Bölüm 9

286 23 11
                                    

Anlatım: Üçüncü kişi

Yongsun: Vay canına! İlk kez birisi beni yeniyor. Doğruyu söyle, bunu yapabilmek için kaç saatini harcadın?

Byulyi: Gözlerimdeki morluklara bakarak tahmin etmeye ne dersin? 

Yongsun: Bir günden fazla.

Byulyi: Kesinlikle! Hafta sonumu sadece satranca ayırdım. Cumartesi günü eve gider gitmez bilgisayarın başına geçip hem bilgisayara hem de insanlara karşı saatlerce maç yaptım. 

Yongsun: Bu manyaklık. Söyleseydin sana karşı bilerek yenilebilirdim. 

Byulyi: Öyle zevki olmuyor. O zaman şimdi ikimiz de dondurma sözlerimizi karşılayabiliriz hm?

Yongsun: Çok isterdim ama eve gitmem gerek. Başka zaman. 

Byulyi: Her zaman böyle yapıyorsun! Bana söz ver, bu hafta sonu o dondurmaları yemeye gidiyoruz! Yoksa okul bitecek bu gidişle. 

Yongsun: Tamam tamam! Söz veriyorum! Yeter ki öyle bakma. 

Byulyi: Anlaştık o zaman! 

İkisi birlikte okuldan çıktılar. Maç öylesine uzun sürmüştü ki okul tamamen boşalmıştı çoktan. İkisi ayrı yönlere ayrılıp giderken Byulyi gülümsüyordu. Çünkü yakınlaşıyorlardı, bu paha biçilemezdi. Ancak kafasını yerden kaldırıp karşısına baktığında gördüğü kişi yüzünün düşmesine, betinin benzinin atmasına neden olmuştu. Kaçmak için arkasına dönse de oldukça hızlıydı, eliyle Byulyi'nin ağzını kapatıp ses çıkarmasına engel oldu.

Yoo Go: Ses çıkardığın anda bıçağı kafana saplarım. Sessizce ormana doğru hareket edeceğiz tamam mı? Ölmek istemiyorsan dediklerimi yapmalısın.

Ağlarken kafasını salladı sadece. Şu anda tek dileği birisinin onu kurtarmasıydı. Bu manyağın ne zaman hapisten çıktığına dair bir fikri yoktu. Ormana doğru, tenha yollardan geçerek ilerlemişlerdi. Kimsenin onu bulmasına imkan yoktu, tabii birisi onları takip etmediği sürece. 

Yongsun onları başından beri izliyordu. Şu anlık herhangi bir şey yapmaya kalkışmamıştı, çünkü bu sefer kendisi de yem olabilirdi. Ormana yaklaştığı zaman telefonunu çıkarıp polise haber verdi, ormanın içinde çekmeme ihtimali vardı. O adam saçma sapan konuşuyordu, Byulyi ise ağlayarak dinliyordu sadece. Saldırmak için doğru anı bekliyordu. Yerden çok ağır sayılmayacak bir taş alıp ağacın arkasından yavaşça çıktı. Taş ile ensesine vurduğu zaman adam bayılmıştı. Elindeki toprağı temizleyip Byulyi'nin yanına gitti. 

Yongsun: Byulyi? İyi misin? Yaralanmadın değil mi?

Byulyi şok içindeydi, sadece birkaç dakika önce ölümün kıyısından dönmüştü. Polisler geldiği zaman ifadeleri alınmak üzere karakola alındılar.

-Asıl olay bu bölümden sonra geliyor, takipte kalın~

Seep Out From That Girl (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin