☣12

140 23 117
                                    

"Bu iyi günlerin Elliott. Sadece bekle. Seni öyle bir düşüreceğim ki yaşamın boyunca bana itaat edeceksin. Yani benim emirlerimin dışına çıkana kadar."

Esneyerek uyandım. Başımda çok hafif bir ağrı vardı. Belki de çok fazla uyumuşumdur.

Yatağımdan kalkıp kapıya doğru ilerlerken Marie içeriye daldı.

"Uyanmıyor musun? Okula gitmelisin!"

"Doğru ya!" Dedim şok içinde. Ben öğretmendim.

Hemen hazırlanmaya başladım. Bu aralar okulu gerçekten çok boşlamıştım.

Hazırlanır hazırlanmaz hızla odadan çıktım.

"Kahvaltı yapmadan çıkacağım." Marie beni görür görmez gülmeye başladı.

"Ne oldu?" Dedim merakla.

"Bugün pazar. İnanmazsın sanmıştım." Gülmeye devam etti.

Ciddi miydi bu? Hazırlanmıştım bir de!

"Çok kötüsün..."

Bu sırada zihnimde bir ses yankılandı.

"Müsait misin?"

Elliott!

"Evet neden?"

"Seni görmeye gelebilir miyim?"

Neyse ki hazırdım. Mükemmel zamanlama.

"Evet."

"Beş dakikaya dış kapının önünde ol. Seni alacağım."

"Pekala!"

Hemen Marie'ye döndüm.

"Bir yere gitmem gerek. Yeni hatırladım."

"Nereye?"

Sırıttım. Elliott, yani sevgilim ile buluşmaya!

"Elliott ile buluşacaktık."

"Ne!? Ne zaman buna karar verdiniz!? Yoksa... Çıkıyor musunuz? Anlat Lauretta!"

Heyecanlı ses tonuna güldüm.

"Evet, çıkıyoruz."

"Neden bana yeni söylüyorsun? Hainsin hain!"

Hemen ona sarıldım.

"Beni affet. Daha çok yeni oldu."

"Bu seferlik affedeceğim. Ama bu tekrarlanmayacak, anladın mı?"

"Tamam!"

"O zaman hadi randevuna git. Gelince neler olduğunu tek tek duymak istiyorum tamam mı? Geç kalma!"

"Tabii ki. Hoşçakal!"

Heyecanla evden çıktım. Ancak kapının önünde Elliott değil, başka biri bekliyordu.

"Yine mi sen!?"

Bana asılan adam! Evimi nereden bulmuştu?

"Laure? Ne diyorsun?"

İsmimi nereden biliyor? Hem de gerçek ismimi... Çok korkunç.

"Adımı nereden biliyorsun? Ölmek mi istiyorsun sen?" Dedim öfkeyle.

Ancak o çok şaşkın görünüyordu.

"Laure benim, Elliott. Tanımıyor musun?"

Elliott mı!?

1930'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin