Seep Out From That Girl (G!P)

Bölüm 28

-Birkaç hafta sonra

Byulyi, hastaneden taburcu edilmişti. Odasında, hazırlanmış bir şekilde, Yongsun'un gelmesini bekliyordu. Bugün Bayan Kwon onları yemeğe çağırmıştı. Sanırım bana alışıyor, şeklinde düşünmüştü. Yongsun'un onu aramasıyla koşarak kapıdan çıkmış, montuna sarılmış olan sevgilisini görmesiyle gülümsemişti. 

Yongsun: Ya sen bu halde nasıl üşümüyorsun anlamıyorum! Bir hırka bile almamışsın üstüne!

Byulyi: Senin sevginin sıcaklığı benim üşümememi sağlıyor. Hem hava o kadar soğuk bile değil ki!

Yongsun: Güncel hava durumu şu anda 10°C olarak gösteriyor. Nasıl soğuk değil! Koş git montunu al donuyorum ben burada! 

Homurdanarak eve geri döndü ve montunu aldı. Kaşları çatık bir şekilde Yongsun'un koluna girdi ve yürümeye başladılar. Yongsun kafasına zorla şapkasını takmıştı. Ne vardı yani, belki onda üşüme duygusu yoktu? Yine de, Yongsun'a söz geçirmek zordu, dolayısıyla çok da fazla düşünmeden yürümeye devam etti. Üşüyen ellerini Yongsun tutup sıcak ceplerine koymuştu. Kesinlikle ona daha fazla aşık oluyordu. Gözlerini yüzüne kilitlemiş, geçen gün tarih dersinde Eunbi hocanın yaptıklarını anlatan bedeni itinayla dinliyordu. 

Yongsun: Sonrasında Seulgi de karşılık olarak "Sınavları kolay yaparsanız biz de yüksek not alırız hocam." dedi! Sen beni dinliyor musun?

Byulyi: Evet. Eunbi hoca nasıl karşılık verdi peki? 

Yongsun: "Çalışana her şey kolay gelir, sana kitabın kapağını sorsak bilemezsin ki." dedi. Seulgi bir somurttu ondan sonra! 

Byulyi: Peki bir şey soracağım Seulgi neden senin yanında oturuyordu? 

Yongsun: Seungwan hasta olduğu için gelmiyor birkaç gündür. Yalnız kalmak yerine benimle oturuyordu. 

Byulyi: Doğru, bugün görmedim Seungwan'ı. Ne olmuş, durumu çok mu ciddiymiş?

Yongsun: Annem sadece birkaç gün izi nli olduğunu söyledi. Ne olduğundan kimsenin haberi yok. 

Byulyi: Neden bana daha önce söylemedin ya? Yarın ziyarete falan gidelim olmaz böyle. Seulgi hiç mi ailesiyle falan konuşmamış?

Yongsun: Seulgi şu sıralar Joohyun ile ilgileniyor. Seungwan'ı unutmuş gibi. 

Byulyi: Seulgi tam bir şerefsiz. İnsan hiç mi arkadaşını düşünmez ya? 

Yongsun: Ona bakılırsa sen de hep benimlesin aşkım Wheein'i hiç düşünmüyorsun. 

Byulyi: Evet ama benim durumum farklı. Biz sevgiliyiz, onların ne olacağı ise belli bile değil. Ayrıca Wheein de bana aynısını yapıyordu Hyejin ileyken, çok da iyi oluyor ona.

Yongsun: Bence gayet aynı durum. 

Byulyi: Ya! Yong! Sinirlendirme beni! 

Yongsun: Bence de sinirlenme eve geldik çünkü. Annem gelininin sinirlenince nasıl birine dönüştüğünü görürse seni istemeyebilir. 

Byulyi: Bak bak bak! Küstüm işte. 

Yongsun: Tatlım, şaka yapıyorum sadece. 

Byulyi: Bana ne. Küstüm. 

Yongsun: (elini cebinden çıkarıp kolunu Byulyi'nin beline doladı) Benim sevgilim bana kıyamaz ki. 

Byulyi: (sessizce) Kıyamam, orası doğru. 

Yongsun anahtarıyla kapıyı açarken ayakkabılarını çıkardı. Sıcak eve girmek onun ne kadar üşüdüğünü fark etmesine neden oldu. Bayan Kwon mutfaktan çıkmıştı, yüzündeki gülümseme ile.

Bo-ah: Hoş geldiniz çocuklar! Hadi ellerinizi yıkayın sofraya geçelim. 

Bu kadın nasıl bu kadar canlı birine dönüştü, diye düşündü Byulyi. 

Yongsun: Önce ben gideyim Byulyi, kıyafetlerimi falan da değiştireceğim. 

Byulyi: Tamam Yong.

Yongsun merdivenlerden çıkarken Byulyi salona geçti, Bayan Kwon da aynı şekilde. Byulyi Bayan Kwon'ın yüzüne direkt bakmaktan çekiniyordu çünkü anlamlandıramadığı bir gülümseme vardı yüzünde. 

Bo-ah: Ne zamandır sevgilisiniz?

Byulyi: Ha?

Bo-ah: Farkında olmadığımı mı sandın? Yongsun ile ne zamandan beridir sevgilisin?

Byulyi: Bir-iki ay oldu efendim. 

Bo-ah: Bu iş daha fazla uzamadan ondan ayrılacaksın. 

Byulyi: Ne? Ne söylediğinizin farkında mısınız acaba Bayan Kwon?

Bo-ah: Gayet farkındayım. Ya Yongsun'dan ayrılırsın, ya da ben sizi ayırırım. 

Byulyi: Bunu yapamazsınız! Biz birbirimizi seviyoruz! Beni okuldan atsanız bile umurumda olmaz! 

Bo-ah: Peki ya Yongsun'u okuldan alırsam? Düşünsene, senin yüzünden meslek hayallerinden olacak. Bunun olmasını ister miydin?

Byulyi donup kalmıştı. Ne diyeceğini bilmiyordu.

Bo-ah: Ben de öyle düşünmüştüm. Sınav haftasının sonuna kadar kızımdan ayrılsan iyi olur, yoksa onu okuldan alırım.