Kamp!

295 24 0
                                    

(Esin)

Babamı ikna etmiştim ve onu Dae ile tanıştırmıştım. Kampta sadece kız kıza olacağımızı söyledim. Dae ve ailesinin küçük malikane tarzı evlerinde kalacağımızı ve güvende olacağımızıda söyledim.. Tabii kalacağımız ev Dae nin değilde, Min Ha'larındı...

Min Ha aradı.

"Hazır mısın?" dedi.

"Ah.. Hazırım Dae." o sırada yanımda babam vardı ve başkasıyla konuştuğumu çakmamalıydı.

"Ah.. Yanında baban mı var?"

"Evet Dae."

"Biz hepimiz hazırız evinizin ilerisinde bekliyoruz."

"Tamam." dedim ve çantamı alıp çıktım.

...

Esin'in yaklaştığını gördüm. Üzerinde gri bir kazak ve siyah bir kot vardı. Omzunada çantasını asmış bize doğru geliyordu.

Esin arabanın arka koltuğuna, Dae'nin yanına geçti. Dae'nin yanındaysa Chung-Ho vardı. Onu ikna etmek çok zor olmuştu, ve... Bon-Hwa ön koltuktaydı. Onun orada oturmasını istemiyordum ama sanki poposu yapışmış gibiydi ve kalkmıyordu.

"Selam!" dedi Esin.

"Selam Afrodit." dedim.

"Afrodit mi? Peki.." dedi ve tek kaşını kaldırdı.

"Müzikleri ben seçerim!" diye bağırdı Bon-Hwa.

Hayır desek sanki seçmeyecek...

...

Yola çıkalı neredeyse yarım saat olmuştu ve biz Dae ile sohbete dalmıştık.

"İtiraf zamanı yapalım!" dedi Dae.

"O da ne?" dedim.

"Sırayla hepimiz bir şey itiraf edeceğiz." dedi Dae.

"Olamaz..." dedi Min Ha.

"Olur. Hatta sen başla." dedim ona, dikiz aynasından cidden mi? der gibi bir bakış attı.

"Peki.. İkinci sınıftayken kızlar tuvaletinde kilitli kalmıştım." dedi.

O sırada arabadaki herkes gülmeye başladı.. "Çok mu komik? Sıra sende Bon-Hwa."

"Tamam.. Hani şu ilk araban vardı ya. Ona çarpan bendim." dedi Bon-Hwa.

"Yuh!" Min Ha ona öfkeli öfkeli baktı.

"Sıra Chung-Ho'da!" deyip Bon-Hwa lafı değiştirdi.

"Hayır ben... 14 yaşıma kadar Chucky'den korkuyordum."

O sırada yeniden herkes gülmeye başladı.

"Komik değil!" dedi Chung-Ho.

"Tamam sıra bende." dedim ve araya girdim. "Bundan 4 sene önce Orlando Bloom'a aşk şiirleri yazıyordum." bunu kısmen de olsa Min Ha ya inat söylemiştim. O da tek kaşını kaldırıp tekrar bana baktı. Ne yapabilirim çok seviyordum. Tabii şimdi bakınca o kadar yakışıklı olmadığını anlıyorum.

"Sıra bende.. Bir keresinde kuzenimin saçlarını o kadar kıskanmıştım ki, o uyurken saçlarını kesip suçunuda onun kardeşine attım." bu sefer herkes ona bakmaya başladı. Daha sonra oyuna bir süre daha devam ettik.

...

Sonunda gelmiştik. "Son durak." dedim ve daha sonra hepimiz arabadan indik. Fazla büyük olmayan, orman içindeki evimize gelmiştik. Buraya fazla gelmezdik.

Koreli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin