Açıklayabiliriz

381 28 0
                                    

(Esin)

"Baba, açıklayabiliriz.." dedim ama zaten her şey ortadaydı..

"Türk filmi repliklerini mi? Bu çocukp kim? Senin odanda ne yapıyor?"

"Bu çocuk.." al işte kaldık böyle "Baba bu.."

"Açıklaman pek iyi değil.. Sen kimsin?" dedi Min Ha'ya dönerek.

"Ben.. Ben.. Ben.. Ben GİO!" dedi aniden aklına gelmiş gibi.

"Sus! Bu burada ne arıyor?" diye çemkirdi babam.

"Baba bu biraz şey gibi ama.." diyecekken...

"Ben yalnış eve gelmişim.. Burası Sun-Hee lerin evi değil miymiş? Pardon, gerçekten yalnışlık olmuş." ciddi misin Min Ha? Bizi öpüşürken gördü adam..

"Hiç inandırıcı değil." diye fısıldadım.

Ne yazık ki babam bunun yerine bu ciddi anda bile soğuk espiri yaptı. "Buna Kadir bile inanmaz!"

"Baba.. Bu.." zoraki bir kahkaha attım "Çok komikti!"

"Biliyorum ama konuyu değiştirme." hadi ya yemedi..

"Kuran'a el basarsa inağn.." bir el burnuna mendil dayamıştı. Asya!

"Yardım edinde kanepeye yatıralım. Sabah uyanınca rüyaydı deriz."

Derin derin nefes aldım.

"İşte bu yüzden evime gelmemelisin.." dedim Min Ha'ya. "Tabi önce babamla tanışırsan başka.." diye ekledim.

"Bak bu iyi ol.."

"Hey?" dedi Asya. "Yardım eder misiniz?" babamın kollarından tutmuştu.
...

Saba ilk iş Esin'i aradım.

"Alo?" dedi.

"Alo, Esin baban dün geceyi.."

"Ah hayır.. Asya babama uyku ilacı gibi bir şey vermiş, gördüklerini rüya sanıyor."

"Bu harika! Yani beni görse tanımaz mı?"

"Önüne 50 kere aynı Koreliyi koysan hepsini başkası sanar."

Güldüm, içimde rahatlamıştı..

"O zaman okulda görüşürüz." dedi.

"Tamam bende hazırlanıyorum hemen."

Okulun merdivenlerinde Esin'i bekledim.

Daha sonra arabasından indi tam o sırada paniğe kapıldım.. Yoksa.. Oh, şoför müş..

El sallayıp bana koştu. Asya arkasından adeta bir yürüyen ölü gibi geliyordu.

Boynuma sarıldı. "Lanet olsun dün az kalsın ölüyordum!"

"Bende ölüyordum." dedim ve onu kendimden uzaklaştırıp yüzüne baktım "Ama yaşadığımıza göre bunu kutlayalım bence.." dedim ve koluna girdim.

Asya yanımızdan geçerken "Naber Asya?" dedim, oda hı hı ondan der gibi elini salladı.

"Kızkardeşin çok cana yakın." dedi o giderken.

"Ama ona borçluyuz.."

"Evet.."

"Bunun yerine keşke ölseydim."

"Öyle deme canım.. Hadi gel." dedim ve onu okula sürükledim.
...

Öğle yemeğini yemek için kafetera'ya indik.

Koreli ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin