Final

140 19 1
                                    

-12 yıl sonra-
-Min Ha-

Bugün Güney Kore'ye geri dönmüştüm ve ilk işim Bon-Hwa'yı bulmak oldu. Pek zor olmamıştı çünkü görüşmeyeli ünlü bir şarkıcı olup idol haline gelmişti.
Şarkı söylerken onu izledim ve şarkısı bitene kadar dinledim.
Saçlarını uzatıp toplamıştı, bir tutam saçı salıktı ve yüzüne düşüyordu. Onun dışında pek değişmemişti.
Bir an göz göze geldiğimizde duraksayıp şarkısına devam etti.
Şarkısını bitirdiğinde koruması olduğunu düşündüğüm bir adama bir şeyler söyledi ve beni işaret etti.
Adam bana doğru yaklaşıp kolumdan tuttu, kulağıma eğilip;
"Sizi kulise almam söylendi." Deyip beni kulise götürdü. Ben de onun gelmesini bekledim.
Nihayet bir saat kadar sonra yanıma geldi.
"Min Ha?"
"Bon-Hwa.."
Birbirimize yaklaşıp sarıldık.
"Geri dönmüşsün!" Dedi.
"Döndüm.. Seni çok özledim."
Ayrılıp yüzüme baktı.
"12 yıldır, gittiğinden beri senden hiç haber alamadık."
"İşlerim vardı diyelim. Şimdi ben gittikten sonra neler oldu hepsini anlat."
-
"Nereden başlasam bilemiyorum.." Dedi Bon-Hwa. "Sen gittikten sonra Esin ve Chung Ho Paris'e gittiler.. Onlara çok öfkeliydim çünkü sana yaptıkları doğru değildi.. Tabii öfkem sonradan dindi, yaklaşık 1.5 sene sonra geri döndüklerinde.
Geri döndüklerinde Pariste 18 yaşına basıp evlendiklerini öğrendim.. Ben de çok şaşırmıştım ama beni en çok şaşırtan Esin'in karnındaki ufaklıktı..
Geri döndüklerinde onları affettim Min Ha.. Çünkü, onlar birbirlerine gerçekten aşık olmuşlardı."
Bon-Hwa bunları söylerken sessizce onu dinliyordum.
"Buraya döndüklerinde aileleriyle büyük anlaşmazlık yaşadılar, özellikte Esin.
Kızları doğduktan sonra tekrar Paris'e dönme kararı aldılar.. Kızlarını görmeliydin.. Tıpkı Chung Ho. Her neyse.. Onlardan bir süre haber alamadım, ben de bu sırada kariyerime yoğunlaştım. K-Pop alanında küçük bir başarı yakaladıktan sonra devamı geldi ve nasıl olduğunu anlayamadan herkes ismimi söylemeye başladı, kim olduğumu öğrendiler.. Bu.. Tuhaftı alışmam biraz zor oldu..
Ben bunlarla meşgulken, yaklaşık 4 sene sonra.. Yani bundan 6 yıl önce Chung Ho'nun öldüğü haberini aldım.." Bir süre sustu ve bir şey demedi. O anda içimde bir ağırlık hissettim.
"Sonra ne oldu?" Diye sordum.
"Esin'le iletişime geçtim. Çok kötü bir haldeydi..
Esin Paris'te tek başına mücadele edemeyip Kore'ye geri döndü.. O halini cidden görmek istemezdin. Perişan bir haldeydi ve içmeye başlamıştı. Bir süre tedavi gördükten sonra kendine gelebildi, bu sırada ben de onlara yardım etmiştim..
Daha sonra iyi kötü devam ettik.
Peki bu sırada sen ne yapıyordun?" Diye sordu bana bakarak.
Ben olayların şokunu hala atlatamamıştım, ama o, o kadar sakin anlatıyordu ki her şeyi..
"Ben de sürekli işle uğraştım, babam öldüğünde bütün işler bana kalmıştı. New York'ta ki şirketin başına geçtim bende..
Benim hayatımda ilginç bir şey olmadı anlayacağın.."
Kafasını öne eğdi.
"Tanrım.. Bunları hatırlamak bile.. Neyse, Esin'le görüşmek istemez misin?" Diye sordu.
Olur anlamında kafamı salladım.
-
Esin hala aynı evde oturuyordu, evin önüne gelip kapıyı çaldığımızda her şeyi tekrar hatırladım, iyi anıları ve kötü olanları.. Balkonuna tırmandığım zamanı bile.
Kapı açılınca karşımda duran kişi Esin değildi sanki.. O genç kız gitmiş, yerine yetişkin bir kadın gelmişti.
"Min Ha?" Dedi şaşkınlıkla.
"Sürpriz." Deyip içeri geçtim.
Bon-Hwa kapıda kaldı.
"Benim gitmem gerek.. Sonra görüşürüz Esin, Min Ha." Deyip gitti.
Esin kapıyı kapatıp bana sarıldı.
"Seni.. Özlemişim." Dedi.
"Ben de seni."
İçeri geçip oturduk.
Her şeyi bir de onun ağzından dinlediğimde Esin'in gözleri doldu.
"İyi misin?" Diye sordum.
"İyiyim.. Sadece.. Onu hatırlamak acı veriyor." Deyip bir damla akan göz yaşını sildi.
O akşam uzun uzun konuştuktan sonra bana kızını gösterdi, yatağında yatmış uyuyordu.
Chung Ho'ya o kadar benziyordu ki..
Daha sonra Esin'le vedalaşıp yanından ayrıldım ve uzun bir yürüyüş yaptım.
Haydi ama, neden kendimi her hikayenin mutlu biteceğine inandırmıştım ki?

-6 sene sonra-
-Ga Eul-
"Ga Eul biz seni sinemada bekleyeceğiz."
"Tamam siz gidin." Deyip annemin yanına gittim.
"Anne burada ne arıyorsun?" Diye sordum.
"Seni kontrol etmeye geldim.. Okuldan kaçmıyorsunuz umarım küçük hanım?"
Gözlerimi kaçırdım.
"Anladım..." O sırada cadı olarak adlandırdığımız matematik öğretmenimiz bizi gördü ve yanımıza doğru geldi.
Eyvah! Kesin anneme şikayet edecekti..
"Esin?" Dedi anneme.
Annem cadıya dönüp baktı. "İnanamıyorum.. Öğretmenim!"
"Bu.. Senin kızın mı?" Diye sordu anneme.
"Evet." Dedi gülümseyerek. "Ve Chung Ho'nun." Diye ekledi.
"Ben de kime benzetiyorum diyordum.. Chung Ho nerede?"
"Öldü." Dedi annem hüzünlü bir ses tonuyla.
"Ah.. Anlıyorum. Bir gün mutlaka uğra olur mu?"
"Tabii." Dedi annem ve sırtımı sıvazlayıp yola doğru yürümeye başladı.
"Sanırım sinemaya gidemiyorum?" Dedim peşinden gidip.
"Tabii ki de hayır." Dedi annem. "Min Ha amcanın yanına gidiyorum şimdi, sen de doğru dersine."
"Anne.." Dedim.
"Efendim."
"Min Ha amca seni seviyor.. Farkındasın değil mi? Belli etmiyorsun ama sen de onu seviyorsun gibime geliyor.. Bence.. Evlenseniz falan benim için hiç sorun olmaz. Hem Min Ha amcayı da çok seviyorum ben."
"Büyüklerin işine karışma Ga Eul.. Haydi derse." Deyip gitti.
Benim adım da Ga Eul'sa sizin aranızı yaparım dedim kendi kendime ve annemin gözden kaybolmasını bekleyip sinemaya gittim.

**********************************

Merhaba arkadaşlar, öncelikle Chung Ho ve Esin'den başlayayım.. İkisini sevgili yapmak daha Chung Ho'nun sevgilisini öldürmeden (şeytan smiley) aklıma gelmişti ama hikaye böyle gidince bağlamak biraz zor oldu.. Ve biliyorum biraz aceleye geldiği için ben pek beğenmedim ve kitabıda tamamlamadım, artık Min Ha ve Esin kavuşur mu kavuşmaz mı orasını sizin hayal gücünüze bırakıyorum, bu arada bu hikayeyi yazarken başka bir hikaye için ilham geldiği için geciktirdim.
(İlk Aşkım - Kore) eğer okumak isterseniz bakabilirsiniz.. Neyse kitabımı okuduğunuz için hepinize sonsuz teşekkürler :)

Koreli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin