"Bırak Sikeyim Bırakmanı Söyledim!!"
"Üzgünüm diyene kadar olmaz!!"
"Milyon yıl geçse de olmaz!!"
"O zaman ben de seni çözmüyorum."
"Ama ben işemek istiyorum!!"
"O zaman lanet pantolonuna işe Park Jimin. Özür dileyene kadar gitmene izin vermeyeceğim...
*: Bu işareti görürseniz bu Jungkook'un zihinden yani içinden konuşmasıdır.
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın ki bir sonraki bölüm erken gelsin. Sizi seviyorum her zaman mutlu olun.💗💗
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin gözlerini yavaşça açarak aydınlık odaya alışmaya çalışıtı.
Buranın kendi odası, hatta evi bile olmadığını fark ettiğinde, kocaman köpek yavrusu gözleriyle hızla doğruldu.
"Günaydın!" Yanından gelen mutlu bir ses dikkatini çekti.
Jimin sağına baktı ve Jungkook'u yatakta otururken buldu, sırtı yatak başlığına dayanmıştı, siyah balıkçı yaka kazağı ve gözlükleri vardı, elinde bir kitap ve yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.
Jimin ona sadece göz kırpıştırdı ve ardından şaşkınlıkla ahşap odada etrafına bakındı. Dürüst olmak gerekirse, kaybolmuş sevimli bir köpek yavrusu gibi görünüyordu.
"Beğendin mi?" Jungkook kitabı kapatıp bir kenara koyarken usulca sordu.
Jimin meraklı bir çocuk gibi gözlerini kırpıştırarak Jungkook'a baktı. "Neredeyiz?" Jimin ürkek bir sesle sordu, Jungkook'un kalbinin durmasına neden olan aynı sesle.
*Tanrım, kim bu? Jungkook kızararak düşündü çünkü bu Jimin başa çıkılamayacak kadar sevimliydi.
"Um.. biz-"
Jimin tekrar arkasını döndü ve odadaki tek pencereye baktı. Ayağa kalktı ve pencereye doğru ilerleyerek dışarıya baktı.
"Çiçekler ?" Melek gibi sesiyle usulca sordu.
Jungkook da ayağa kalktı, onun arkasından yürüdü, dışarıya baktı ve sonra dışarıdaki büyüleyici çiçek bahçesine bakarak gözleri parıldayan Jimin'e döndü.
"Beğendin mi?" Jungkook jimin'e bakarak sordu.
Jimin küçük, içten bir gülümsemeyle başını salladı, hâlâ dışarı bakıyordu.
"Neredeyiz biz?" Tekrar yumuşak bir sesle sordu ve Jungkook hayatının sonuna kadar onu duymak istedi.
"Bu çiftlik evini 2 yıl önce satın aldım. Burada yaşamak için hiçbir nedenim yoktu, çünkü merkezden gerçekten çok uzakta, ayrıca askerlikle meşguldüm. Dört tarafı çiçeklerle çevrili ve sonrasında da bir orman var. Yani buradan kaçmaya çalışsan bile kaçabilirsin." Jungkook sonunda şakacı bir şekilde kıkırdadı ve dışarı baktı.
"Neden kaçmaya çalışayım ki?" Jimin bir çocuk gibi sordu ve jungkook'a şaşkın şaşkın baktı.
Jungkook biraz şaşkın, ne cevap vereceğini bilemez bir halde ona bakarken, jimin sadece gözlerini kırpıştırarak onun cevabını bekledi.