En kötü haber.

322 34 0
                                    

(Esin)

Eve gittiğimde eşyalarımı hazırladım. Orada lazım olabilecek hemen hemen her şey yanımdaydı.

Tam çıkacakken telefonuma bir mesaj geldi. Lee Min Ha yollamıştı... Heyecanlanarak mesajı okudum...

"Chung-Ho ve Soo Min okul çıkışı kaza geçirdiler. Hemen gel."

Ne? O an donup kaldım... Soo Min buraya geldiğimden beri en yakın arkadaşımdı...

Lee Min Ha bana hastanenin adresini verdikten sonra hemen yanlarına gittim..

...

Chung-Ho ve Soo Min okuldan dönerken başka bir araba onlara çarpmış.. Her ne kadar Esin'le muhattab olmak istemesemde onada söylemek zorundaydım.

"Chung-Ho ve Soo iyi mi?" dedi Bon-Hwa. Geldiğini fark etmemiştim.

"Chung-Ho'nun pek bir şeyi yokmuş ama Soo..."

"Sen nereden öğrendin?"

"Telefonundan bulmuşlar. En son benimle görüştüğü için beni aramışlar."

O sırada Soo'nun annesi ve babası geldi.

"Kızım... Nesi var onun?" dedi annesi.

"Doktorlar beyin travması olabileceğini söyledi.." dedim. Bunları duymak onlar için zor olacaktı ama gerçeği öğrenmeleri gerekiyordu.

Annesi bir çığlık attı ve yere yığıldı. Kocası onu tuttu, oda ağlıyordu.

...

"Lee Min Ha?" Lee Min Ha döndü ve bana baktı.

Ona doğru koştum, yanlarında bir kadin ve bir adam duruyordu.

"Onlar iyi mi?" diye sordum. Lee Min Ha cevap vermeye bile tenezzül etmedi. Onun yerine Bon-Hwa cevap verdi. "Chung-Ho iyi ama.. Soo pek iyi değil. Doktor beyin travması geçirdiğini söylemiş."

O an Chung-Ho nun bir şeyi olmamasına sevinmiştim ama Soo Min'e...

"Min Ha, Bon-Hwa.." ses arkamdan gelmişti. "Esin... Soo'nun nesi var?" ona bunu söylemek çok zordu. Ağzımı kapalı tuttum ve bir şey söylemedim.

Chung-Ho'nun boynunda bir boyunluk vardı ve sol eli alçıya alınmıştı.. Yüzünde çizikler vardı, üstünde kendi giysileri vardı. Hastaneye yatmadığı belliydi.

"Asıl senin neyin var? İyi misin?" dedi Lee Min Ha.

"İyiyim. Hastanede yatmak istemedim, ciddi bir şeyim yok... Soo nasıl? Onun neyi var?"

Başta kimse bir şey demedi, uzun bir sessizlik oldu..

"Neyi var dedim!" sesi çok sert çıkmıştı.

Bon-Hwa ona her şeyi anlattı.

...

Neredeyse 3 saat geçmişti ve biz hala bekliyorduk.

"Ciddiyim senin dinlenmen gerek." dedim Chung-Ho'ya.

"Hayır hastanede kalamam. Eve de gidemem Soo iyi olmadan ayrılamam."

Chung-Ho ve Bon-Hwa oturuyordu. Soo'nun annesine sakinleştirici vermişlerdi ve babasıda onun yanındaydı. Esin ise duvara yaslanmış sessizce duruyordu.

Kimse konuşmadı. Ortada büyük bir sessizlik vardı. İlk kim konuşacak diye beklerken, doktor geldi. Hepimiz ayağa fırladık.

"O iyi mi doktor?" diye sordu Chung-Ho ama doktorun yüzü katıydı...

"Ne yazık ki hastayı kaybettik..."

Bunları gerçekten duymuş muydum? Doğru muydu bunlar?

Chung-Ho'nun ayakları onu daha fazla taşıyamadı ve dizlerinin üstüne düşüp ağlamaya başladı.

"Hayır!" diye bağırdı..

Onu ilk kez bu kadar çaresiz görüyordum. İlk kez bu kadar acınası..

Koreli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin