30. Bölüm

40 7 21
                                    


İyi okumalar...

Şekersiz - Olsan yanımda

Bilal Sonses - öpesim var

Arkadaşlar kesinlikle acı çektirmek için bu şarkıları koymadım.

Ben masumum :)

...

"Matthew bey bugün başka bir toplantınız yok gözüküyor"

Bana bakıp gülümsedi. "Teşekkürler. Senden rica etsem bana güzel bir demet çiçek ayarlatabilir misin? Mia'ma sürpriz yaparım"

Başımı evet anlamında sallayıp odasından çıktım. Şirketin karşısında olan çiçekçi'ye gitmek için merdivenlere yöneldim.

Kıraçsız bir ayımı geride bırakmıştım. Bu kadar yatması benimde garibime gidiyordu. Doktor görevden yeni geldiği için yorgun olabileceğini söyleyip haliyle uyanmamasının normal olduğunu söyledi.

Önümde tezgahta duran çiçeklere baktım. Hepsi çok güzeldi. Ama koparılmış olanları değil saksı da olanı seçtim.

Ücretini ödeyip şirkete geri döndüm. Olduğumuz kata çıkınca Matthew bey bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"Biliyorum saksı istemediniz! Demet olarak aldığınızda hemen solup gidicekti. Saksı da olursa hem sizi hatırlar, hem de aşkınız taze kalır. Tabi bu benim düşüncem istemezseniz değiştirebilirim"

Tam gideceğim sırada beni durdurdu. "Hayır, hayır. Gerek yok gerçekten çok güzel düşünmüşsün. Siz Türkler aşık olduğunuzda gerçekten çok güzel seviyorsunuz"

Aklıma Kıraç'ın gelmesi ile gözlerim doldu. Tebessüm ettim. "Bir sorun mu var?"

Başımı hayır anlamında salladım. Diğer yandan da hala parmağımda olan yüzükle oynuyordum.

"Terk mi etti seni?" Hızla başımı hayır anlamında salladım. "Nişanımız olduğu gün vurdular. Hala canı ile savaşıyor"

"Umarım en yakın zamanda kavuşursun"

Teşekkür edip zorla tuttuğum tek elle tuttuğum saksıyı masama koydum.

Matthew bey eşine aldırdığı çiçeği alıp iyi günler diyerek ofisten çıktı. Masanın üzerinde ki dosyaları kontrol edip imzalaması gerekenleri kenara ayırdım.

Yarın için yapması gereken günlük programını ayarladım. İmzalaması gereken dosyalar ve planın bir kopyası ile Matthew beyin odasına girdim.

Planı klavyesinin altına görebileceği şekilde sıkıştırdım. Panonun orada ki anahatarını alıp sandalyesine oturdum.

Çekmecenin kilidini açıp dosyaları oraya koyup kilitledim. Anahtarı eski yerine koydum.

Minik kağıtlarından alıp dosyaları her zaman ki yerine bıraktığımı yazıp klavyenin altına sıkıştırdım.

Oturduğum yerden kalkıp sandalyeyi eski halinde bırakıp odanın kapısını kilitleyip ofisten çıktım.

Merdivenden inerken saate bakıyordum.

15.56

Sensiz bir günüm daha bitti.

Hastaneye koşar adımlarla ilerledim. Tıkanan nefesim ile hızımı yavaşlatarak gittim.

Derin bir nefes verip hastanenin kapısına baktım. Sakinleşip ilk adımımı attım.

𝘔ü𝘦𝘴𝘴𝘪𝘳Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin