Hae-Won

258 24 1
                                    

(LeeMinHa)

Esin'in beni aldattığına inanmak çok zordu ama her şey ortadaydı..

"Min Ha?" Sun-Hee'nin sesini duydum ve arkama bakıp onu gördüm.

"Seninle uğraşamam şimdi.." arkama bakmadan dönüp gittim, her fırsatta karşıma çıkması sinir bozucuydu.

Terasa çıktım ve derin derin nefes aldım.. Bu gerçekten oluyor muydu? Önce Chung-Ho, şimdide Esin..

"Min Ha!" Esin arkamdan seslendi.

"Git burdan!"

"Dinle beni.. Yemin ederim düşündüğün gibi bir şey yapmadım. Seni seviyorum!"

"Neden gülleri yollayanı benden sakladın?"

"Onunla başını belaya sokma diye! Ama yemin ederim o mesajla hiç ilgim yok!"

"Sana inanmak istiyorum.."

"Ama inanmıyorsun.."

"Seni seviyorum."

"Güven sevgiden daha önemlidir Min Ha.. Sadece bana güvenmeni isterdim."

Arkasını dönüp gitti ve beni yalnız bıraktı..

Sadece bana güvenmeni isterdim.

...

Kim bana öyle bir mesaj atardı ki? Mesaj tamamen yalandı, birisi beni zor durumda bırakmak için atmış olmalıydı..

Nedense bunu yapanı tahmin edebiliyordum..

Eve yürüyerek gidiyordum.. Erken çıkmıştım, okulu hiç çekemezdim.. Helede okul 16 saat sürerse, -Kore'de liseler 16 saat- gerçi okulu taktığımda yoktu. Genellikle okuldan erkenden çıkardım..

İçimde Sun-Hee'ye büyük bir öfke vardı. Her şeyde onu suçlamam belki yanlıştı ama bunun altında onun olduğunu hissediyordum..

Bunları düşünürken gözlerimden yaşlar süzüldü ve yolun ortasında kendimi ağlarken buldum.

"Ağlama.. Her şey düzelir.. Ağlama.." kendi kendime bunları söyledim ama ben bile inanmıyordum ki..

Atlas olsam bu kadar yüküm olmazdı.

Şuan biriyle konuşmalıydım..

...

"Ne dedin sen?" Bon-Hwa hayretle bana baktı.

"Esin, beni aldatıyormuş.."

"Ben gay oldum ve senden hoşlanıyorum desen inanırım, buna inanmam.."

"Zorlama."

"Min Ha salak mısın?"

"Sussana Bon-Hwa!" diye bağırdım ve sınıftaki herkes bize baktı.

"İyice öğrenmeden onu yargılamışsın.. Elinde kanıt var mı?"

"Hayır ama.."

"Esin doğruyu söyledi ama sen iki dakikalık öfkene yenik düşüp her şeyi mahfettin.. Şimdide pişmansın."

"Öyleyim."

"Chung-Ho biliyor mu? Ara bulucunuz olur belki."

"Hiç sanmam.."

"O ne demek?"

"Benimle uğraşmaktan bıkmıştır." ya da sevgilime aşıktır ve bu durumdan faydalanır, az önce sevgilim mi dedim? Eski diyelim.

"Saçmalama."

"Chung-Ho'yu konuya dahil etme."

"Sen bilirsin.."

Koreli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin