İyi kötü atlattık.

321 31 0
                                    

*1 ay sonra*

(LeeMinHa)

Chung-Ho son 1 aydır hiç iyi değildi. Ama bugün ilk defa okula gelmişti. Gerçi dinlenmesi içinde ona bir süre zaman gerekti..

"Chung-Ho?" elimi Chung-Ho'nun omzuna koydum. İyi misin diye sormak çok saçmaydı, bu yüzden sormadım.

"Evet.. İyiyim." dedi ama sesindeki o şey.. İyi olmadığını belli ediyordu.

"Hepimiz üzgünüz.. Biliyorsun ama.." diyecek oldu Bon-Hwa ama sonra vazgeçti.

"Lee Min Ha, seninle yalnız konuşabilir miyiz?" dedi Chung-Ho.

"Ne hakkında?" dedim.

"Ben sizi ilerde bekliyorum." dedi Bon-Hwa.

Bon-Hwa uzaklaştıktan sonra konuşmaya başladı.

"Git ve onunla konuş."

"Kiminle?"

"Esinle.. Onu gerçekten seviyorsan buna izin verme."

"Ama o beni sevmiyor.. Erkek arkadaşıyla barışmıştı en son.. Zaten son bir haftadır nadiren görür oldum onu."

"Şansını tekrar kullan. Kızlardan açılmasını bekleyemezsin.."

"Neden bunları konuşuyoruz?"

"Ben sevdiğim kızı kaybettim. O yüzden.."

Keşke bunu hiç sprmasaydım dedim..

...

Bugün yine okula gitmemiştim ama babam artık bundan rahatsız olmaya başlamıştı.. Üstümde kareli bordo pijamalarım vardı ve hala yatakta yatıyordum.

Odamın kapısı çalındı. "Gel." dedim.

Kapı açıldığında içeri Lee Min Ha girdi. Bir anda heyecanlandım.

"Ne? Ne oldu?"

"Hazırlan. Seni bir yere götürüyorum." dedi ve kapıyı çekip çıktı.

Üstüme yine kareli bir gömlek geçirdim ve altımada siyah bir kot geçirdim. Ayağıma konversleri giydim ve üstüme bir ceket, elimede çanta aldım.

Hazırlanır hazırlanmaz aşağı indim.

"Hadi gel." dedi ve gülümsedi.

...

Esin'i küçükken babamla yaptığımız ağaç evine götürdüm.

"Bu... Neden geldik buraya?"

"Bu ağaç ev benim çocukluğum.. Buraya hiç kimseyi sokmadım, babam dışında... Babam 4 sene önce öldü, o günden sonra buraya hiç gelmedim."

"Peki beni neden getirdin?"

"Yukarı çıkmak istemiyor musun?"

"Niye..." Esin bir an duraksadı.

"Of Esin! Sana tecavüz edeceğim kimse görmesin istiyorum!"

Esin gözlerini devirip yukarı çıktı, bende arkasından gittim.

Ağaçevinde bir sürü oyuncak vardı.. Küçükken beni eğlendiren oyuncaklar..

"Esin.." dedim.

"Sus ve beni dinle!" dedi. Şaşırdım ve onu dinlemeye başladım. "Berk ve ben barışmadık. Senin beni kıskandırmaya çalıştığını anladım ve.. Her neyse. O gün seni bağırırken duyunca her şeyi açıklayacaktım. Duygularımı söyleyecektim.. Ama sen bana çemmkirince artık önemi yok dedim.."

"Peki duyguların neydi?"

Boynumdan tuttu ve beni kendine çekip tam öpecekken onu durdurdum. "Bekle."

Şaşkın şaşkın bakarken telefonumdan 'Mirrors' ı açtım. "Devam et." ve beni kendine çekip öpmeye başladı. Tek elimi beline doladım ve onu kendime iyice bastırdım.

En sonunda...

Koreli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin