3

973 134 44
                                    

Bu fic ciddi anlamda içime siniyor ama sizin ilginizi çekmedi sanırım. Sebebini anlayamasam da düzenli bölüm atmaya devam edicem. Her akşam bir bölüm atıyorum.

Okuyanlar yorum yaparsa sevinirim.

Keyifli okumalar cans<3

"Sen de onun kadar iğrenç değil misin?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sen de onun kadar iğrenç değil misin?"

"Şu an öyleyim ama bir zamanlar değildim. Ben..." Jisung konuşmaya ara verip bir süre sadece derin nefesler alıp devam etti "küçük bir çocuktum. 16'yı yeni bitirmiştim. Annenle bir şirkette stajyerken tanıştım ve beni kullandı. Bana hasta olduğumu ve tedavinin onda olduğunu söyledi. Benden kaç yaş büyük biliyorsun değil mi?"

"Altı," fısıldadı Junhan.

"Ben 17 yaşında bir gençtim, o da 23 yaşındaydı. Sana hamile kaldığında aileme söyledi ve onlardan para istedi. Ailem de ona kürtaj parası verdiler ama... Ona yalvardım, benim yaşım her ne kadar küçük olsa da yasal kürtaj zamanından sonra seni öldürmelerini istemedim ve çocuk aklıyla sana babalık edebileceğimi düşündüm..."

Junhan babası dolan gözlerini görmesin diye başını eğdi ve dinlemeye devam etti.

"Ailem beni staj yaptığım şirketin yurdundan aldı ve beni üniversite için İngiltere'ye yolladı. Senin çok dalga geçtiğin o aksanım oradan geliyor. Neyse... İlk yaz tatilinde Kore'ye döndüm ve annenle karşılaştım. Kucağında sen vardın. İster inan ister inanma ama o zaman bile yüzün anı benimki gibiydi. Annen ailemden daha çok para koparmak için seni aldırmaktan vazgeçmiş. Sen doğar doğmaz aileme gidip ona her ay para vermelerini istemiş yoksa Han Holding'in sahibinin oğlunun gayri meşru oğlu olduğunu herkese söyleyeceğini söylemiş. Ailem bana senin öldüğünü söylemişti ama ölmemişsin. Ancak üniversiteyi bitirip şirketin başına geçince alabildim seni. Beş yaşındayken... O günü hatırlıyor musun? Bana o kadar çok vurmuştun ki... Hakim neden seni bana verdi diye düşünüyorsundur... Annen seni benden sakladığı ve seni artık istemediği için. Ailem ona para vermeyi kestiği için seni istemiyordu ama sen onunla kalmak konusunda direttin."

"Canımı acıtmak mı istiyorsun?" Dedi Junhan sinirle ayağa kalkarken. Gözleri kıpkırmızı olmuştu ve ağlıyordu genç çocuk.

"Hayır. Yalnızca bana sahip olduğunu bil diye anlattım bunları Junhan. Ben de yalnızca sana sahibim."

"Bencil pisliğin tekisin! Sana boyun eğmeliyim çünkü sadece sen varsın! Bunun için beni böyle üzmeye değer miydi? Lanet olası bir bencilsin Han Jisung. Belki de arkadaşların bu yüzden seninle görüşmeyi kesmiştir?!"

Junhan sinirle üst kata çıktı ve odasına girdi. Jisung ise öylece bahçe koltuğuna uzanıp ağladı. Bir süre sonraysa sızdı.

Junhan penceresini açıp babasının uyuduğunu görünce aklına geçen günkü kutu geldi ve odasından çıkıp sessizce babasının odasına girdi. Kutuyu bulmak için dolabı açtı ve şifreli kasaya baktı. Şifre ne olabilirdi? Önce Jisung'un doğum tarihini denedi ama olmadı. Ardından... İhtimal vermese de kendi doğum tarihini denedi ve kasa sessiz bir şekilde açıldı.

GONE | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin