1

1.5K 142 24
                                    

Selam askolar yeni fic yayindaaa! Adından emin değilim. Fikri olan yazsın, öptüm. Göte ve yorum pls!!!!

Junhan'ın gerçek adını biliyorum btw ama ficte adı Han Junhan.

Junhan'ın gerçek adını biliyorum btw ama ficte adı Han Junhan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Buraya gel!" Bağırdı Jisung "Junhan buraya gel!"

Genç çocuk babasını dinlemeden merdivenlere yöneldi ve hızla alt kata indi.

"Oğlum dur!"

Junhan kapıya ulaştı ve açıp dışarı çıkmaya yeltendi ama Jisung hemen kapıyı kapattı ve oğlunu bileğinden tutup içeri çekti.

Junhan sinirli gözlerle babasına baktı ve yutkundu "bırak beni!"

"Gitme, lütfen..." Jisung dolmuş gözlerle oğluna bakıyordu ama Junhan yumuşamış durmuyordu, oldukça sinirliydi.

"Bileğimi bırak," dedi Junhan duygusuz bir tonda.

"Bırakırsam gidersin," dedi Jisung. O kadar çaresiz görünüyordu ki ona acıdı Junhan. Bunu istemiyordu. Babasına acımak, onu üzmek istemiyordu ama...

"Gitmeyeyim mi Bay Han? Hayatımı kurtarmayayım mı?"

"Kurtulması gereken bir hayatın yok senin," dedi Jisung elini oğlunun ince bileğinden çekerken.

"Emin misin? Bir ailem yok! Kendime ait hiçbir şeyim yok! Bırak da hayatımda ilk defa kendim için bir şeyler yapayım çünkü annem ve babam yapmıyor. Bırak da gideyim!"

"Özür dilerim," dedi Jisung çıkış kapısının hem çaprazındaki koltuğa oturup dirseklerini dizlerine yerleştirirken "bu zamana kadar sana babalık edemediğim ve erkenden büyümene sebep olduğum için. Ama telafi etmek istiyorum."

Junhan sırtındaki büyük sırt çantasını çıkarttı ve yere attı "bazen ben senin babanmışım gibi hissediyorum," dedi ve merdivenlere yönelip üst kata çıktı. Jisung çarpan bir kapı sesi duyduğunda oğlunun odasına gittiğini anladı ve her ne kadar kavga etmiş de olsalar oğlu gitmediği için içten içe sevinirken buldu kendini.

Burnunu çekti ve oturduğu koltuktan kalktı.

Bir ailem yok...

JİSUNG

Zamanında ben de oğlumun düştüğü buhrana düşüp evi terk etmiştim. Ailem ben büyük bir hata yapana kadar beni affetmemişti ancak yaptığım o büyük hata beni tekrar evlerine almalarına vesile olmuştu. O büyük hata Junhan'ın varlığıydı.

Düşünmekten başım ağrımaya başladığında Amerikan mutfağınıza girdim ve bir ağrı kesici alıp üst kata çıktım. Odama girip anı kutumu dolabımdan çıkarttım ve dolan gözlerle içindekileri incelemeye başladım.

O zamanlar mutlu bir hayatım vardı. Güzel bir arkadaş grubum, midemde uçuşan kelebekler, hayata dair umudum ve birçok şeyim vardı elimde. Şimdiyse bir tek oğlum kalmıştı... O da beni sevmiyor, benden kaçmaya çalışıyordu. Haksız sayılmazdı, ben sevilesi bir baba değildim. Genç bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak bilgim yoktu. Ona sevgi bile veremiyordum çünkü kalbim buz kesmiş durumdaydı ancak oğlumu seviyordum. Buzdan bir kürenin tam ortasında minik bir alev gibiydi ona olan sevgim.

GONE | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin