15

566 82 13
                                    

Lütfen satır arası yorum yapalım arkadaşlar, motivasyon için ihtiyacım oluyor. Vote da atın lütfen hemen.

Keyifli okumalar love you asklar<3

"Bu şekilde Junhan'ın yanına gidemem," dedim endişeyle "bu kadarını da beklemiyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu şekilde Junhan'ın yanına gidemem," dedim endişeyle "bu kadarını da beklemiyordum."

Minho çıplak omzuma bir öpücük kondurdu. Ona dönüp başımı çıplak göğsüne yasladım ve kollarımı ona sardım.

"Arasan ve ders çalışmasını tembihlesen?"

"Ama bu zamana kadar hiç yalnız kalmadı ki o..." Dedim endişeyle. Çekingen bir çocuktu o, evde korksa bana söyleyemezdi...

"Seungmin'i arasak, gidip alsa Jun'u?"

"İyi fikir," dedim ve telefonumu alıp Seungmin'i aradım.

Durumu kısaca anlatıp Jun'u almasını rica ettim. Ders çalışması konusunda da tembihledim.

Seungmin ısrarla neden diye sorsa da Jun'a iş için Seul dışında olduğumu söylemesini istedim ama ona olanları anlatmadım.

Nereden bilebilirdim ki bu kadar etkileneceğimi? Sevişip evime dönerim sanmıştım ama ilk kez bir erkekle sevişmiş ve doğal olarak ilk defa altta olmuştum.

Yürüyüşümü etkileyebileceğini düşünmemiştim.

"Rahatla biraz, Seung alacak işte Jun'u," demişti Minho. Başımı sallayıp Jun'u aramış ve şehir dışına çıkıp bir toplantıya katılacağımı, yarın akşam görüşeceğimizi söylemiştim.

"Madem eve gidemiyorsun, biraz keyif yapalım," dedi Minho ayağa kalkıp altına bir şort geçirirken. Güçlükle ayağa kalktım ve bana uzattığı şortu alıp giydim.

"Hiç keyif yapacak halim yok," dediğimde beni kendine çekti ve burnunu burnuma dayayıp gülümsedi.

"Ağrıyor mu?" Başımı aşağı yukarı salladım. Aslında gayet iyi durumdaydım ama nazlanıyordum ve hoşuma gidiyordu.

"Sonuçta bu bir ilkti," dediğimde güldü ve geri çekildi.

"Yıllar boyunca ayrı kaldık ama kaderimiz buymuş ki bazı şeylerin ilki her şeye rağmen benim senin için."

"Ben senin için ilk değilim ama..."

"Hadi ama Ji, seninle tanıştığımız zaman da..."

"Duymak istemiyorum bile! Hyunjin biz samimi olmaya başladığımızda bana senin eski sevgilinle yaptığın her şeyi anlatmıştı ve o gün kusmaktan canım çıkmıştı."

"Bu konuyu kapatıp film izleyelim mi?" Dediğinde başımı aşağı yukarı salladım. Minho beni kucağına aldı ve salona taşıdı. Hayatımın en acayip ve güzel günlerinden birini yaşıyordum.

Gerçekten aşık olduğum biriyle sevişmiş olmanın hissi, ilk kez böyle bir cinsel deneyim yaşamak ve sevgilimle seks sonrası romantik anlar geçirmek...

"Umarım ilk olduğu için böyledir," dedim Minho beni koltuğa bırakırken.

"Hayatım tabii ki o yüzdendi ve çok hızlı davrandın."

Hayatım...

"Vücudun," dedi Minho çıplak göğsümü ellerken "eskiden böyle değildi."

"Spor yapmaya çalışıyorum. Bak kas bile yaptım," dedim kaslarımı sıkarken.

"Oo baya iyisin," dediğinde onu kendime çektim ve sarıldım.

"Rüya gibi," dedim ve ufak bir kahkaha attım.

🍒🍒🍒🍒

O gece Minho ile uyumuştuk ve sabah uyandığımızda beraber kahvaltı hazırlayıp yemiş ardından da işlerimize gitmiştik.

