GONE | minsung

7

VOTE ve yorum yaaaa.

Keyifli okumalar<3

"Oğlunu arıyorsan tam yanında duruyor Han Jisung ama transa geçmiş gibi duruyorsun..."

Jisung şaşkınca etrafına bakındı ve Junhan'ın sağında dikildiğini gördü. Hafifçe sırıtıyordu.

"Dans ilgimi çekmişti sadece," diyebildi Jisung sonunda.

"Anlıyorum. Çok ilgileniyorsan seni de kaydedebilirim kursa," dedi Minho.

O sırada yanlarında spor giyimi ile Hyunjin geldi ve elindeki süt paketini Junhan'a uzattı.

"Bir daha derse aç gelme," dedi Hyunjin. Jisung şaşkınca eski dostuna baktı. Tıpkı Minho gibi o da olgunlaşmıştı. 33 yaşında gibi durmasa da Jisung'un son gördüğü halinden farklıydı. Genç halindeki gibi fitti ama vücudu tamamen oturmuş gibi duruyordu. Çene hattı daha erkeksi bir hal almıştı ve ifadesi daha olgundu ama gözleri tamamen aynı bakıyordu.

"Aç değildim hocam sadece... Bilmiyorum neden gözüm karardı, kahvaltı etmiştim aslında."

Jisung bu cümle ile oğluna döndü ve kaşlarını çatıp ona baktı.

"Gözlerin mi karardı Jun?"

"Önemsiz bir şey baba, şekerim falan düştü sanırım."

"Tamam bugün hastaneye gider bakarız neyin var, sen arabaya git ben geliyorum."

Junhan hocalarına iyi günler dileyip gözden kayboldu ve Hyunjin elini beline koyup Jisung'a döndü.

"Nasıl bu kadar ahlaklı bir çocuk yetiştirdin merak ediyorum Han Jisung," dedi Hyunjin. Minho onu dürttü ama Hyunjin umursamadı. Jisung başını aşağı yukarı salladı.

"Ben de şaşırıyorum bazen," dedi gülümseyerek, ardından cebindeki boncuk bilekliği çıkartıp Hyunjin'e uzattı. Hyunjin avucuna konan bilekliği inceledi. Yeşil boncuklarla dizili bir misinadan ibaret bilekliğin ortasında üç beyaz boncuk vardı ve beyaz taşlarda HAN yazıyordu.

"Yıllardır saklıyordum bunları," dedi Jisung "bakmak garip bir his ile dolduruyordu içimi ama artık yalnızca canımı yakıyor. Yüklerimden kurtulmaya karar verdim kısaca ve sizden de özür dilemek istedim."

Elinde tuttuğu poşeti Minho'ya uzattı Jisung "sende kaldığım bir gece tişörtünü çalmıştım, al," dedi ve ekledi "o dönem sizi hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim."

Jisung onların konuşmasına fırsat vermeden gitti. Arkasında şaşkın iki adam bırakmıştı ama umursamadı. Özür dilemesi ve içinde bitirmesi gerekiyordu ve öyle de yapmıştı.

Arabasına bindi ve kemerini takip ana yola girdi.

"Ne konuştunuz?" Dedi Junhan merakla.

"Onlardan kalan birkaç şeyi verdim onlara. Hyunjin hepimizi koruması için bize bileklikler yapmıştı, onları tütsüler ile kutsamış ve hiçbirimiz inanmasak da bizi koruyacağı konusunda ısrar edip yıllarca zorla taktırmıştı. Anı kutumda duruyordu, geri verdim."