özel konuşmak istediği için herkes odadan çıkmıştı.
"Asena ben senden çok özür dilerim. Sana yaptıklarımın hiçbiri normal şeyler değildi. Fazla zamanım kalmadı vicdan azabı ile gitmek istemiyorum"
Gözlerim dolu dolu ona baktım. Saçımda gevşeyen düşmek üzere olan tokamı alıp bileğime taktım.
"Bunu sakın kimseye anlatma ama söz ver" konuşmaya fazla mecali olmadığı için gözlerini tamam anlamında kapatıp açtı.
"Olurda vefat edersen! Allah korusun ama bebeğime onu çok sevdiğimi söyler misin?" Dedim gözlerimden yaşlar akarken.
"Ne bebeği!" Diye bir nida ile bana baktı. "İki yıl önce mezuniyet zamanlarında ben çok kilo aldım diyordum ya! Meğerse o kiloların sebebi hamile olmammış!"
"Asena-" lafını bitirmesine izin vermedim. Anca birisini bulmuştum rahatlıkla anlatabileceğim. "Beni o gün kaçırdılar ya orada bana vurdular. Düşük yaptım ben orada o an fark ettim. Gerçi kabullenemedim o sıralar doktora danışıp tahlil yaptırdım. Orada kabullendim. Olursa orada ona iyi bakar mısın halası"
Kollarını bana uzatınca kollarının arasına girdim. "Tabi bakarım bir tanecik halası var yani"
"Abinin daha haberi yok ben nasıl söyleyeceğim" diye hıçkırdım.
"Zamanla alıştıra alıştıra söyle her zaman arkandayım ben"
Odaya girilmesi ile Laçinden ayrıldım. Kıraç gözü ile dışarıyı işaret edince laçinle uzun uzun vedalaşıp ayrıldım. Hiç ayrılasım yoktu. Ayrılsam benden, bizden gidecek gibiydi.
Odadan çıkıp sandalyeye oturdum. Kıraç yanıma geldi. "Sen eve git istersen perişan olma"
İstemiyordum. Bunu belli edip gelen gidenleri izlemeye başladım.
Kolumun dürtülmesi ile gözlerimi araladım. Kıraç kızaran gözleri bana bakıyordu. Doğrulup elimi yanağına koydum.
"Gitti" iki kelime yetti her şeyi idrak etmeme gitmişti. Artık yoktu. Benim çocukluğum, şuan ki yaşıma kadar olan zamanımı birlikte geçirdiğim arkadaşım artık yoktu. Melek olmuştu, bebeğimin yanına gitmişti içim artık çok rahattı.
Gözlerim dolunca sakinleşmeye çalıştım. Başarılı olamayınca Kıraç'a sarıldım.
"Benim bir canım gitti Asena" diye hıçkırarak sıkıca bana sarıldı. Sen Laçinde böyle tepki verirsen ben sana bebeğini nasıl söyleyeceğim ki!
"Biliyorum Kıraç keşke geriye getirebilsem daha ne kadar oldu vedalaşıp geldim buraya" dedim boynunda olan elimi daha da sıkıca sardım.
....
Toprağa sarılarak ağlayan Kıraç'a baktım. Laçin'i defnettikten sonra hiç iyi tepki vermiyordu.
Yanına gidip elimi omzuna koydum. "Kıraç"
"Yalnız bırakır mısın beni Asena" omzunu sıvazladım. "Biraz ötede olucam sensiz gitmiyorum bunu unutma"
Başını salladı. Onu Laçinle baş başa bırakıp biraz öteye ilerledim. Melike'nin ve Ensar'ın mezarının başına geçtim.
Yan yana yapılmış mezarlardı. Onları da kaybetmiştim. "Yaşıyorsun"
Sesin geldiği yere baktığımda güzel bir kız vardı. "Tanıyamadın beni büyük ihtimalle Aleyna ben"
Gözlerimi büyülterek ona baktım. "Gerçekten baya değişmişsin" dedim ona sarılarak.
"Onların gidişlerini atlatamadım. Kendimi kandırmak için böyle bir yöntem buldum bende"
Gözlerimi silip Aleyna'dan ayrıldım. "Gerçekten seni buldum iyi ki buldum. Çağatay çok sıktı artık" dedi sitemle, gülümseyerek omzunu sıvazladım.
"Bu saatten sonra beni ihmal edersen kendini ölmüş bil Asena" sinirle konuşması ile ona döndüm. "Devletin askerine tehdit, alırım seni içeri görürsün ha" ikimizde tebessüm ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘔ü𝘦𝘴𝘴𝘪𝘳
ChickLitİnstagramda izlediğim bir reels videosunun yorumlarından gaza gelerek dalgasına yazdığım bir kurgudur...