Aynı anda iki bölüm attım öncekini okumadan buna geçmeyin askolar.
<3
"Junhan kalk!" Junhan şişmiş gözlerini ovuşturdu ve yatağında oturur pozisyona gelip bana baktı.
"Ne var sabah sabah?"
"Okuldan önce bir yere gideceğiz o yüzden kalk ve giyin, on dakikan var."
Odadan çıktım ve salona inip masaya bıraktığım anahtarı aldım.
Çok korkuyorum... Tanrım sen aklıma sahip çık...
Yaklaşık on dakika sonra Junhan salona inmişti. Hiçbir şey demeden arabaya bindik ve ben arabayı eski evime sürdüm. Babamın beni dövdüğü, kaçıp sonra geri dönmek zorunda kaldığım o lanet eve...
Arabayı evin önüne park ettim ve indim. Junhan da peşimden indi ve dört katlı, saray gibi görünen eve baktı.
"Oha," diye fısıldadığını duysam da umursamadım ve bahçe kapısını açtım. Beraber içeri girdik ve geniş bahçede ilerledik. Sağ taraf büyük havuza giden yolla çevriliyor, sol taraf bakımsız ve kırık süs havuzu ile bize göz kırpıyordu.
Birkaç merdiven ile geniş verandamsı alana ulaştık ve ben eskiden annemin bana zorla yemek yedirdiği minik bahçe masasına baktım.
Kapıyı açtım ve içeri girdik. Etraf toz doluydu. Yıllardır bakımsız ve boş duran ev perili evlere benziyordu. Sarı ışık huzmeleri perdelerin arasından içeri sızıp havada uçuşan toz tanelerini gözler önüne seriyor ve gözlerimizi kamaştırıyordu.
Üst kata çıkmak için merdivenlere yöneldim ve gıcırtılarla dolu birkaç saniye içinde odamın önüne geldim.
"Burası benim eski odam," dedim ve Junhan'ın içeri girişini izledim. Odam toplu ama pis bir haldeydi. Duvarda birkaç eski poster asılıydı.
"Day6, Bts, 2pm, Muse..." Dedim ellerimi posterlerin üzerinde gezdirirken "çok severdim gençken. Onlar gibi müzik yapmak isterdim."
"Üzgünüm, hayallerinden vazgeçmek zorunda kaldın ve sebebi benim," dedi Junhan pencerenin yanına giderken.
"Sebebi ailemdi," dedim ve Junhan'ın ellediği nota sehpasına baktım. Yanındaki gitarı aldı ve okşadı. Toz olmuş, muhtemelen çalınamayacak haldeydi. Açık rengi ve güzel tasarımıyla bana mutluluk veren bir gitardı bu.
"Hayallerinin peşinden gidebilirsin Jun ama yaptığın şeylerden haberdar olmak istiyorum. Senin için endişeleniyorum."
"Bu... Bana izin verdiğin anlamına mı geliyor?"
"Senin kararlarının benim iznine ihtiyacı yok, desteğime ihtiyacı var."
Junhan gitarı yatağıma bırakıp bana sarıldığında başını okşadım ve fısıldadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GONE | minsung
FanfictionJisung'un oğlu Junhan, Lee Minho'nun dans kursuna başlamıştı. Babasının anı kutusunda gördüğü Minho ile babasının tekrar bir araya gelmesini istiyordu... 💞MİNSUNG💞 💞CHANMİN💞 💞HYUNİN💞 💞CHANGLİX💞