Fena yakalandık..

399 28 1
                                    

(Esin)

Ertesi gün okula giderken Min Ha'ya uygun bir açıklama düşündüm..

Okulun merdivenlerinde durmuş beni bekliyordu.

"Günaydın." dedim gülümseyerek.

"Günaydın.. Sen iyi misin?" dedi Min Ha.

"Evet neden?"

"Dün Asya aradı ve maNga dinlediğini söyledi.."

"Tabii arar. Sanada maNga'nın kötü bir şey olduğunu hissettirdi.."

"Biraz.." diye itiraf etti.

"Tamam o zaman, 1.si Asya'nın her dediğini ciddiye alma. 2.si maNga dünya üzerindeki en harika şey. Bazen Ferman'la evlendiğimi düş.." hadi be! Ağzını seviyim Esin!

"Kim kim kim? Evlenmek mi?" dedi atarlı bir sesle.. Sen buna sinirleniyosan hayallerimde Justin Timberlake ile yaptıklarımı duysan ne yaparsın bilmem.

"Aşkım.. Hadi bu yüzden mi kavga edeceğiz? O zamanlar 14 yaşındaydım.." dedim ve koluna girip sırıttım.

"Bu burada bitmedi küçük hanım." dedikten sonra oda gülümsedi ve okula girdik.

...

Chung-Ho yine sırasına oturmuş defterine bir şeyler çiziyordu.

"Ne çiziyorsun?" dedim.

"Soo'yu." dediğinde keşke sormasam dedim.

"Bakabilir miyim?" dedim.

"Tabii ki." dedi ve tam kaldırıp gösterecekken Esin geldi.

"Günaydın Chung-Ho." dedi.

Chung-Ho Esin'e baktı ve sanada dercesine başını salladı. Daha sonra tekrar deftere baktı ve biraz duraksadıktan sonra son sayfayı koparıp buruşturdu.

"Hey ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Hayır olmaz.. Bunu yapamam!"

"Neyi resmi mi?"

"Evet! Soo'yu aklımdan çıkarmalıyım.."

"Bunun için kendini zorlama." dedim ve omzuna dokundum.

"Ben yerime geçeyim." dedi Esin, kulağıma fısıldayarak ve yerine geçti.

"Bunu yapamam.. Bu yanlış.. Yanlış!"

"Yanlış olan ne?" dedim merakla ve o anda Chung-Ho başını kaldırıp bana baktı.

"Gittiğini sandım.."

"Hayır, buradayım."

"Olmamalısın. İyi bir arkadaş değilim ki.."

Neden böyle söylediğini anlamadım. Yine kendini suçluyordu.. Her zaman kendini suçlardı..

"Hayır. En yakın dostumsun sen.." dedim ve bir şeyler mırıldandığını duydum.

...

Min Ha arkama oturdu ve hemen ona döndüm.

"Ne olmuş?"

"Aramızda."

"Sana ne olduğunu söylemedim diye dimi?" deyince Hakan Hepcan'ın cocumuyo bakışı nı attı.

"Salak."

"Pek çok şey olabilirim ama salak bunlar değilim." deyip göz kırptı.

Önüme döndüm.

Ders dinlemekten nefret ederdim. Bu yüzden defterimi karalamaya başladım.

...

"Ne çiziyosun?" dedim ve kafamı Esin'in omzunun üzerinden uzattım.

Koreli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin