Bugün bölümü erken atasım geldiii gkwkskfksm belki bugün 2 bölüm de gelebilirr o zaman 2000 kelimeye vararız! Neyse iyi okumalarr
Ω
Makyaj güzeli: Beni sevdiğin bir günden merhaba!
Mete: Seni sevdiğimi nereden çıkarttın?
Makyaj güzeli: Hadi ama, herkes bu güzelliğe aşık olur!
Mete: Gerçek yüzünü görsem belki...
Mete: Dediğim gibi, gerçek yüzünü dahi gördüğüme emin değilim.Makyaj güzeli çevrimdışı.
Evde canım sıkkın olduğunda genellikle kendimi yemeğe veririm, kendime cips ve çikolata dolu bir tabak hazırladım ve her zamanki dizimi açtım. Bu şekilde depresyondan çıkıyordum.
Makyaj güzeli, makyaj güzeli, makyaj güzeli...
Kendime bu gerçeği kabul ettirmeye çalışırken arkadaşım aradı. Beni dışarı çağırıyordu. Hemen kabul ettim ve giyindim, ardından makyaj masamın başına geçtim. Oldukça "hafif" bir makyaj yaptım ve dışarı çıktım. Yine bana hayranlıkla bakıyordu, benim tek destekçim oydu.
Dışarı çıktım ve arkadaşım beni bilmediğim bir yere götürdü. Gittiğimde harikulade bir kafedeydik, özel bir masaya oturttu ve bir şeyler sipariş edeceğini söyleyip gitti.
Kısa bir süre sonra elinde ne olduğunu anlamadığım bir şey ile Mete geldi. Masaya elindeki şeyi bıraktı.
Bir ıslak mendil.
"Hadi yüzünü sil de sana aşık olayım." Diye mırıldandı. Bana aşık olması için yüzümü silmemi istiyordu. Ya beğenmezse? Düşüncesi kafamda dolaşıyordu. Bir süre tereddüt etsemde sonsuza kadar bunu yapamayacağımı biliyordum.
Elim ıslak mendile gitti ve bir kaç tane çıkartıp yüzümü sildim. Sonunda gördüğü gerçek yüzümdü. Mete hayranlıkla baktı.
"Sen bu kadar güzel miydin?" Dedi. Hayranlığı gözlerinden okunuyordu. O gün bana yüzlerce iltifat etti. Yüzümü övüp övüp durdu.
Sonunda eve gittiğimde aynadaki gerçeği ilk defa sevmiştim. Bu sefer gerçek yüzümü tercih ediyordum.
Ω
Okula gitmek için bu sefer makyaj yapmamıştım, yalnızca hoş bir koku sıkmış ve öylece okula gitmiştim. Bu sefer çok hafif hissediyordum, her an kontrol etmem, endişe etmem gereken bir makyajım olmadığı için. Bu sefer herkesin bana iki kat daha dikkatli baktığını fark etmiştim, bu his her daim hoşuma gitmiştir. Ön plana makyajımla değil, sadeliğimle çıkmıştım. Mete ve arkadaşları da bana bakıyordu, içlerinden beyninden şüphe ettiğim çocuk konuşmaya başladı.
"Yeni kız mı gelmiş, maşallah."
Mete bunu duyunca çocuğun omzuna vurdu ve kulağına bir şeyler fısıldadı. O çocukta kıskançlık içinde oradan uzaklaştı. Metenin yanına yaklaşıp ona ne dediğini sordum.
"Sevgilim olduğunu."
Sevgili, sevgili?
Sanki normal karşılamışcasına başımı salladım ve heyecanla kızların yanına koştum. Onlara her şeyi anlattım. Heyecanla beni dinlediler ve sanki evlenmişiz gibi muamele yapıyorlardı. Hayırlı olsun, ooo, eniştem gibi kelimeler havada uçuşuyordu. Sonunda beni bu kelimelerle utandırmayı başarmışlardı, bir domates misali olmuştum. Yürüyen bir domates gibiydim. Metenin yanından geçerken Metenin tipime güldüğünü fark etmiştim. Hızla tuvalete koştum ve aynada kendime baktım, manavda taze domates diye satılacak kadar kırmızıydım. O sırada hiç sevmediğim bir üçlü kız grubu yanıma geldi. Beni baştan aşağı süzdüler, hiç birinin egosundan geçilmiyordu.
"Makyajsız ne kadarda tuhafsın."
"Sen makyaja devam et."
"Makyaj güzeli olman en iyisi."Tarzında laflar ettiler, aynada kendime baktığımda Metenin beni sevdiğini biliyordum, o yüzden güzel buluyordum kendimi. Üslubumu bozmadan itici bir tebessüm ile konuştum.
"Kızlar yalnız okulda hayran olduğunuz o çocuk sizden hoşlanmıyor. O makyaj güzeli dediğiniz kızı seviyor."
İçlerinden biri sinirle atladı.
"Saçmalama, Mete bana yazdı!"
Diğer arkadaşı da olaya giriş yaptı.
"Onunla sevgiliydik!"
Üçüde bu tarz şeyler söyleyince bir pislik olduğunu anlamıştım. Hemen tuvaletten çıktım ve Metenin yanına gittim. Her şeyi sinirle anlattım ona.
"Onunla sevgilisin, diğerine yazdın, diğeriyle flörtleştin? Benimle de sevgiliydin hani?"
Sonra her şeyin farkına vardığımda bitirmenin vakti geldiğini fark ettim. Son bir cümle kurdum ona...
"Ne diyorsun peki, beni nasıl parmağında oynatırsın!?" Diye sert bir tokat attım. Mete yakalanmanın verdiği hisle kalakalmıştı. Gözlerini yerdeki taş desenlerinde gezdirdi. Susmak zorunda olduğunu, kendini savunamayacağını biliyordu.
Eve geldiğimde telefonumu saatler sonra elime aldım, bir çok mesaj vardı ve kim olduğunu bilmediğim bir çok kişinin mesajlarına boğulmuştum, hepsi gözümde değersiz olan Metenin arkadaşlarıydı. Hepsi de Meteyi koruyor ve onu savunuyordu.
"Metenin oyuncakları, başka bir şey değil."
Artık ben Meteyi dansa kaldırmıyorum, çok isterse kendi gelsin.
Tekrardan, hatta bu sefer Meteye inat makyajımı yapıp dışarı çıktım, arkadaşlarıma olayı anlatırken gözlerim doldu ve gözlerime ağır olarak sürdüğüm rimelim akmaya başladı. Gözlerimi zorla silerken pes ettim. Ona karşı tüm hislerimi öldürmek isterdim, ama ona çok aşıktım. O bana aşık değildi ve bu yüzden pes ediyorum, her zamanki gibi Lara olmak istiyordum, hani şu kimseyi umursamayan, aşık olmayan Lara. Sadece makyajına ve arkadaşlarına değer veren Lara. Ama fark ediyorum ki, artık yavaş yavaş benliğimden çıkıyor, bambaşka biri oluyordum.
Fakat ben bu olmak istemiyorum.
-----------
Olaylar bence mükemmel gelişiyor gkwknfm, sizi sinir krizinden ağlatacak karakterler yavaş yavaş ortaya çıkıyor! Umarım kitap hoşunuza gidiyordur, desteklerinizi bekliyorumm!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Makyaj güzeli - yarı texting
RomanceMete: Makyaj güzeli olduğunu kabul et. Mete: Daha gerçek yüzünü dahi gördüğüme emin değilim. Lara 16 yıllık hayatında bir kez bile makyajsız dışarı çıkmamıştı. O tam bir makyaj güzeliydi. Bir gün Lara bir çocuğu beğenir ve ona anonim bir kişi olara...