"Sorunun her neyse bu bir çözüm değil. Yaşamaya devam et."
"Pes etme!"
"Hayat devam ediyor. Bırakma sana bahşedilen hayatı."
"Durma dostum. Koşmaya devam et, yarın güneş yeniden doğacak."
Soğuk esen rüzgar yüzüme vururken köprünün üzerinde yazılan yazılara göz gezdirdim.
Her şeyin yolunda olduğunu söylemek ve devam edecek şeyleri görmezden gelmek... Bunun için çok yoruldum.
Yağmur yağmaya başladı. Bunu umursamadan ayakkabılarımı çıkardım.
Ayağa kalkıp demirlere tutundum. Az sonra bitecekti her şey. Kesilecekti nefesim.
Çocukken çok severek, heyecanla geldiğim bu nehire bir gün yaşamıma son vermek için geleceğimi asla tahmin edemezdim.
Bunun için kendimi asla suçlamıyorum. Çünkü ben kimseye hiçbir şey yapmadım. Bu yaşadıklarımın hiçbirini hak etmedim.
Burada kalıp onlarla savaşmak canımı ölümden daha çok yakacak.
Gözlerimi kapattım.
Bitecek savaş. Ancak Tanrı'ya sormam gereken bir soru vardı.
Kendimi aşağı bıraktım. Soğuk suyun tüm vücuduma temas etmesiyle gözlerimi açmamak için kendimle büyük bir savaş verdim.
Sevdiğim onca şey varken neden kendimi hiç sevmedim?
☣
Yeni kurgu!!!
Umarım hoşunuza gider 🥹🫶❤️🩹
Kendinize çok iyi bakın, hoşçakalın ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1930's
Fantasyİntihar edip ölen Laure, 1932 sabahında uyanır. Neler olduğunu ve buraya nasıl geldiğini anlamaya çalışırken bilinmeyen nedenlerle onu birkaç dakika öncesi yerine 92 yıl geriye yollayan ölüm meleğiyle beraber 1932 yılında sıkıştığını öğrenir. İkili...