<3
"Of, çok yedim," dedim geri yaslayıp karnımı okşarken. Kusacak gibi hissediyordum. Yemek üzerine tatlı ve içki benim kapasitemin çok üzerindeydi.
"Ben de," dedi Minho ama benim kadar etkilenmiş durmuyordu.
"Kalkalım mı?" Dedim saatime bakarken. Saat gece bir olmuştu ve Jun daha fazla yalnız kalsın istemiyordum.
"Tamam, hesabı ödeyip geliyorum, burada bekle."
Minho kalkıp hesabı öderken kendi kedime yaptığım şaka yüzünden kızdım. Hesabı ona ödetmek komik gibi gelmişti ama burası cidden pahalı bir yerdi. Benim için lafı bile olmazdı ama onun o dans kursuyla ne kadar para kazandığını bilmiyordum.
Beraber arabaya bindiğimizde çekinerek sordum "Minho kurstan iyi para kazanıyor musun?"
Bir kahkaha attı ve bana baktı "evim, arabam var Esra Hanım. Jisung beye bakacak durumum var çok şükür," dalga geçtiğinde bacağına vurdum.
"O yüzden sormadım ya bugün hesabı sana ödettim ya ondan, içim rahat etmedi."
"Gayet iyi kazanıyorum. Eminim senin kadar kazanmıyorumdur ama hem kurstan iyi para kazanıyorum hem de Chan'ın şirketine kareogrsfi satıyorum. Orada eksik olunca derse gidiyorum falan."
"Hem," dedi Minho "bana borçlu olman iyi bir şey, sonraki buluşmayı garantilemiş oluyorum."
"Bu çok garip hissettiriyor," dedim camdan dışarıyı izlerken.
"Ney?"
"Açıkça flört etmemiz. Garip işte..."
"Hoşuna gittiğini inkar edemezsin ama değil mi?"
"Edemem," dedim gülümseyerek ve ekledim "cumartesi günü Jun'un dersi Hyunjin ile. Sen boş musun o saatte?"
"Evet. Normalde değildim ama bu hafta değerlendirme var ve Hyunjin çalışacak sadece."
"O zaman borcumu o gün ödeyebilir miyim?"
"Tabii ki," dediğinde gülümsedim ve arabayı durdurması ile irkildim.
Eve gelmiştik...
İndik ve beraber kapıya yürüdük.
"İyi geceler Jisung," dediğinde gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurup içeri girmeden önce "iyi geceler," dedim.
Eve girdiğimde Junhan kapının önünde kollarını göğsünde birleştirmiş halde beni izliyordu.
"Neden ayakta dikiliyorsun?" Dedim onunla göz teması kurmadan. Date dönüşü oğlumla sohbet etmek istemiyor, utanıyordum.
"Seni karşılamak ve date'inin nasıl geçtiğini öğrenmek istedim," dedi sırıtarak.
Göz devirdim ve mutfağa girip bir bardak su aldım.
"Date değildi!" Diye itiraz ettim "ama keyifliydi."
"Hmm, ne yaptınız?"
"Yemek yedik, güzel bir restoranda," dedim ve bardağımı makineye koyup ona döndüm.
"Neyse tamam utanma," dedi gülümseyerek "ben yatıyorum, iyi geceler güzellik."
Junhan odasına çıkarken istemsizce güldüm ve telefonuma baktım. Minho'dan bir mesaj gelmişti.
Söylemeyi unuttum, çok güzel bir akşamdı.
🍒🍒🍒🍒
Cumartesi günü Jun'u kursa bırakırken Minho'yu almış ve onu şehir merkezine götürmüştüm.
"Burada ne yapacağız?" Dediğinde ilerideki taç satan adamdı gösterdim.
"Taç alıp fotoğraf çektireceğiz," dedim ve satıcıya doğru koştum.
Tezgaha elimi attım ve unicorn tacını aldım.
"Ama bu sefer benim istediğim tacı takacağız," güldü ve aynı tacın farklı rengini alıp kafasına taktı.
"Parasını sen ödersen takarım tacı," dediğinde cüzdanımda biraz para çıkartıp satıcıya verdim.
Beraber Junhan ile gittiğimiz fotoğraf kabinine gittik ve birkaç fotoğraf çektirip iki kopya halindeki çıktıları aldık.
"Yemek yemeye gidelim mi?" Dediğinde başımı aşağı yukarı salladım. Yol boyunca omuzlarımız birbirine sürterek yürüdük ve barbekü mekanına girdik.
Minho etleri pişirirken ona baktım ve gülümsedim "liseliymişiz gibi hissettiren bir date," dedim.
"Seninle bugünün aynısını sen lisedeyken de yaşamıştık çünkü. Fotoğraf çektirmiştik, barbekü mekanına gelmiştik ve soju içip sarhoş olmuştuk."
O gülerek konuşurken içimden cümlesini tamamladım 've ben eve gittiğimde babam içki koltuğum için beni dövmüştü.'
"Harika bir gündü ama o zamanlar buna date diyecek cesaretimiz yoktu," dediğimde başını kaldırıp bana baktı.
"Doğru. Bunu daha fazla düşünmeyelim, ikinci şansımızı değerlendirmeye odaklanalım."
Pişirdiği etlerden birini ağzıma attım ve başımı salladım.
"Biliyor musun geçen hafta bir oyunun tasarımına yardım ettim," dedim ve telefomu çıkartıp birkaç karakteri gösterdim ona "nasıl duruyor?"
"Çok orijinal olmuş," dedi ve karakterleri iyice inceledi "bu Junhan'a benziyor."
"Ah evet, onu tasarladıktan sonra ona benzettiğimi fark ettim."
🍒🍒🍒🍒
"Baba dün ben kurstayken Minho hyungla mıydın?" Dedi Junhan yemek yerken bir anda bana dönüp.
Elimdeki şarap bardağını masaya bırakıp yutkundum "evet."
"Ne zaman anlatacaksın bana?" Dediğinde bir süre durdum ve düşündüm. Ona anlatmalıydım ama bir çocuğun babasının bir erkekle ilişkisini duyması onu nasıl etkilerdi?
"Aranızda bir şeyler var, değil mi?"
"Evet ama sana anlatmaktan çekiniyorum sonuçta bu..."
"Garip diyeceksen, değil."
"Tabii ki değil oğlum, cinsel yönelimler garip olamaz, yalnızca sana anlatmak garip hissettiriyor. Bir baba bu konularda oğlunu dinlemek ister ama kendi anlatmak istemez."
"Peki, benim ilişkim olsa sana anlatayım mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GONE | minsung
FanficJisung'un oğlu Junhan, Lee Minho'nun dans kursuna başlamıştı. Babasının anı kutusunda gördüğü Minho ile babasının tekrar bir araya gelmesini istiyordu... 💞MİNSUNG💞 💞CHANMİN💞 💞HYUNİN💞 💞CHANGLİX💞