Ayrıca yürüyüşüm düzelmişti neyse ki...

Şirkete girdim ve sabah konuştuğum için şirkete geleceğini bildiğim Seungmin'i beklemeye başladım.

O gelince birer kahve aldık ve odamda sohbet etmeye başladık.

"Ee en son Minho'nun evine gitmiştin ne oldu da şehir dışına gittin?"

"Gitmedim. Minho ile seviştik ve ben yürüyemediğim için Junhan beni öyle görmesin istedim."

"Ne? Aman Tanrım Ji?!" Seungmin'in çığlığı ile güldüm ve devam ettim.

"Bağırma Seung!"

"Ee Ji nasıldı? Sonuçta bu senin bir erkekle ilk seksin!"

"Fiziksel olarak çok büyük bir zevk aldım ama duygusal tarafı o kadar yoğundu ki... Ayrıca, sen bunu yıllardır nasıl yapıyorsun? Cidden acıttı."

"İlk zamanlarda acıtıyor ama emin ol alışınca çok zevkli olacak."

"Chan hyungla nasıl gidiyor bu arada? Geçen Junhan hakkında konuşmaya geldi ve biraz konuştuk. Tatile ihtiyacı var gibi duruyor."

"Var Ji. Fazla stresli, neredeyse hiç uyumuyor. Şirkette işleri yoluna koyduğundan beri stressizdi ama geçen sene Rose'yi evlat edindiğimizden beri eski sorunları geri geldi."

"Sorumlulukları arttı..."

"Evet ama kendini toparlasa iyi olur çünkü gerildikçe beni de geriyor. Sürekli sınırlı... Bana babamı hatırlatıyor ve buna dayanamıyorum."

"Beraber bir tatile çıkın ve konuşun bence."

"Ama Rose ne olacak? Onunla gidemeyiz çünkü tatil gibi olmaz, ablam da yeni işi yüzünden şehir dışına gitti."

"Ben bakarım istersen, biliyosun şirkette kreş var, ben çalışırken kreşte kalır."

"Yapar mısın cidden?"

"Tabii ki."

"O zaman ben birkaç günlük bir tatil ayarlayayım."

🍒🍒🍒🍒

Seungmin ve Chan hyung üç gün iki gecelik tatile gitmiş, Rose'yi bana bırakmışlardı. Bu üç günün ikisi hafta sonuna denk geldiği için zorlanacağımı düşünmüyordum.

Ayrıca Chan hyung döndüğünde Jun ile sözleşme imzalayacaktı ve Jun oldukça heyecanlı olduğu için mutluydum.

"Baba Minho hyung geldi," dedi Jun kapıdan salona doğru gelirken. Rose ile ilgilenirken kapının çaldığının farkına varamamıştım.

"Hoş geldin Minho," dedim bana yaklaşan Minho'ya.

Minho elindeki karton poşeti Junhan'a uzattı.

Junhan poşete baktı ve gülerek bana döndü "Minho hyung cheesecake almış baba."

"Evet. Sen oreolu seviyormuşsun, sana ondan aldım," dedi Minho. Junhan garip bir gülümseme ile mutfağa ilerlediğinde Minho yanıma gelip oturdu.

"Selam Rose."

Rose Minho'nun kucağına çıktı ve anında beni unuttu. Chan hyung ile Minho yakın olduğu için Rose sürekli Minho ileydi ve onu benden daha çok sevmesi normaldi.

"Kahve yapıyorum. Nasıl içersin Minho hyung? Sütlü, sade, karamelli?"

"Karamelli bile yapabiliyor musun?" Dedi Minho.

"Junhan barista gibidir Minho, istediğin her kahveyi yapabilir," dedim.

"O zaman karamel latte istiyorum," dedi Minho "ve hatta bana da gösterir misin nasıl yaptığını?"

Minho Rose'yi kucağına aldı ve Jun'un yanına gitti. Muhtemelen on dakika kadar sürecek olan kahve yapımı sırasında biraz uzanabilirdim ama onları izlemek istedim ve kalkıp merdivenlerin kenarına yaşlandım ve onları izlemeye başladım.

GONE | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin